"bulunana kadar" - Translation from Turkish to Arabic

    • حتى نجد
        
    • حتى يجدوا
        
    • حتى نعثر
        
    • حتى يُعثر على
        
    • قبل العثور على
        
    • أَنْ يجدوك
        
    • حتى يعثروا
        
    • ريثما يتم إيجاد
        
    Hayır. Yalnızca başka bir müttefik bulunana kadar kendini frenlemeni istiyorum. Open Subtitles لا، بل أطلب فقط أن تكبح نفسك حتى نجد حليف آخر.
    Organ bulunana kadar transfüzyona ve anemi ve karaciğer tedavilerine devam edeceğiz. Open Subtitles سنستمر بنقل الدم و العلاج ضد فقر الدم و تلف الكبد حتى نجد متبرعاً
    Ona bir yuva bulunana kadar Çocuk Hizmetleri'ne verilecek. Open Subtitles سنضعه في قسم خدمات رعاية الأطفال حتى يجدوا له منزلاً
    Donör bulunana kadar diyaliz gerekli. Open Subtitles سأخضع للغسيل الكلوي حتى يجدوا لي متبرعاً
    O yeleklerin kaynağı bulunana kadar endişeli olmaları gerekir zaten. Open Subtitles وهم يحب عليهم ذلك حتى نعثر على مصدر تلك السترات
    Onları kullanıyor ve yeni bir modele geçiyor. Ama son ceset bulunana kadar yeni birini kaçırmıyor. Open Subtitles يستهلكهن ثم يأتي بأخرى، لكنه لا يختطف فتاة أخرى حتى يُعثر على جثة الأولى
    Cesedi bulunana kadar hiçbir şeye dokunmayacaksın. Open Subtitles لا تمسي أيّ شيء قبل العثور على جسدّه.
    Cesedin bulunana kadar yüzlerce kilometre uzağa gitmiş olurum. Open Subtitles أنا سأكون على بعد 500 ميلاً قَبْلَ أَنْ يجدوك. ما رأيك؟
    Bu doğru Brian, yine de şüpheli bulunana kadar hiçbir şey kesin değil. Open Subtitles لن يتم ابطال أي شيء حتى يعثروا عل المشتبه به
    O silah bulunana kadar dinlenmeyeceğim. Open Subtitles لن يهدأ لي بال ريثما يتم إيجاد ذاك السلاح.
    Bir donör bulunana kadar, haftada üç kez diyaliz tedavisi görmek zorunda. Open Subtitles حتى نجد متبرع سوف يخضع إلى علاجات غسيل للكلى ثلاث مرات في الأسبوع
    Hayır, donör kalp bulunana kadar geçici bir önlem. Open Subtitles كلا مؤقت فقط حتى نجد متبرع قلب
    Bir tedavi bulunana kadar güvende olacaklar. Open Subtitles إنهم محفوظين بأمان حتى نجد ترياق
    Tedavisi bulunana kadar. Open Subtitles حتى نجد علاجاً مناسباً
    Bu virüse bir tedavi bulunana kadar en azından koltuğunu sıcak tutmak istiyorum. Open Subtitles لكنه كان نقيب جيد أقل ما يمكنني فعله هو إبقاء مقعده حتى يجدوا علاجاً له
    Dixon'ın yerine biri bulunana kadar... onun işleriyle ilgilenmem istendi. Open Subtitles طلب منى أن أحل محل (ديكسن) حتى يجدوا البديل
    Annenizi öldürmeyi planlayanlar bulunana kadar av yattı Majesteleri. Open Subtitles القتل خارج عن النقاش حتى نعثر على المتآمرين لقتل أمك
    Annen, onları bulunana kadar kimsenin öğrenmesini istemiyor. Open Subtitles لا تريد والدتك أن يعلم الآخرين حتى نعثر عليهما
    O saat bulunana kadar, kimse koğuşlarından çıkmıyor! Open Subtitles لا أحد يخرج من زنزانته حتى يُعثر على الساعة!
    O saat bulunana kadar, kimse koğuşlarından çıkmıyor! Open Subtitles لا أحد يخرج من زنزانته حتى يُعثر على الساعة!
    Will bulunana kadar -akşamları çıkmak yok demiştim. Open Subtitles قلت لك إنني لا أريدك أن تحرجي بعد حلول الظلام قبل العثور على"ويل".
    Cesedin bulunana kadar yüzlerce kilometre uzağa gitmiş olurum. Open Subtitles أنا سأكون على بعد 500 ميلاً قَبْلَ أَنْ يجدوك.
    O bulunana kadar burada kalacağız. Open Subtitles سنبقى هنا حتى يعثروا عليها
    Niklaus bulunana kadar Marcel ve adamları şehri tarayacak. Open Subtitles ريثما يتم إيجاد (نيكلاوس)، سيمشّط (مارسل) ورجاله المدينة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more