"bunu yapmanın tek" - Translation from Turkish to Arabic

    • الوحيدة لفعل ذلك
        
    • الوحيدة لفعل هذا
        
    • واحدة لفعل هذا
        
    • الوحيدة التي تمكّنني من فعل ذلك
        
    • الوحيدة لفعلِ ذلك
        
    • واحدة لفعل ذلك
        
    • الوحيدة هي أن
        
    Bunu yapmanın tek yolu da veriyi uçakla geri getirmek. TED والطريقة الوحيدة لفعل ذلك هي إحضار البيانات باستخدام الطائرة.
    Bunu yapmanın tek yolu, yüksek mevkili birine ulaşmak. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لفعل ذلك مباشرة هى عبر أحد كبار الشركاء فى منظمتهم
    Bunu yapmanın tek yolu korkmamak. Open Subtitles والوسيلة الوحيدة لفعل ذلك تقتضي ألاّ تخاف
    Bunu yapmanın tek yolu da beni buradan canlı çıkartmak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لفعل هذا هو أن تخرجيني من هنا حيًا.
    Bunu yapmanın tek yolu kalplerini durdurmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هي أن نوقف قلبيهما.
    Ne yazık ki Bunu yapmanın tek yolu geçmişimdeki hatalarımı kabul etmek. Open Subtitles للأسفِ، الطّريقة الوحيدة التي تمكّنني من فعل ذلك هي بالافصاح عن ماضيّ.
    Bunu yapmanın tek yolu Walter Gillis'in emeklilik fonuna 500 milyon dolar yatırmasını sağlamak. Open Subtitles .(الوسيلة الوحيدة لفعلِ ذلك هي إقناع (والتر غيلس .بأن يضع خمسون مليوناً براتبِ التقاعد
    Biliyorsun, onunla aramızı düzeltmeye çalışıyorum ama Bunu yapmanın tek yolu onunla konuşmak ve açıkça o, bununla ilgilenmiyor. Open Subtitles أنت تعلم ، أريد أن أجعل الأمور جيدة معها ولكن الطريقة الوحيدة لفعل ذلك هو بالتحدث إليها وعلى ما يبدو , هي غير مهتمة
    Bunu yapmanın tek yolu da geçişim filtresini tersyüz etmektir. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لفعل ذلك.. هي مرشح تناضح عكسي
    Ve Bunu yapmanın tek yolu da düşmanla birlikte çalışmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل ذلك هي بالعمل مع العدو.
    Ve Bunu yapmanın tek yolu da düşmanla birlikte çalışmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل ذلك بالعمل مع العدو.
    Maalesef Bunu yapmanın tek yolu yabani kedi dolu bir karavandı. Open Subtitles لسوء الحظ، الطريقة الوحيدة لفعل ذلك كانت عبر شاحنة مليئة بالقطط الضالة
    Bunu yapmanın tek yolu, büyüyü yapan cadıyı öldürmek. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل ذلك هو أن تقتل الساحرة التي أطلقتها.
    Ve Bunu yapmanın tek yolu da meydana çıkmaktır. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هي الخروج الى المكشوف.
    Hikâyeyi uzaklaştırmanın en iyi yolu hikâyeyi değiştirmektir, ...Bunu yapmanın tek yolu da büyük kazanmak. Open Subtitles أفضل طريقة لقتل القصة هو تغيير القصة والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو بالفوز الساحق
    Ve Bunu yapmanın tek yolu da düşmanla birlikte çalışmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو العمل مع الأعداء
    Ve Bunu yapmanın tek yolu da düşmanla birlikte çalışmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو العمل مع الأعداء.
    Ve Bunu yapmanın tek yolu da düşmanla birlikte çalışmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو العمل مع الأعداء.
    Korkarım Bunu yapmanın tek bir yolu var. Open Subtitles أخشى أنه لا يوجد سوى طريقة واحدة لفعل ذلك.
    Hayır, Bunu yapmanın tek yolu onu gerçekten dışarı almak. Open Subtitles لا، الطريقة الوحيدة هي أن نستأصل المعدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more