"bulamazlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يجدوا
        
    • يعثروا
        
    • يجدوك
        
    • يجدونا
        
    • يجدوه
        
    • يجدوها
        
    • يجدوننا
        
    • يَجدونا
        
    • العثور علينا
        
    • إيجادنا
        
    • يجدوني
        
    • يستطيعون إيجاد
        
    • يكتشفوا
        
    • يتمكنوا من العثور
        
    • يجدوكِ
        
    Benden daha iyi bir verici bulamazlar. Bunu yapmazsam Brae ölecek. Open Subtitles لن يجدوا حلاً أفضل من هذا فأما هذه العملية أو يموت
    Bunlardan üç, dört tane içersen içinde kan bile bulamazlar. Open Subtitles إذا شربت ثلاثة أو أربعة منها، لن يجدوا دمك حتى
    Arabasını parçalarız. Arabayı da onu da bulamazlar. Doğru söylüyor. Open Subtitles سنقوم بقطع السيارة، لن يعثروا عليها أبدا أو على سيارتها.
    Kim olursa olsun, ne isterse istesinler, seni bulamazlar. Güvende olacaksın. Open Subtitles أياً كانوا، وأياً كان ما يريدونه لن يجدوك هناك، ستكونين آمنة
    Fakat bizi burada asla bulamazlar. Ha, Natchez? Open Subtitles لكنّهم لن يجدونا هنا . اليس كذلك , ناتشيز ؟
    Eğer polislerin elinde de bunlar varsa ve biz bulamazsak, onlar da bulamazlar. Open Subtitles إن الشرطة تملك الملفات نفسها فإن لم نستطع إيجاد الخطأ، فلن يجدوه هم
    Kızın arabasını opera binasında ararlar. Orada bulamazlar. Open Subtitles سيبحثون عن سيارتها في دار الأوبرا لن يجدوها هناك
    Hayır, kalmazsın. Yerimizi bilmezlerse bizi bulamazlar. Open Subtitles كلا , ليس صحيحاً طالما أنهم لا يعرفون أين يجدوننا
    Evet, çıplak olduğum veya işediğim hiçbir Google Haritalar fotoğrafı bulamazlar. Open Subtitles نعم ، لم يجدوا صورة للخريطة بدوني عارٍ ، أو أتبول
    "Onların heykellerini taşırsanız, döndüklerinde sığınaklarını bulamazlar." Open Subtitles عندما تقوم بازالة تماثيلهم , انهم سيعودون و يجدوا ملجئ مختفي
    Mulder'ı bu şekilde bulamazlar. Open Subtitles هم لن يجدوا مولدر هذا الطريق. تعرف بأنّ وأنا أعرف ذلك.
    Evet. Eğer ilaç alırsam ruhumu bulamazlar Open Subtitles نعم لا يستطيعون أن يجدوا روحي إن تمت معالجتي
    Herhangi bir şey bulamazlar, değil mi? Open Subtitles أنني أتعاطى المخدرات أو عاهرة و لهذا أصبت بنقص المناعة لن يجدوا شيئاً على الأرجح صحيح؟
    Sonra da kaçarım. Beni bulamazlar çünkü orada olmam. Open Subtitles و حينئذ ، سوف أقوم بالهرب و لن يعثروا على ، لأننى لن أكون متواجدة
    Bazı insanlar bütün hayatları boyunca asla bizim sahip olduğumuz şeyi bulamazlar. Open Subtitles بعض الناس عاشوا حياتهم بأكملها ولم يعثروا أبداً على مالدينا
    Eğer devam edersek, bizi karanlıkta bulamazlar. Hadi. Open Subtitles لكنهم لن يعثروا علينا في الظلام لو واصلنا السير، هيا
    Eğer bakmazsan, seni bir daha bulamazlar. Open Subtitles لانه اذا لم تفعل, لن يجدوك أبداً
    Ben bu saklanma yerini çok seviyorum, bizi asla burada bulamazlar. Open Subtitles أتعرف ماذا، أحب هذا المكان أفضل بكثير لن يجدونا هنا
    Gobelinler, biliyorum. Kitabı bulamazlar. Sanırım bulamazlar. Open Subtitles الجنيون ، أنا أعرف ، ولكنني أخفيت الكتاب لن يجدوه أبدا، حسنا ، أتمنى ألا يجدوه ، إلا إذا ـــ
    Eğer biz bulamıyorsak onlar da bulamazlar. Open Subtitles لو لا نستطيع العثور عليها فهم لن يجدوها ايضاً
    Uzağa gideriz, bizi asla bulamazlar. Open Subtitles سنذهب بعيداً، لن يجدوننا بعد ذلك
    Eğer ikimizin de yeni kimlikleri olursa, bizi asla bulamazlar. Open Subtitles إذا كلانا نَحْصلُ على الهويّاتِ الجديدةِ، هم لَنْ يَجدونا.
    Bizi burada bulamazlar. Open Subtitles كل شيء على مايرام لن يستطيعوا العثور علينا هنا
    Ama belki uzaklarda bir ormana falan taşınsak bizi bulamazlar. Open Subtitles ولكن... ، ربما لن يستطيعوا إيجادنا إذا أختبئنا بمنطقة بعيدة بالغابة أو أي مكان آخر
    Yapımcı Brooklyn'de kalabileceğimiz bir yer ayarladı, beni orada bulamazlar. Open Subtitles المنتج لديه مكان في بروكلين ولن يجدوني هناك
    Bear Stearns S.E.C.'i arayabilir. Bizim hiçbir pisliğimizi bulamazlar. Open Subtitles بير ستيرنس يستطيع مكالمة س.إ.ك لا يستطيعون إيجاد أى شىء علينا
    İmkanı yok, yani bir ipucu bulabilirler fakat asla kaynağını bulamazlar. Open Subtitles اعني انهم سيجدون مخرج صعب ولكن لن يكتشفوا اين مكان المصدر
    Soyadlarını bilmeden hiçbir şey bulamazlar. Open Subtitles لا، لن يتمكنوا من العثور عن أي شيء بدون اسم في الماضي
    Eğer siz istemezseniz, bulamazlar. Open Subtitles إذا كنتي لاتريدنهم إن يجدوكِ فلن يجدوكِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more