Göl kıyısında bir yer vardır. İlk buluşmamızda oraya gitmiştik. | Open Subtitles | هناك مكان بالقرب من البرْكة، حيث قضينا فيه موعدنا الأول |
Onunla ilk ve tek buluşmamızda ruh ikizliğinden ve evlilikten bahsediyordu. | Open Subtitles | والأخير الأول موعدنا على عن يتكلم كان لقد الروح تؤام والزواج |
Sadece ilk buluşmamızda gözlüklerimi giymek istemedim. | Open Subtitles | لكنني لم أريد ارتداء نظارتي في موعدنا الأول |
Ben ikinci buluşmamızda seni hamile bırakmıştım. | Open Subtitles | بموعدنا الغرامي الثاني، جعلتك حبلى |
Geçen seferki buluşmamızda titrediğini fark etmedim mi sandın? | Open Subtitles | هل تعتقد أنّني لم ألحظ؟ أنّ يدك تهتّز؟ في آخر مرّة إلتقينا فيها، لقد بدوت لي و كأنّك على وشك أن تصاب بصرع |
Jacob ve ben ilk buluşmamızda buraya gelmiştik. | Open Subtitles | أوه جاكوب وأنا جئنا هنا فى ميعادنا الاول |
Başarılı görünüyordu. Üçüncü buluşmamızda bunu verdi. | Open Subtitles | كان يبدو انه شخص ناجح لقد اخبرنى بهذا فى لقائنا الثالث |
Seni sevdiğimi ilk buluşmamızda söylemiştim. Sen de bana söylemiştin. | Open Subtitles | قلت لكِ أنِ أحبك في موعدنا الاول و أنت قلتيها لي أيضاً. |
İlk buluşmamızda "Başımda belâ bir şeytan var..." | Open Subtitles | في موعدنا الأول مرحباً هناك شيطات يطاردني |
Yani burada beraber değiliz ama bir ön buluşmaya çıktık ve sonraki buluşmamızda da mangal yapacağız çünkü pirzolayı severim. | Open Subtitles | حسنا، لا نحن لسنا هنا معا الآن ولكننا خرجنا في موعد وسيكون موعدنا التالي |
İlk buluşmamızda ne demiştim sana bebeğim? | Open Subtitles | إنه طبيعي ، لكن ، عزيزي ماذا قلت في موعدنا الأول؟ |
İkinci buluşmamızda bana tecavüz etti denebilir. | Open Subtitles | وأثناء موعدنا الغرامي الثاني، إغتصبني بشكل ما. |
Bir piknik hazırlayacaktım ilk buluşmamızda senin hazırladığın gibi ama o güzel havayolu bardaklarını nereden bulduğunu çözemedim. | Open Subtitles | كنت سأفرش سجادة تنزه مثل تلك التي وضعتيها في موعدنا الأول ولكن لم أعرف من أين حصلتي على |
Yani bu eğlenceliydi. İkinci buluşmamızda, elini kapıya çarpacağım. İkinci buluşma? | Open Subtitles | إذا ذلك كان مضحكا في موعدنا الثاني سأسحق يدك بالباب موعد ثاني؟ |
Evet. İlk buluşmamızda evlenmek hakkında şakalaştık. | Open Subtitles | نعم، قد مزحنا حول الزواج في موعدنا الأول |
İkinci buluşmamızda seni Hint restoranına götürdüm ve Maze Runner filmi boyunca körili gaz çıkardın. | Open Subtitles | في موعدنا الثاني، اصطحبتكِ لتناول طعام هنديّ، ''وأنت تجشّأتِ بخُضام فيلم ''عدّاء المتاهة. |
Gerçekten öyleler. Ayrıca bunu ilk buluşmamızda söylemiştim. | Open Subtitles | هم كذلك , وعلى الرغم من هذا كان موعدنا الأول |
Gerçekten öyleler. Ayrıca bunu ilk buluşmamızda söylemiştim. | Open Subtitles | هم كذلك , وعلى الرغم من هذا كان موعدنا الأول |
İlk buluşmamızda gittiğimiz lokanta. | Open Subtitles | إنه.. مطعم حيث حظينا بموعدنا الأول |
İlk buluşmamızda gittiğimiz bir Meksika restoranı. | Open Subtitles | إنّه مطعم مكسيكي في (لوس أنجلوس) ذهبنا إليه عندما إلتقينا للمرّة الأولى. |
İlk buluşmamızda ne yediğimizi hatırladığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تتذكر ماذا تناولنا في ميعادنا الأول |
Üçüncü buluşmamızda ailesine nasıl açıldığından ve bu konuda konuşmayı reddettiklerinden bahsetti. | Open Subtitles | في لقائنا الثالث أخبرني أنه عندما صارح والديه بمثليّته رفضا التحدث إليه مرة أخرى |
İlk buluşmamızda bir yanardağ ile ilgili bir şeye bağışta bulunmuştun. | Open Subtitles | أذكر أنك تبرعت إلى شيء ما متعلق بالبراكين في أول موعد لنا |
İlk iki buluşmamızda Marley'in barına gittik bir iyi geceler öpücüğünü bile zor alabildim. | Open Subtitles | أنت وأنا ذَهبنا إلى حانةِ مارلي في اول موعدين لنا 180 00: 10: 36,093 |