"bulmuş" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجد
        
    • عثر
        
    • عثرت
        
    • وجدها
        
    • وجده
        
    • وجدنا
        
    • وجدته
        
    • اكتشف
        
    • وجدتها
        
    • حصل على
        
    • وجدَ
        
    • لقد وجدت
        
    • عثروا
        
    • وجدتُ
        
    • اكتشفت
        
    Bir çocuk onu benzin istasyonunun on mil doğusundaki arazide bulmuş. Open Subtitles وجد بعض الطفل هذا في الصحراء عشر أميال شرق محطة البنزين.
    Birileri bu darbeyi sayı yayınına adapte edebilme yolunu bulmuş. Open Subtitles ثمة من وجد طريقة إرفاق هذا النبض مع بثّ الأعداد
    Anlaşılan sürüngen arkadaşımız... sıcak ve rahat bir spot ışığı bulmuş. Open Subtitles يبدو أن صديقنا الحرشفي قد وجد بقعة دافئة و حنينة للإختباء
    Günlüğün onda olduğunu farz etsek bile, onu bulmuş, ona ait değilmiş. Open Subtitles تخيلي أن المفكرة كانت بحوزته لكنه عثر عليها، وأنها لم تكن له
    Boston polisi, McGill's'in arkasında bir erkek cesedi bulmuş. Ceset mi? Open Subtitles عثرت شرطة بوسطن على جثة رجل في الغابة خلف حانة مكجيل
    Diyeceğim, bir öğrencinin telefonuna el konulmuş, ...yeni müdür yardımcısı bulmuş. Open Subtitles أعني أنه تم مصادرة هاتف طالب, و وجدها وكيل المدرسة الجديد
    Sam, saat 03:00'de bulmuş. Doktorun söylediğine göre bulunduğunda, öleli 1 saat oluyormuş. Open Subtitles وجده سام عند الساعة 3 صباحا والطبيب يقول انه ربما مات قبلها بساعة
    Görmediğin şey ise tepe tarafında bir mağaralar sistemi bulmuş olmamız. Open Subtitles ما لم تره أننا وجدنا شبكة من الأنفاق في جهة التلال
    - Erkek arkadaşın kuşunu bulmuş. - Erkek arkadaşım değil o. Open Subtitles اعتقد ان صديقكِ الحميم وجد طائره . انه ليس صديقي الحميم
    Olay yeri inceleme bazı lastik izleri bulmuş. Yolun 90 metre gerisinde. Open Subtitles فريق الفحص الجنائيّ وجد آثار إطارات على بعد 100 ياردة أدنى الطريق.
    Olay yeri inceleme bazı lastik izleri bulmuş. Yolun 90 metre gerisinde. Open Subtitles فريق الفحص الجنائيّ وجد آثار إطارات على بعد 100 ياردة أدنى الطريق.
    Bir olay yeri inceleme teknisyeni Sanella'nın franchise teklifi olabilecek buruşturulmuş belgeler bulmuş. Open Subtitles فني وحدة مسرح الجريمة وجد مواصفات مجعدة لِما يكون من امكانية لوكالة سانيلا.
    Her şeyi ayarladım, amcan seni bekliyor, sana Münih'te bir iş bulmuş. Open Subtitles ولكنني رتبت كل شيء عمك ينتظرك في ميونخ ولقد وجد لك وظيفة.
    Galiba bizim eleman eski bir hastalık araştırma tesisi bulmuş. Open Subtitles يبدو أنّ رجلك الشرير قد وجد بعض أبحاث الأمراض القديمة.
    Sanki Brad, konuk evinde geliştirilmiş bir telefon bulmuş gibi. Open Subtitles يبدو أن براد وجد لنفسه هاتف جديد في غرفة الضيوف
    HPD'deymiş. Bir protesto düzenleyicisi bulmuş ki buna bir göz atmak isteyeceksin. Open Subtitles لقد عثر على منظم المظاهرات من الجليّ أن تلقي نظرة على هذا
    Polis, arabanın ön koltuğu altında 38 kalibre silah bulmuş. Open Subtitles عثرت الشرطه على مسدس عيار 38 تحت المقعد الأمامي لسيارتك
    Polis onu yolda bulmuş. Open Subtitles البوليس وجدها فى الشارع يبدو انها قد عضت من حيوان.
    Amcası onu yüksek dozda uyku hapı almış halde bulmuş. Open Subtitles لقد وجده عمه فلقد تناول جرعة مضاعفة من أقراص النوم
    Eğer hedefi iyileştirmenin bir yolunu bulabilirsek, astım hastalarını daha etkili bir şekilde tedavi etmenin de bir yolunu bulmuş olacaktık. TED لأنني أدركت ,أننا إذا وجدنا طريقة لاستهداف المعالجة يمكننا أيضاً أن نجد طريقة .لمعالجة مرضى الربو بفعالية أكثر
    Gwen onu banyoda bulmuş. Boynuna dolanmış bir kemer varmış. Aman Tanrım. Open Subtitles جوين وجدته في الحمام و لديه حزام ملفوف على رقبته يا إلاهي
    Onun benim sırrımı bildiğini bulmuş. Bu yüzden ona söylemedim. Open Subtitles اكتشف أنها كانت تعرف سري لهذا كنت خائفاً من اخبارها
    Yarım saat önce Otoban Devriyesi bulmuş. Buraya geliyor. Open Subtitles لقد وجدتها احدى دوريات الطريق السريع و هى فى طريقها الى هنا
    Her an yola çıkabiliriz. Hey, dostum. Atwater avukat için bir adres bulmuş. Open Subtitles من الممكن أن ننسحب في أي وقت اتواتر حصل على عنوان لذاك المحامي
    Polis memuru üç kovan bulmuş ve olayın raporunu yazmış. Open Subtitles وجدَ الضابط ثلاثة طلقات فارغَة و كتبَ تقريراً حولَ ذلك
    Polis cesedini kütüphanenin arkasında kafasından birkaç metre ötede bulmuş. Open Subtitles لقد وجدت الشرطة جثتها خلف المكتبة، بعيدةً بـ 20 قدماً عن جسمها
    Çocuklarım bu bebeği nehirde bulmuş Yüce Aldwin Open Subtitles أولادى عثروا على هذه الطفلة بجانب النهر,يا سيدى.
    Sorunun kaynağını bulmuş olabilirim. Kablo kopmuş. Kısa devre yapıyor galiba. Open Subtitles لقد وجدتُ مشكلة ماس كهربائى يبدوا أنه يؤثر على دائرة الكهرباء
    Mahkemenin atadığı avukatı, tutuklama evrakında bir hata bulmuş, ve savcıya dosyayı mühürletmiş. Open Subtitles المحكمه عينت محامياً اكتشفت خطئاً في اوراق القبض عليه وجعل المدعي يغلق القضيه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more