"bulutun" - Translation from Turkish to Arabic

    • السحابة
        
    • غيمة
        
    • سحابة
        
    • السحابه
        
    • السحب
        
    • الغيمة
        
    • الغيوم
        
    • السحاب
        
    • سحابه
        
    Sonra, bulutun ötesinde bulunan bazı aykırı değerler buluyoruz. TED وهناك نجد بعض الخارجين عن النطاق ، بعض الأشياء التي هي خارج حدود تلك السحابة.
    4 buçuk milyar yıl önce, bir şey bu bulutun yapısını bozdu ve onun çökmesine yol açtı. Böylece merkezinde Güneş'i ve haliyle Güneş sistemini oluşturdu. TED بمرور 4,5 مليار سنة، شيء ما زعزع تلك السحابة وتسبب في انهيارها، فشكلت الشمس في مركزها والنظام الشمسي.
    Bir bulutun üzerinde gibisin, ne demek istediğimi anlıyor musun, düşünebildiğin her şeyden daha yumuşak. Open Subtitles هذا مثل كأنك فوق غيمة , تعرفون ما أعني , أي شيء ممكن أن
    Bir bulutun üzerinde oturup okyanustan bahsedeceğimize gerçekten inanıyor musun? Open Subtitles هل تصدق حقا اننا سنجلس على سحابة ونتحدث عن المحيط?
    Tarama bulutun tam merkez noktasından geliyor. Open Subtitles يمكن أن يساء فهمها على أنها إعتداء مسح المعتدي يخرج من منتصف السحابه بالضبط
    Bir bulutun altındaki küçücük bir renk izi bile onları bilgilendirebilir ve en hassas doğrulukla yön bulmalarına yardım edebilirdi. TED وحتى التغير البسيط في ألوان السحب في السماء يمكنها ان تدلهم وتساعدهم على الابحار بدقة
    O bulutun arkasında dünyada kimsenin varlığına inanmadığı uçan bir şehir var. Open Subtitles خلف تلك الغيمة توجد المدينة العائمة التي لم يصدّق بوجودها أحد
    bulutun altında daha serin olduğunu herkes bilir. TED يعلمُ الجميع أنها أكثر برودة تحت الغيوم.
    Ama biz bugün olağanüstü zengin bir dijital arşiv yaratıyoruz ve biz gittikten seneler sonra bile bu arşiv bulutun içinde bilinmez bir süre boyunca kalacak. TED لكن اليوم يتم إنشاء أرشيفات تقنية في غاية الغنى ستبقى في أنظمة السحاب إلى أجل غير مسمى، سنوات بعد موتنا.
    Eğer güç akışını aşağı çekebilirsem, hiperuzaya kısmi bir kayma sağlayabilirim, bu da gemiyi bulutun uzay-zaman'ından uzaklaştırabilir. Open Subtitles اذا كنت استطيع الاتصال الهاتفي باستمرار سيدفق الطاقة ، و يسبب التحول الجزئي في القذف يخرج السفينة من السحابة
    Bu kocaman bulutun içinde küçük madde kümeleri azar azar bir araya geldi. Open Subtitles ومع الوقت تلتئم بقايا الإنفجار مع بعضها تدريجياً وسط هذه السحابة الضخمة
    Radyoaktif bulutun bütün kıtalara yayılacağını biliyorduk. Open Subtitles كنا نعرف أن السحابة المشعة سوف تمتد في كل القارات
    O kadar kötü değil. Her bulutun arasından umut ışığı süzülür. Open Subtitles ليست الأمور بهذا السوء بل خلف كلّ غيمة انفراج.
    Çok dengesiz, çok değişken, çok karmaşık birşey olan bulutun arkasında basit bir kural olmalı. TED شيء ما مثل غيمة على هذه الدّرجة من التّعقيد، على هذه الدّرجة من عدم الإستقرار،على هذه الدّرجة من التّفاوت، تنتج عن قاعدة بسيطة.
    Ama her bulutun gümüş bir astarı vardır. Open Subtitles لكن كُلّ غيمة لَها بطانةُ فضّيةُ.
    Şimdiye kadar, alıcılar bulutun hangi maddelerden oluştuğunu çözemediler. Open Subtitles وحتى الآن ، لم تتمكن أجهزة الاستشعار لتحديد محتوى سحابة
    Ben eve gitmek istedim! Koca bir bulutun üstüne değil. Open Subtitles لقد أردت العودة للوطن وليس الذهاب الى سحابة عملاقة
    Sanki bir bulutun üstünde yatıyormuşsun gibi. Open Subtitles إنه مثل الاستلقاء على سحابة لماذا كان عليهم أن يفسدوك..
    Seyir subayı, bulutun merkezine doğru bir rota çizin. Open Subtitles الملّاحه، إبقِ في مسار مخروطي و توجهي لمنتصف السحابه
    Bekle, bekle! Onları şu bulutun içinde kaybedebiliriz. Open Subtitles انتظروا, انتظروا, انتظروا, انتظروا ربما نفلت منهم فى هذه السحابه
    Hangi bulutun, hangi hava şablonuyla eşleştiğini gösteren bir harita yaptım. Open Subtitles حسنا, أنا رسمت السحب التي ترتبط مع أنماط الطقس
    Belki bulutun içine bir atlama yapabiliriz. Open Subtitles ربما نحن نستطيع عمل نافذة قفز صغيرة للدخول الى الغيمة
    Hatta bir bulutun büyüklüğünü ölçerek, bir saati hoşça geçirebilirim. Open Subtitles حتى أنني قضيت ساعات ممتعة في الأشياء التي تقيس حجم الغيوم
    Neredeyse bir bulutun üzerinde yürümek hissine yakın bir şey olacaktı. Open Subtitles كان من المفترض أن يقترب من حد المشي على السحاب
    Sonra toz bulutun ardında güneş gözlerden kaybolur. Open Subtitles وبعد ذلك سوف تختفى الشمس خلف سحابه الغبار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more