Yüzbaşı, bunu yapmayın. Bizim için çalıştı, çocuğa kefil olurum. Yine mi siz? | Open Subtitles | سيادة النقيب، رجاء لا تفعل هذا يمكننى أن أؤكد براءة ذلك الولد |
Lütfen bunu yapmayın Bay Leery. | Open Subtitles | حسنا، من فضلك لا تفعل هذا لي هنا، والسيد مرتاب. |
Lütfen bunu yapmayın, lütfen bunu yapmayın. | Open Subtitles | من فضلك لا تفعل هذا ، من فضلك لا تفعل هذا. |
bunu yapmayın. Efendim, hedefi yakaladık, bir sivilmiş. | Open Subtitles | لا تفعلوا هذا سيدى لقد وجدنا الهدف ، إنه مجرد مدنى |
Bayan bunu yapmayın! Bunlar milyonlar değerinde. | Open Subtitles | لا تفعلي هذا يا سيدتي هذه الأشياء تساوي الآلاف |
Lütfen Teğmen'im, bana bunu yapmayın. | Open Subtitles | أرجوك لاتفعل هذا بي. |
- Lütfen bunu yapmayın. - Haberdar olmadığımı bilmelisiniz. | Open Subtitles | ـ رجاءً لا تفعل هذا ـ يجب عليك ان تعلم انه لم يكن لدي علم بالأمر |
Biliyorum ama onun için, Lily için onun hatırası için lütfen bunu yapmayın. | Open Subtitles | أعلم ذلك لكن لأجلها بذكراها أرجوك لا تفعل هذا |
Lütfen, efendim. bunu yapmayın. | Open Subtitles | لا يا سيدي , أرجوك لا تفعل هذا |
Tanrım. Lütfen bunu yapmayın. Lütfen, yapmayın! | Open Subtitles | ياإلهى, رجاءاً لا تفعل هذا من فضلك لا |
- Lütfen, Mr. Hudson bunu yapmayın. | Open Subtitles | - الرجاء، السيد هدسون لا تفعل هذا. - الخروج، والخروج. |
Yalvarırım, Lordum. bunu yapmayın. Değişen nedir? | Open Subtitles | اتوسل اليك، ايها اللورد، لا تفعل هذا. |
Tanrım! Lütfen bunu yapmayın. Eve döneceğim, bir daha yapmam. | Open Subtitles | لا يا إلهي أرجوكم لا تفعلوا هذا سأعود إلى منزلي و لن أفعل ذلك ثانية أرجوكم أقسم لكم |
Onlara doğru gidip, şöyle demek istiyorum, "Durun, bunu yapmayın." | Open Subtitles | انا اريد ان اظهر لهم واقول, "توقفوا لا تفعلوا هذا |
Farelere bunu yapmayın! Farelerin de hakları var. | Open Subtitles | لا تفعلوا هذا فى الفئران الفئران لديها حقوق أيضاً |
Savcılığa ne hikaye yutturmanızı istedilerse, kendi iyiliğiniz için bunu yapmayın. | Open Subtitles | أن تطعمي بها المدّعي العام لمصلحتكِ الخاصة لا تفعلي هذا |
Bayan Palmer, lütfen bunu yapmayın. | Open Subtitles | سيدة بالمر أرجوكِ لا تفعلي هذا بي |
bunu yapmayın efendim, lütfen. - Hayır Ram. | Open Subtitles | . لاتفعل هذا يا سيدي , من فضلك لا رام - |
- Bana bunu yapmayın | Open Subtitles | لا يَعمَلُ هذا لي. السّيدة هانسن. |
Hislerime zarar vermek beni kızdırır Ve bence bunu yapmayın | Open Subtitles | جرح مشاعرى يجعلنى أغضب وأقترح عليكم أن لا تفعلوا ذلك. |
- Lütfen, Sayın Yargıç. bunu yapmayın. | Open Subtitles | من فضلك ياحضرة القاضي، لاتسمح له. |
- Yalvarırım bu fikri aklınızdan çıkarın. - Bana bunu yapmayın. - Bayan Hanson, sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | لاتفعلي هذا معي - سيدة هاريسون - |
bunu yapmayın. | Open Subtitles | ألم أقل لك؟ أرجوك لا تفعلى هذا |
Birçok geçerli sebep yüzünden, sakın, sakın, sakın bunu yapmayın. | TED | لأسباب عظيمة، لا لا لا، لا تفعل ذلك |
Durun! bunu yapmayın. Vahşet çözüm değil. | Open Subtitles | توقفوا لا تقوموا بهذا العنف ليس حل |