"bulmuştur" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجد
        
    • عثر
        
    • وجده
        
    • وجدَ
        
    Muhtemelen daha çok fare bulmuştur ve onlarla yaşamaktan mutludur. Open Subtitles دعه ربما وجد فئران أكثر وهو سعيد جداً بالعيش معهم
    Başsavcı bulmuştur mahkemeye saygısızlıktan sizin iş arkadaşınız federal mahkeme celbi görmezden için. Open Subtitles النائب العم قد وجد زميلك في العمل قام بإحتقار المحكمة بتجاهله إستدعاء الإتحادية
    Ve bilirsin ki kalbin nihayet bir yuva bulmuştur. Open Subtitles وأن تدرك بأن قلبك قد .وجد سكناً له أخيراً
    Muhtemelen bir gelinlik dergisinde ilham verici bir fotoğraf daha bulmuştur, onu konuşmak istiyordur. Open Subtitles على الأرجح أنه عثر على صورة ملهمة أخرى في مجلة أعراس يريد مناقشتها.
    Sahtekarı bulan da muhtemelen bu şekilde bulmuştur. Open Subtitles لكنها ستفلح. مهما كان الذي استأجر هذا المنتحل، فقد وجده بهذه الطريقة.
    Proje için araştırma yaparken kullandığım adresten bulmuştur adımı. Open Subtitles ربما وجد اسمي في موقع دردشة كنت أدخله حين كنت أجري بحثاَ عن الأب الرصين
    Muhtemelen biryerleri temizlerken... şifreyi bulmuştur. Open Subtitles ربما وجد تركيبة القفل بينما كان ينظّف في مكان ما
    Umarım Tanrı'yı bulmuştur. Sadece keşke beni bulmasaydı. Open Subtitles أرجو ان يكون قد وجد الله و لكني افضل لو أنه لم يعثر علي
    Belki de Bay Knightley bize gölgede bir yer bulmuştur. Open Subtitles ربما وجد لنا السيد نايتلي مكاناً في الظل
    Muhtemelen daha iyi bir iş bulmuştur ve sana sürpriz yapmak istiyordur. Open Subtitles ربما وجد وظيفة أفضل، ويريد أن بقدمها لكي كمفاجأة.
    Umarım Sephora'ya yakın iyi bir yer bulmuştur. Open Subtitles أتمنى أن يكون وجد بقعة جيدة بالقرب من سيفورا
    Veya belki de birisi benim görmemi istemediği şeyleri saklamanın bir yolunu bulmuştur. Open Subtitles أو ربما وجد أحدهم طريقة لإخفاء . ما لا يرغب أن أراه
    Bay Donatello, özel bir eğitim programı uygulayan yerel bir okul bulmuştur. Open Subtitles السيد دوناتيللو وجد مدرسة محلية فيها برنامج تعليمي خاص.
    Jeologlar bu devasa volkanik dökülmelerin kanıtlarını birbirinden kilometrelerce uzaktaki yerlerde bulmuştur. Open Subtitles وجد علماء الجيولوجيا الدليل على ذلك التدفق البركاني الهائل في أماكن منفصلة عن بعضها بآلاف الأميال
    Fakat bana sorarsan çoktan daha genç ve güzel bir kız bulmuştur bile. Open Subtitles لكنّي أتوقّع أنّه وجد فتاة أخرى بحلول الآن، وبلا شكّ أصغر وأجمل.
    Deniz kurdu Wall Street'ten falan nakde çevirecek birkaç yatırımcı bulmuştur. Open Subtitles لا بدّ أنّ كلب البحر القديم ذاك وجد مُموّلاً يُموّله، كرجلٍ يعمل بالبورصة.
    O zaman birisi onları buraya kadar izlemiş olmalı veya şüpheli yerlerini başka bir araçla bulmuştur. Open Subtitles إذن قام احدهم بلحاقهم إلى هنا أو أن الجاني عثر على موقعهم بإستخدام وسائل أخرى
    Evet, ben umarım, umarım aradığı her neyse onu bulmuştur. Open Subtitles أرجو أنّه قد عثر على ضالّته كائنةً ما تكون
    Belki de ailesini bulmuştur. Gerçek ailesi olmadığımızı farketmiştir belki de. Open Subtitles ربما عثر على عائلته لابد وأنه أدرك أننا أبويه بالتبنّي
    Belki çobanlar bulmuştur ve hayattadır diyorlar. Open Subtitles و ربما وجده بعض الرعاة و أنقذوا حياته
    Belki de biri bulmuştur ve güvende olsun diye bir yere koymuştur. Open Subtitles فربما وجده أحدهما ووضعه في مكان آمن
    Belki bir başkasını bulmuştur. Open Subtitles ربما قَد وجدَ أحداً آخَر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more