Deliverance halkı için, anneler, babalar, kızlar, oğullar, onlar için bunu yapıyoruz. | Open Subtitles | للناس في مدينة ديلفيرينس امهات ، اباء ، بنات ، ابناء و من اجلهم نفعل هذا |
Hükümet 6 milyon doları sökülmeyecek, bunu sen de biliyorsun, o halde neden bunu yapıyoruz? | Open Subtitles | الحكومة لن تدفع ستة ملايين دولار وانت تعرفين ذلك لم نفعل هذا إذا؟ |
Dünya üzerindeki yaşamlar, gaz değişimi yoluyla havayı değiştirir ve şu anda da bunu yapıyoruz. | TED | جميع أشكال الحياة على الأرض تغيّر الهواء من خلال تبادل الغازات، وجميعنا نفعل ذلك الآن. |
bunu yapıyoruz çünkü belkide istendiğimiz hissetmeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لا اعرف ,ربما نفعل ذلك لاننا نحتاج ان نشعر باننا مرغوبين |
Sevmiyoruz, bunu yapıyoruz çünkü karısından tekmeyi yedi ve yalnız kaldı. | Open Subtitles | لا، نحن نقوم بذلك فقط لأن زوجته طردته، وهو يشعر بالوحدة |
Yaşadığımız onca şeyden sonra sonunda bunu yapıyoruz. | Open Subtitles | بعد كل ما مررنا به، سنفعل هذا أخيراً. |
O kadar eşyasını odamda görünce bir anda fark ettim ki, biz gerçekten bunu yapıyoruz. | Open Subtitles | عندما رأيت كل حاجياته في غرفتي، ففاجئني أننا حقاً نقوم بهذا |
Biz de birini kurtarmak için bunu yapıyoruz. İster inan ister inanma. | Open Subtitles | نحن نفعل هذا لإنقاذ حياة ايضاً، صدق أو لاتصدق |
Sonra sen geldin ve şimdi bunu yapıyoruz ve nefret ettiğim küçük bir parçam bir prenses olmak istiyor. | Open Subtitles | ،و بعدها جئت أنت ،و ها نحنُ نفعل هذا و جزءٌ صغير منّي أكرههُ يريدُ أن يكون أميـرة |
bunu yapıyoruz çünkü onların galibiyete konsantre olması lazım. | Open Subtitles | نفعل هذا لأنه يساعد رجالنا ليركزوا على الأنتصار |
Zaten biz niye, kendi hariç başkaları için hiçbişey yapmayan biri için bunu yapıyoruz? | Open Subtitles | لمَ نفعل هذا لشخصٍ لن يفعلَ أيَّ شيءٍ لأحدٍ سوى نفسه؟ |
bunu yapıyoruz, siz mutlu oluyorsunuz. Kapalı gişe satmış gibi hissediyoruz, tekrar denemelere başlıyoruz ve sarkaçı geri itiyoruz. Son 300 yıl, kesinlikle de son 30 yıl ileri-geri, ileri-geri gidip durduk. | TED | نفعل هذا فتصبحون سعداء، نشعر وكأنها خيانة، فنبدأ في الاختبار مرة أخرى فنعيد العقرب إلى الوراء ثم إلى الأمام ونعيد الكرة وقد قمنا بهذا خلال 300 سنة الماضية. وبالتأكيد خلال ال30 سنة الماضية. |
Topluluğumuzun tanıklık etmesi için ilişkimizde küçük pencereler açıyoruz, bunu yapıyoruz çünkü heykellerimizin dikilmesini istemiyoruz, geleceğe haritalar çizilmesini istiyoruz. | TED | نحن نفتح نوافذ صغيرة تحكي عن علاقتنا لصالح مجتمعنا حتى يشهد عليها، ونحن نفعل هذا لأنّنا نريد أن نرسم خرائط للمستقبل وليس صروحاً لأنفسنا. |
Neden bunu yapıyoruz? | Open Subtitles | لماذا نفعل ذلك ونحن نعرف في صميمنا أننا نستحق أفضل من ذلك |
bunu yapıyoruz çünkü insanlarımız bir gün İsrail'in yanında bizimde bir devletimizin olacağına inanıyorlar. | Open Subtitles | نحن نفعل ذلك فقط لأن شعبنا يؤمن انه في نهاية المطاف، سيكون لدينا دولة بجانب اسرائيل |
Dualarımızla ve kalplerimizi açarak bunu yapıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نفعل ذلك من خلال فتح قلوبنا .وبالصلاة |
Biggs ailesi aşktan üremedi , bunu yapıyoruz çünkü birileri çimleri kesmeli yada kağıt üretmeli . | Open Subtitles | عائلتنا لا تتوالد من أجل الحب نفعل ذلك لأننا نحتاج إلى شخص ليجز العشب أو ليجلب الصحيفة |
bunu yapıyoruz çünkü özellikle şimdi başkentin el atmasını bekleyemeyiz. | TED | نحن نقوم بذلك لأنه لا يسعنا انتظار واشنطن، لا سيما الآن. |
Şimdi, bunu yapıyoruz. | Open Subtitles | الآن، سنفعل هذا |
Ve bunu yapıyoruz. | Open Subtitles | يعتقد الجميع بأننا نطفئ الحرائق، و نحن نقوم بهذا. |
Ama bunu yapıyoruz çünkü doğayı seviyoruz. | Open Subtitles | ولكننا سنفعل ذلك لأجل حبنا للطبيعة, |
bunu yapıyoruz. Bir uçak uçuruyoruz. | Open Subtitles | نحن نفعلها نحن نحلق بالطائرة0 |
Başından beri bunu yapıyoruz. Şimdilik iyi gidiyor gibi. | Open Subtitles | هذا مانفعله دائما لكنها الان تبدوا احسن بكثير |
bunu yapıyoruz burada! | Open Subtitles | هذا هو ما تفعلين! |
Bu yüzden mi burada ormanın ortasında bunu yapıyoruz. | Open Subtitles | هل هذا سبب ما نفعله الآن في الخارج هنا في وسط الغابة؟ |
Dünya Bankası'nda bunu yapıyoruz. | TED | وهذا ما نقوم به الآن في مجموعة البنك الدولي. |