Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama silahını ve rozetini almalıyım. | Open Subtitles | أكره أن أفعل هذا ولكن لابد أن آخذ شارتك وسلاحك |
Dostum, sen bok kadar sıkısın bayım. Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama parasını almalıyım. 60 kağıt. | Open Subtitles | أنا أكره أن أفعل هذا لكن يجب أن أغرمك ب60 دولارا |
Onu çocukluğumdan beri tanırım. Bunu yapmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنا أعرفها منذ أن كنت صبي وأكره أن أفعل ذلك |
Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama sana kalemimin arkasını veriyorum. | Open Subtitles | أوتعلم؟ أكره أن أفعل ذلك لكنني سأعيد لك قلمك الرصاص، أجل |
Ki Bunu yapmaktan memnunum. | Open Subtitles | إنه مثل, أنا أدفع للزفاف, الذي أنا سعيد للقيام بذلك |
Bak, Bunu yapmaktan gerçekten nefret ediyorum. Demek istediğim... | Open Subtitles | انظرى انا فى الحقيقه اكره القيام بهذا .اتفهمى |
Bunu yapmaktan nefret ediyorum, Erica ama yakınlığımızdan dolayı, bir şeyi öğrenmeni istiyorum. | Open Subtitles | انظري ، انا اكره ان افعل ذلك لكن هذه من الخاتمة اردت ان اجعلك ترين شيء ما |
Abby, sana Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama o kadınla daha fazla çalışabileceğimi düşünmüyorum. | Open Subtitles | أكره أن أفعل هذا بكِ، لكن أعتقد أني لا أستطيع العمل معها |
- Ben de aynen, piç kurusu. Bu yüzden sana Bunu yapmaktan nefret edeceğim. | Open Subtitles | وذلك ما سيجعلني اكره حقاً أن أفعل هذا بك |
Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama patronum burada olmadıklarından emin olmak istedi. | Open Subtitles | أكره أن أفعل هذا لك، لكن مديرتي تريد أن تتأكد أنهن ليسن هنا |
Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama seni nezarete almak zorundayım. | Open Subtitles | أكره أن أفعل هذا و لكن عليّ أن أحتجزك |
Bilirsin, Bunu yapmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أتعرفين ، لكم أكره أن أفعل هذا |
Bunu yapmaktan hoşlanmıyorum ama kimliğini görebilir miyim, tatlım? | Open Subtitles | اسمعى ، أكره أن أفعل ذلك بك ياحبيبتى ولكنى أريد الحصول على بعض بطاقات الهوية |
Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama çarşamba günü erken gelmelisin. | Open Subtitles | مهلا، أنا أكره أن أفعل ذلك بك لكنني أريدك أن تأتي مبكراً بساعتين يوم الاربعاء |
Sana Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama. | Open Subtitles | أنا أكره دائماً أن أفعل ذلك لك. |
Kral, sizi bu organizasyon için hazırlamamı istedi, ki ben de Bunu yapmaktan mutluluk duyarım. | Open Subtitles | لقد أمرني سمو الملك بإعدادك لهذا الحدث وأنا سعيد وعلى استعداد للقيام بذلك |
Onlara Bunu yapmaktan nefret ediyoruz. | Open Subtitles | نعم ، كما تعلمون ، نحن نكره دائما للقيام بذلك لهم |
Ama buraya öfke terapisi sınıfları için gelmek istersen Bunu yapmaktan mutluluk duyarım. | Open Subtitles | لكن اذا كنت تريد ان تأتي الى هنا لجلسات علاج الغضب سأكون أكثر سعادة للقيام بذلك |
Belli oluyor ki; sizi Bunu yapmaktan alıkoyamayacağım. | Open Subtitles | من الواضح، أنه لا يمكنني أن أمنعك من القيام بهذا |
Keşke, Bunu yapmaktan ne kadar pişman olduğumu anlamanı sağlayabilseydim. | Open Subtitles | أتمنى أن أجعلكِ تفهمين كم أنا آسفه لأن علي القيام بهذا |
Hayı, hayır. Aslında Bunu yapmaktan zevk duyarım. | Open Subtitles | لا، لا في الواقع سأحب القيام بهذا |
Bunu yapmaktan nefret ediyorum, Erica ama yakınlığımızdan dolayı, bir şeyi öğrenmeni istiyorum. | Open Subtitles | انظري ، انا اكره ان افعل ذلك لكن هذه من الخاتمة اردت ان اجعلك ترين شيء ما |
Bunu yapmaktan sadece birkaç dakika uzaktayız. | Open Subtitles | إننا على بعد دقائق من أن نكون قادرين على فعل ذلك. |