"bunu söylemenin" - Translation from Turkish to Arabic

• لقول هذا
• لقول ذلك
• قول ذلك
• قول هذا
• لأقول هذا
• لقولها
• لقَول هذا لكن

Bunu söylemenin kolay yolu yok. Bu yüzden doğrudan söyleyeceğim.
ليس هناك طريقة سهلة لقول هذا لذا سآتي به فقط

Bunu söylemenin kolay bir yolu yok fakat evliliğimiz artık mahkemede yürütülüyor.
ليست هناك طريقة سهلة لقول هذا لكن زواجنا شارف على الإنتهاء

Bak, Bunu söylemenin hoş bir tarzı yok, onun için söyleyeyim bitsin. Jeremy zor durumda.
انظرى, ليست هناك طريقة رائعة لقول هذا, لذا ,سأقول مباشرة ان جيرمى يمر بأزمة طاحنة

Bunu söylemenin kolay bir yolu olsaydı yapardım ama inan bana yok.
أتمنى أن يكون هناك طريقة سهله لقول ذلك, ولكن صدقني , لا يوجد.

Bunu söylemenin seni rahatlattığı oldu mu hiç?
لَهُ قول ذلك جَعلَك أبداً تَحسُّ أيّ مراهن؟

Bunu söylemenin dehşet verici olduğunu biliyorum, ama benim açımdan sorun yok.
أعرف أن قول هذا شيء فظيع ........... لكن ,أهـ أنا لا أمانع ذلك

Bunu söylemenin güzel bir yolu yok. O yüzden doğrudan soracağım.
لا يوجد طريقة جيدة لقول هذا لذا سأسأل مباشرة

Bunu söylemenin kolay bir yolu yok. Öylece söylüyorum o yüzden:
لا توجد طريقة سهلة لقول هذا , لذا فقط سأقوله

Bak, Bunu söylemenin en iyi yolunu düşündüm ama galiba yok.
حسنا، لقد كنت احاول ان اكتشف.. الطريقة الأفضل لقول هذا..

Bunu söylemenin kibar bir yolu yok ama 15 Mart 2010'da öldürüleceksiniz.
فليس هناك وسيلة رقيقة لقول هذا لكن في 15 مارس 2010 سيتم قتلك

Bunu söylemenin nazik bir yolu yok ama 15 Mart 2010'da öldürüleceksiniz.
لا يوجد طريقة لائقة لقول هذا لكن في 15 مارس 2010 ستكون قتيلاً

Bunu söylemenin kolay yolu yok, o yüzden direkt söylüyorum.
ليس هناك طريقة سهلة لقول هذا لذا ساقولها وحسب

Bunu söylemenin kolay bir yolu yok o yüzden direk söylemek zorundayım.
حسناً ، ليس هناك طريقة سهلة لقول هذا لذا سأقوله مباشرة

Peki tamam, sanırım Bunu söylemenin başka bir yolu yok, ama ben sadece... sana şunu söylemeliyim ki ben yüz okumuyorum
حسنًا، أظن أنه لا يوجد طريقة أخرى لقول هذا ولكني عليا إخباركِ أني لا أقرأ الوجوه

Detektif, Bunu söylemenin kolay bir yolu yok.
أيّها المُحقق، لا توجد طريقة سهلة لقول هذا.

Bunu söylemenin beş yılını aldığına inanamıyorum.
لا أُصدق أنّكَ انتظرتَ 5 سنوات، لقول هذا

ve Bunu söylemenin kolay bir yolu olmadığından, direk söyleyeceğim.
وبما أنه لا توجد طريقة لقول هذا فسأقوله وحسب

Bunu söylemenin daha iyi bir yolunu bulmalıydım.
كان يتعين عليّ ان اجد طريقة مؤدبة لقول ذلك

- Bunu söylemenin kibar yolu yok Dylan.
حسناً. أتفهم ذلك لا يوجد أي طريقة أخرى لقول ذلك.

Bakın, Bunu söylemenin kolay bir yolu yok ama bir kenara birazcık para koymuştum, kendime harcamak için.
ليس من السهل قول ذلك لكنني أبقيت القليل لأنفقه

Bunu söylemenin ne kadar acı verdiğini bilemezsin.
وكم يؤلمني قول هذا و لكنك لا تعيه.

Bunu söylemenin kolay bir yolu yok, ancak şöyle diyeyim.
لاتوجد أيّ طريقه سهله لأقول هذا.. لذلك..

Sadece Bunu söylemenin doğru yolunu bulmam gerekiyor.
أريد فقط أن أعثر على طريقة لقولها.

Bak, Hammond, Bunu söylemenin hiçbir kolay yolu yok...
انظر ،هاموند، ليس هناك طريقة سهلة لقَول هذا لكن...