| Bundan daha iyisini yapabilirsin. İnan bana onu 1 ayda unutursun. | Open Subtitles | يمكنك أن تفعلي أفضل من ذلك صدقيني ستنسين أمره خلال شهر |
| Öyle ama sen Bundan daha iyisini yaparsın. Sevdiğin birisine öylece yalan söyleyemezsin. | Open Subtitles | صحيح ، ولكنك أفضل من ذلك أعني، لا يمكنك الكذب على شخص تحبه |
| Abd ofisine transfer olmak için Bundan daha iyisini yapmalısın. | Open Subtitles | عليّك أن تفعل أفضل من هذا التحويل إلى المكتب الأمريكي. |
| Bundan daha iyisini yapamayacağımızı söylemeyin. | TED | لا تقل لي أنه ليس بإمكاننا أن نحقق أفضل من هذا. |
| Ben artık bir çocuk değilim. Bundan daha iyisini yapabilirim. | Open Subtitles | انا لست طفلا بعد الان انا اعرف افضل من هذا |
| Afedersiniz, Sayın Yargıç, ancak sanırım sanık Bundan daha iyisini yapabilir. | Open Subtitles | اعذريني سيادتكِ, لكني اعتقد ان المتهم يمكنهُ فعل افضل من ذلك |
| Eğer bir itin izini süreceksek Bundan daha iyisini yapmalısın. | Open Subtitles | سيجب عليك فعل أفضل من ذلك إذا كنا سنتعقب مستذئب |
| O zaman arabanın o an nerede olduğunu biliyoruz; fakat Bundan daha iyisini yapmalıyız: Ne olacağını kestirmek zorundayız. | TED | حينها نعلم أين مكان السيارة في هذه اللحظة ، لكن يجب أن نفعل أفضل من ذلك: يجب أن نتبأ بما قد يحدث. |
| - ...kısa bir süre bekleyebilirim. - Bundan daha iyisini yapabilirim. Haydi, mutfağa gidelim. | Open Subtitles | يمكنني فعل أفضل من ذلك هيا، سنذهب إلى المطبخ |
| Hadi bir daha dene. Bundan daha iyisini becerebilirsin. | Open Subtitles | كلا , يجب أن تحاولى يمكنك عمل أفضل من ذلك , انت تعلمين ذلك |
| - Anne-- Bundan daha iyisini yapabilirsin. İnan bana Onu 1 ayda unutursun. | Open Subtitles | يمكنك أن تفعلى أفضل من ذلك صدقينى ستنسين أمره خلال شهر |
| O pisliği buraya getirme. Bundan daha iyisini yapabilirsin. | Open Subtitles | لا تجلب هذه القذارة هنا يجب أن تعرف أفضل من ذلك |
| Ama Bundan daha iyisini düşünemiyorum. | Open Subtitles | لكني لا أستطيع أن أتخيل أن يكون لدي شئ أفضل من هذا |
| Bu gece Bundan daha iyisini yapmalısın, şampiyon. | Open Subtitles | يجب أن تعمل أفضل من هذا الليلة، أيها المغفل |
| Ben ressam değilim kalifiye bir apartman görevlisiyim ve o Bundan daha iyisini hak ediyor. | Open Subtitles | أنا لست فنانا أنا عامل نظافة، وهي تستحق أفضل من هذا |
| - Bundan daha iyisini yapabilirsin. - Ananla oyna. | Open Subtitles | تستطيعى أن تفعليها أفضل من هذا هذا ما تقوله لك أمك |
| - Bundan daha iyisini biliyorum. - Ben o masum olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | تعرفين أفضل من هذا اعتقدت أنها كانت بريئة |
| O, Bundan daha iyisini beceremezdi. Harika olmuş. | Open Subtitles | لم يكن باستطاعته ان يطهو افضل من هذا انه لذيذ |
| Yapma. Kes şunu. Bundan daha iyisini yapabilirsin. | Open Subtitles | هيا توقف عن هذا اعلم بأنك افضل من ذلك بكثير |
| Bundan daha iyisini yapabiliriz. Bayım bir şişe şampanya lütfen. | Open Subtitles | هناك ما هو أفضل من ذلك، قنينة شمبانيا يا سيدي |
| Bundan daha iyisini yaparsın sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ أفضل مِنْ ذلك. |
| Ve bir demokraside Bundan daha iyisini yapabiliyor olmamız lazım. | TED | وكديموقراطين علينا ان نقوم بأفضل من هذا |
| Üzgünüm, Bundan daha iyisini ayarlayamadım. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لا أَستطيعُ أَنْ أُرتّبَ ل أيّ شئ أفضل مِنْ هذا |
| Ama sanırım Bundan daha iyisini yapabiliriz. | Open Subtitles | لكن أعتقد بأنّنا يمكن أن نفعل أحسن من ذلك |
| Artık yedinci sınıftasınız ve biliyorum ki, Bundan daha iyisini yapabilirsiniz. | Open Subtitles | أنتم كلّكم في الدرجة السابعة الآن وأنا أعرف بأنّه يمكنكم أن تفعلوا أحسن من هذا. |
| Hadi! Bundan daha iyisini yapabilirsin. | Open Subtitles | تعال أنت يُمْكِنُ أَنْ تَفْعلَ أحسن مِنْ ذلك |
| Onu ikna etmek için Bundan daha iyisini yapmanız lazım. | Open Subtitles | ثق بي. ستضطرّ للقيام بأفضل من ذلك بكثير لكي تُقنعها. |