"buldozer" - Translation from Turkish to Arabic

    • جرافة
        
    • بلدوزر
        
    • تلك الجرافة
        
    • البلدوزر
        
    • يسروع
        
    Sonra, bir buldozer şu özel kablo döşeme gemisinden kablo çekmeye başladı ve doğru yere gelene kadar bu balonlara bağlı kaldı. TED بعدها بدأت جرافة في جر الأسلاك من سفينة خاصة بالكابلات، ووضعها في عوامات حتى وصلت للمكان المناسب.
    buldozer buraya gelemez. Birilerinin onu çıkarması gerek. Open Subtitles لا يمكننا إحضار جرافة إلى هنا عليك أن تجد شخص ما ليخرجه من هنا
    Bir kaç kat boya ve belki buldozer. Open Subtitles مجموعة من المعاطف الملونة يمكن أن تكون بلدوزر
    Devletin verdiği izinleri ihlal ermekten, ehliyetsiz buldozer kullanmaktan ve bir sürü nedenden tutuklusun. Open Subtitles و لتشغيلك بلدوزر من دون رخصة و الكثير من الأشياء الأخرى
    Gözlerimin içine bak ve o buldozer olayıyla hiçbir alakan olmadığını söyle. Open Subtitles انظر في عينيّ وأخبرني أنك لا تعلم أيّ شيء عن تلك الجرافة
    Edindiğimiz bilgiye göre, cinayet gecesi buldozer çocukları su bendine gömerken sen bir konuşma yapmışsın. Open Subtitles الأسلوب الذي لدينا في ليلة الجريمة أجريت خطاباَ لماعاَ كما البلدوزر التي دفنت الصبي في الحضيرة
    Bir buldozer ve mahkeme emri verseler konuyu 20 yıl önce çözmüş olacağını söyledi. Open Subtitles قال بأنه لكان حلها قبل عشرين سنة . لو أنهم منحوه أمراً قضائياً و جرافة
    Peki, zeka geriliği olan biri olarak... sarhoş halde bir buldozer kiralayıp evin yarısını.... fantastik test sonuçlarını kutlarken mahveder miydim? Open Subtitles نعم؟ حسناً هل رجل متخلف عقلياً إستأجر جرافة مع سائق مخمور ليصطدم بنصف منزله
    Bu kadar pisliği temizlemek için buldozer gerekecek, çünkü kürekle bu kadar pislik temizlenmez. Open Subtitles سنحتاج إلى جرافة لتنظيف هذا لأن مكنسة القاذورات لن تستطيع التنظيف
    Biri inşaat alanına girip buldozer çalmış ve şehirde tur atmaya çıkmış. Open Subtitles أحدهم تسلّل إلى موقع البناء وسرق جرافة وهو الآن يستمتع بقيادتها بكلّ أرجاء المدينة
    Sonra o buldozer geldi ve... Open Subtitles و بعدها جرافة عملاقة أتت من بعيد و
    buldozer. Sanırım kaybolmuş. Open Subtitles انها جرافة, اعتقد انه تائه
    Biliyorum bu sadece nir buldozer keğçesi, ama yine de nasıl yetiştirildiğin hakkında bir fikir veriyor. Open Subtitles اعرف انه فقط مغرف بلدوزر, لكن الا تخبرك قليلاً عن كيفيت تربيتك
    Bunlardan ilki, Amy Meyer adındaki genç bir kadının hasta bir ineği buldozer aracılığıyla dışarıdan kesimevine getirilişini sokaktayken gördüğü, "ag-gag" dedikleri uygulamaydı. TED أولى الملاحقات القضائية لإسكات المتظاهرين، كما يسمونها، كانت إمرأة شابة تدعى إيمي ماير، رأت إيمي بقرة مريضة تُجر إلى خارج المسلخ بواسطة بلدوزر بينما كانت تقف على شارع عام.
    Bak, babalık, ben buldozer değilim. Bir yarış arabasıyım. Open Subtitles أنظر يا جدى, انا لست بلدوزر انا متسابق
    Manning'de silah uzmanı. Tipik bir buldozer. Open Subtitles "مانينج" خبير بالأسلحه و بلدوزر أثناء القتال
    Unut onu buldozer ile kıramazsın onu. Open Subtitles لا تستطيع حتى بلدوزر تحطيمها
    Keşke o buldozer olayıyla ilgili bir şey söyleyebilsem ama bilmediğim bir şeyi nasıl anlatabilirim? Open Subtitles أتمنى لو كان بوسعي إخبارك عن تلك الجرافة لكن كيف بوسعي تفسير شيء لا أعلم عنه مطلقا؟
    İnsanları kendinden iterdi. Bir buldozer gibi. Open Subtitles ... إنها اعتادت على أبعاد الناس عنها مثل البلدوزر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more