| Bunu düşündüm ve sanırım bunu yapmak daha iyi hissettirecek, evet. | Open Subtitles | لقد فكرت بذلك, وأظن أنه سيجعلني... أشعر بتحسن كبير نحو نفسي |
| Ben Bunu düşündüm. Hatta bunu düşünmekten başka bir şey yapmadım... | Open Subtitles | لقد فكرت بذلك مليا ، هذا كل ما كنت أقوم به ، التفكير |
| Bunu düşündüm ve Paris'e gideceğimizi söylemek aklıma geldi. | Open Subtitles | لقد فكرت في ذلك واعتقد بأنه يمكننا بأن نخبرهم بأننا سنذهب الى باريس |
| Bunu düşündüm.. ..ama o da değildi. O öyle biri değil. | Open Subtitles | .. فكرت في ذلك ولكن ، لا إنه ليس ذلك النوع من الرجال |
| Phoebe, Bunu düşündüm ve ben sadece Haklısınız olduğunu söylemek istedim... | Open Subtitles | فيبي ، لقد فكرت بهذا ، و أردت .. أن أقول لك أنك محقة |
| Lisa! Beni dinle. Spencer, Bunu düşündüm ve kararımı verdim. | Open Subtitles | ليزا استمعي اليّ سبنسر، لقد فكرت ، وحسمت امري |
| Bunu düşündüm, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعوا ، لقد فكرت بالأمر حسناً؟ |
| Saçından utanıyorsun fakat Bunu düşündüm ve sana bir hediye getirdim. | Open Subtitles | . أنتى خجلانة من شعرك . لكنى فكرت بذلك . لدى هدية لكى ... هذاشال |
| Bunu düşündüm ama başka bir yol seçeceğim. | Open Subtitles | -نستطيع استخدامه لقد فكرت بذلك لكنني سأسلك طريقاً آخر |
| Bunu düşündüm ve iki seçenekle sınırlandırdım. | Open Subtitles | فكرت بذلك واضقتها إلى خيارين |
| Evet, Bunu düşündüm. | Open Subtitles | نعم، لقد فكرت بذلك |
| Bunu düşündüm açıkçası! | Open Subtitles | كلا لقد فكرت بذلك |
| Aslında, birçok kere Bunu düşündüm. | Open Subtitles | حسنا، فكرت بذلك أكثر من مرة |
| Öpmedim. Bunu düşündüm ama ona karşı bir ilgim yok. | Open Subtitles | لم أفعل، لقد فكرت في ذلك ولكني لست معجب به لهذه الدرجة |
| Wade, Bunu düşündüm ve seninle evlenemem. | Open Subtitles | واد، وأنا فكرت في ذلك وأنا لا أستطيع الزواج منك. |
| Ben önceden Bunu düşündüm. İşte laboratuarınız. | Open Subtitles | اوه,لقد فكرت بهذا مسبقا |
| Evet, Bunu düşündüm. Ne sanıyorsunuz ki? | Open Subtitles | أجل لقد فكرت بهذا ما رأيك ؟ |
| Bunu düşündüm ve Çocuğum için baba olmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد فكرت بالموضوع و اريد ان اكون اب لطفلي |
| Aslında Bunu düşündüm ama sonra aklıma geldi de benim de epey ünüm var. | Open Subtitles | , لقد فكّرت في ذلك لكن حينها تذكرتُ لديّ سمعة أيضًا |
| Ben de 3 hafta boyunca her gün her gece Bunu düşündüm. | Open Subtitles | لذا فقد فكرت فى ذلك 3 اسابيع متتاليه ليل نهار |
| Bunu düşündüm. Ancak kırmızı bayrak sallamak istemiyorum. | Open Subtitles | فكرت فى هذا لكن لا أريد أن ألفت النظر |
| Dün Bunu düşündüm. "Damon'ı seçtiğim" zaman. | Open Subtitles | فكّرت بذلك البارحة حين حذوت حذوك. |
| Hafızam geri geldiğinden beri, hep Bunu düşündüm. | Open Subtitles | منذ عادت ذاكرتي، فلم أقوَ إلا على التفكير بهذا. |
| Bunu düşündüm. | Open Subtitles | لقد حزمت امري |