"bunu yapmak zorunda" - Translation from Turkish to Arabic

• عليك فعل هذا
• عليك فعل ذلك
• عليك القيام بذلك
• مضطراً لفعل هذا
• عليك أن تفعل هذا
• علينا فعل هذا
• مضطرة لفعل هذا
• عليكِ فعل هذا
• عليك القيام بهذا
• عليكِ فعل ذلك
• مضطر لفعل هذا
• مضطرين لفعل هذا
• يجب أن تفعل هذا
• مضطراً لهذا
• مضطرّاً لفعل هذا

Ama bu kadar saf olmasaydın Bunu yapmak zorunda olmayacaktın.
لكن لم يتوجب عليك فعل هذا إذا لم تكن ساذج.

Bu çok hoş. Bunu yapmak zorunda değildin.
,هذا لطف منك لم يكن عليك فعل ذلك

Bunu yapmak zorunda değilsin. Hiç biriniz değilsiniz.
ليس عليك القيام بذلك ولا أحد منكم عليه القيام بذلك

Anlamıyor musun dostum? Bunu yapmak zorunda değilim.
ألا تفهم هذا يارجل أنا لا يجب أن أكون مضطراً لفعل هذا

Bunu yapmak zorunda değilsin Senin sempatine ihtiyacım yok.
لم يكن عليك أن تفعل هذا لست محتاجاً لعطفك ليس عطفاً

Eski vakanı açık kalmasını kabul edebilirsen Bunu yapmak zorunda kalmayız.
لن أدعه لن يجب علينا فعل هذا إن كنت تستطيع إكمال حياتك وهذه القضية القديمة ما تزال مفتوحة.

Teşekkür ederim tatlım ama Bunu yapmak zorunda değildin. Orospu çocuğu!
شكراً لكى يا حبيبتى لكنك لم تكونى مضطرة لفعل هذا

Demek istediğim, artık Bunu yapmak zorunda değilsin. Ben senin için buradayım.
لا، ما أقصدهُ، هو أنّه ليس عليكِ فعل هذا بعدالآن ، لأنّي هنا من أجلك.

Bud, Bunu yapmak zorunda değilsin.
باد , ليس عليك القيام بهذا

Bak, Bunu yapmak zorunda değilsin.
أتعلم؟ ليس عليك فعل هذا لستُ ثملة أو شيء من هذا القبيل

Sağol koç. Bunu yapmak zorunda olmadığını biliyorum.
شكرا، كابتن، أقدر لك هذا أعرف بأنه لم يكن لزاما عليك فعل هذا

Eğer bana borçlu olduğun 10.000 doların olsaydı, Bunu yapmak zorunda kalmazdın.
لو كان لديك 10000 دولار خاصتى لما توجب عليك فعل هذا

Çok tatlısın. Bunu yapmak zorunda değildin. Sorun değil.
,هذا لطف منك لم يكن عليك فعل ذلك

Duygularını hissettirmek için Bunu yapmak zorunda değilsin.
لا يجب عليك فعل ذلك لإظهار مشاعرك

Bunu yapmak zorunda değilsin. Başa çıkabilirim.
لا يجب عليك القيام بذلك لا أستطيع التعامل معه

Bunu yapmak zorunda değilsin. O benim kardeşim, senin değil.
لست مضطراً لفعل هذا إنها أختى وليست أختك.

Bunu yapmak zorunda değilsin.
ليس عليك أن تفعل هذا من أجلي أعلم أنك قلت أنك ستقدم لي خدمة

Sakin ol koçum, Bunu yapmak zorunda değiliz.
- علينا -فقط أن نسترخي و ليس علينا فعل هذا

Çok naziksin, ama gerçekten Bunu yapmak zorunda değilsin.
هذا لطيف حقا لا انت لست مضطرة لفعل هذا

Hemen gerçekleşmek zorunda değil. Bunu yapmak zorunda değilsin.
لا يجب عليكِ أن تقابليهم الآن ليس عليكِ فعل هذا

Merak etme, Saul. Benim için Bunu yapmak zorunda değilsin.
الكل بخير (سول)، ليس عليك القيام بهذا من أجلي

- Bunu yapmak zorunda değilsin. - Hayır, ısrar ediyorum.
{\FF00FF\3c990066}ليس عليكِ فعل ذلك لا، أنا أصرُ

Dinleyin, Bunu yapmak zorunda kaldığım için çok çok özür dilerim ama gerçekten acelem var.
أستمعوا ، أنا آسف للغاية لكوني مضطر لفعل هذا لكنني على عجلة

Harry, Bunu yapmak zorunda değiliz. Sadece birkaç günlük yol.
"هارى" لسنا مضطرين لفعل هذا أنها فقط بضعة أيام

Bu yüzden, üzgünüm, sen benim için Bunu yapmak zorunda gidiyoruz.
اذا أنا آسف يجب أن تفعل هذا بدلا عني

Bunu yapmak zorunda olmadığım için her gün Tanrıya şükrediyorum.
أحمد الله كل يوم على أنني لم أعد مضطراً لهذا

Bisikletçi grubu vardı. Eğer istemiyorsan Bunu yapmak zorunda değiliz.
تعلم أنّكَ لستَ مضطرّاً لفعل هذا إن لم تكن تريد.