Evet. Adada bulduğunu söyledi. Tuhaf, değil mi? | Open Subtitles | نعم، قال أنه وجده في الجزيرة أمر غريب، أليس كذلك؟ |
İtfaiye müfettişi şuradaki çöp bidonunda gazyağı ve paçavralar bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | إذاَ يقول مفتش الحريق أنّه عثر على سائل قداحة وستائر قذرة في القمامة هناك |
Mavi Kelebek bulmacasının kayıp parçası olan adamı bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه وجد الرجل مع القطعة المفقودة لِلغز الفراشة الزرقاء. |
Büyük sayı yapmanın bir yolunu bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه عرف بعض الطرق لعمل نتيجة ضخمة. |
Annem Hawaii'de yaşayan tatlı bir aile bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها عثرت على عائلة لطيفة تعيش في هاواي |
Özellikle körler üzerinde uzmanlaşmış bir Amerikan acentesi bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها وجدت منظمة أمريكية. متخصصة في في الطلاب المكفوفين. |
Silahı, sehpayı kırdığında bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | لَكنَّه قالَ بأنّه وَجدَ البندقية عندما حطّمَ المنضدة الصغيرة |
Reçetelerde ciddi sorunlar bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّها وجدت بعض المشاكل الخطيرة مع الوصفات. |
Çok teşekkürler. Ajan Zang eski tamirhanenin sahibini bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | العميل ( زان ) يقول أنه وجد مالك ورشة الصيانة |
Ormanda bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول أنه وجده في الغابة |
Adada bulduğunu söyledi. Garip, değil m? | Open Subtitles | نعم، قال أنه وجده في الجزيرة أمر غريب، أليس كذلك؟ |
Bahis dükkanındaki büfenin üstünde bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنه وجده بجانب متجر الرهان .. |
Ölü bir adamın üzerinde bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنه وجده في ... قدمي رجل ميت |
Rick Loomis sana maden damarını bulduğunu söyledi mi veya sen onu takip ederek şans eseri mi öğrendin? | Open Subtitles | هل أخبركَ (ريك لوميس) أنّه عثر على حافة أو تتبّعته إلى هنا في أقلّ الاحتمالات؟ |
Açgözlülükle dolu bir hayattan sonra paradan daha önemli bir şey bulduğunu söyledi. - Aşkı. | Open Subtitles | بعد حياة من الجشع، قال أنّه وجد شيئاً أخيراً أكثر أهمّية من المال. |
Büyük sayı yapmanın bir yolunu bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه عرف بعض الطرق لعمل نتيجة ضخمة. |
Annem Hawaii'de yaşayan tatlı bir aile bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها عثرت على عائلة لطيفة تعيش في هاواي |
Tessa Lily'i daha önce hiç görmediği bir adamla konuşurken bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | (تيسا) قالت أنها وجدت (ليلي) تتحدث لرجلٌ ما لم تقابله من قبل |
Acil Yardım ekibindeki eleman kurbanı şurada bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | موظّف الإسعاف قالَ بأنّه وَجدَ الضحيّة هناك. |
Muayene eden doktor, Jenna'nın kanında Addmair bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت الطبيبة الشرعيّة أنّها وجدت "أدمير" في مجرى دم (جينا). |
Çok farklı bir şey bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | - (ديكس) - يقول أنه وجد شئ مختلف جداً |
Ormanda bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول أنه وجده في الغابة |
Sigaradan daha hızlı bir yol bulduğunu söyledi belki gidip onunla görüşmelisin. | Open Subtitles | قال أنه وجد طريقة أسرع من السجائر... وأنه ربما يجب أن تقابله هناك ؟ ... |
Frank cesedi yerde bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | فرانك قال انه عثر على جثتها على الأرض |
Mel teyzem senin ev bulduğunu söyledi. Buradan taşınınca niye geri gelecekmişsin ki? | Open Subtitles | خالة (ميل) قالت أنك وجدت شقة لماذا ستعود عندما تنتقل؟ |
Connie son seferinde damar bulduğunu söyledi | Open Subtitles | -انتهى دوامي كوني قالت بأنك وجدت وريدا بالأمس |
- Başka bir iş bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | هي ماذا؟ - قالت لي بأنها حصلت على عملاً آخر- |