| Yani, gücünü kontrol edebiliyorsun. Bunun anlamını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | اعنيّ يمكنكِ السيطرة على ذلك هل تعرفين ماذا يعني هذا |
| Sanki, yanımda birisi varmış gibi. Bunun anlamını biliyor musun? | Open Subtitles | و أن هنالك شخص معي أتعرف ماذا يعني هذا ؟ |
| - Güneyin konukseverliğini hep işitirdim. Ben ve adamlarım şimdi Bunun anlamını öğrendik. | Open Subtitles | لقد سمعت دائما عن كرم الضيافة الجنوبي الآن, رجالي فهموا ما يعني ذلك |
| Hepi topu 2 haftamız kaldı, ve çoğunuz Bunun anlamını biliyorsunuz. | Open Subtitles | لدينا فقط أكثر من أسبوعين بقليل ومعظمكم يعلمون ماذا يعني ذلك |
| Buradan çıkmayı hak etmek istiyorsan... Bunun anlamını söyleyerek başlayabilirsin. | Open Subtitles | لذا إنْ أردتَ أنْ تستعيد حياتك فربّما عليك البدء بإخبارنا عن معنى هذا |
| Ve bulunduğumuz ülkeden baktığımızda, oradaki insanlar için Bunun anlamını kavrama ihtimalimiz yok. | TED | و لا يمكننا بالمرة هنا في هذه البلاد أن نستوعب ما يعنيه هذا للمتورطين فيه. |
| Bunu anlamanı istiyorum. Bunun anlamını tam olarak kavramanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتأكد من أنّك تدرك معنى ذلك كلّه .. |
| Bak, Bunun anlamını ikimizde biliyoruz. | Open Subtitles | إسمعني جيداً .. نحن نعلم ما الذي يعنيه ذلك |
| O tekrar geldi, di mi. Bunun anlamını biliyor musun. | Open Subtitles | لقد جاء ثانيةً, هذا كل شىء تعرفين ماذا يعنى هذا |
| - Ne yapman gerekiyorsa yap. - Bunun anlamını biliyor musun? | Open Subtitles | بالضبط ما يجب عليك القيام به هل تعرف ماذا يعني هذا |
| Bunun anlamını bilirsin. | Open Subtitles | ترك مسدسا في مسرح الجريمة تعرفين ماذا يعني هذا |
| Bunun anlamını biliyor musunuz? | Open Subtitles | نافذتك تحطمت من الداخل هل تعلمين ما يعني هذا ؟ |
| Sen toplumdan dışlandın. Eminim Bunun anlamını biliyorsundur. | Open Subtitles | انت كنت مطروداً انا متأكد انك تعرف ماذا يعني هذا |
| Ayrıca ben bile hala Bunun anlamını kavramaya çalışıyorum. | Open Subtitles | بالإضافة، لازلت أحاول فهم بالضبط ماذا يعني هذا بنفسي. |
| Saat 10 oldu. Bunun anlamını biliyorsunuz, ışıklar sönecek. | Open Subtitles | إنها العاشرة مساءً, وتعلمون ماذا يعني هذا. |
| Büro, ayrıcalıklarının askıya alınmasını önerdi. Bunun anlamını biliyorsun. | Open Subtitles | وقد أقترح المكتب تعليق الأمتيازات وأنت تعرف ماذا يعني ذلك |
| Ama bilinciniz yerinde. Biz de Bunun anlamını bilemiyoruz. | Open Subtitles | عدا أنكما في كامل وعيكما لذلك لا نعرف ماذا يعني ذلك |
| İlham verici. Bunun anlamını kim söyleyecek? | Open Subtitles | درس اليوم حول الاختلاط من يعرف ماذا يعني ذلك ؟ |
| Soruşturmalar yaptınız. Bunun anlamını biliyorsunuz. | Open Subtitles | لقد حققت من قبل وبالتأكيد تعلم معنى هذا |
| Tabii, Bunun anlamını senin gibi ucuz ayak takımı bilemez! | Open Subtitles | أنت لا تعلم معنى هذا أيها البخيل البخس |
| Açıkçası bir yabancı olarak guruba girdiğinizde Bunun anlamını bilemezsiniz. | Open Subtitles | بالطبع لا يمكن للغرباء أن يفهموا ما يعنيه هذا |
| Evet, çocuklar. Bugün, Sevgililer Günü. Bunun anlamını biliyorsunuz. | Open Subtitles | يا أولاد انه عيد الحب وتعرفون ما معنى ذلك |
| Yüzbaşı, bu adam Ibo kabile reisi. Bunun anlamını biliyor musunuz? | Open Subtitles | كابتن, هذا الرّجل هو زعيم قبيلة الايبو . هل تعرف ما يعنيه ذلك ؟ |
| Bunun anlamını biliyor musun? Anlamını biliyor musun? | Open Subtitles | اقصد ، اتعلمين ماذا يعنى هذا هل تعرفين ماذا يعنى ذلك |
| Ama sen Bunun anlamını bile bilmezsin. | Open Subtitles | الجماعة. أنت حتى لا تعلم ماذا تعني هذه الكلمة. |
| Pekala. Geri kalanınız Bunun anlamını biliyor. | Open Subtitles | حسناً، بالنسبة لبقيتكم، فأنتم تعلمون مايعنيه ذلك |
| Bunun anlamını biliyor musun? | Open Subtitles | تَعْرفُ الذي الذي وسائلَ. |