"bunun olması" - Translation from Turkish to Arabic

• حدوث هذا
• حدوث ذلك
• لحدوث هذا
• أن يحدث هذا
• يكن ليحث هذا

Bunun olması için her şeyi yaparsın rakiplerini hastanelik etmek de dahil.
ستفعلي أي شئ لضمان حدوث هذا حتى لو كان إدخال منافسوك إلى المستشفى

- Oh, güzel. Sadece, bilmeni isterim ki, Bunun olması için çaba göstermedim.
جيّد، أريد إعلامك فقط بأنّي لم أرد حدوث هذا

Şimdi Bunun olması durumunda saatlere ve güveninize ihtiyacım var.
الآن من أجل حدوث ذلك أنا بحاجة لأربع ساعات وثقتكم

Keller'ın hayatımızdan sonsuza dek çıkması lazım. Bunun olması için de her şeyi itiraf etmem lazım.
ولأجل حدوث ذلك ، علي أن أسجل إعترافاً كاملاً

Üzgünüm. Bunun olması için başka yol yok sadece.
أسف , ببساطه لا يوجد طريقه أخرى لحدوث هذا

- Aç şunu. Hemen. - Jack, Bunun olması gerek.
افتح، افتح الآن - جاك)، يجب أن يحدث هذا) -

Bu sırada, Bunun olması için ne yapabiliyorsam yapacağım.
في هذه الأثناء، أنا سأعمل مهما يكن ليحث هذا.

O halde Bunun olması için yapabileceğin her şeyi yap.
إذن فلتبذل قصارى جهدك لترى حدوث هذا

- Bunun olması için de bunu tamamlamak zorundasın.
ومن أجل حدوث هذا يجب أن تكمل هذا.

Daha kitabı okumadım. Bunun olması mümkün değil.
لم أقرأ من الكتاب بعد، لا يمكن حدوث هذا!

Bunun olması kaçınılmazdı.
كان حدوث هذا أمراً حتميّاً

Bunun olması engellemeye çalışan tek oydu.
كان الوحيد الذي حاول القيام بأي شيء للحيلولة دون حدوث ذلك

Bunun olması için elimden geleni yapacağım.
سأفعل كل ما بوسعي للتأكد من حدوث ذلك

Bunun olması ilginç değil mi?
إنه أمر رائع كيفية حدوث ذلك ، صحيح ؟

Biliyorum, Bunun olması ve her şey için plan yaptın ama dünya sona ermediği için içinde ufacık bir sevinç yok mu?
انظري، اعرف بأنك خططتي لحدوث هذا و كل شيء، لكن ألستِ سعيدة قليلا بأن العالم لم ينتهي؟

Bunun olması için de sabırsızlanıyorsun, değil mi?
وأنت متشوق لحدوث هذا الشيء أليس كذلك ؟

Bunun olması çok kötü.
أشعر بالحنق لحدوث هذا.

Ben uyuyordum..Bunun olması mümkün değil
كنت نائماً , مستحيل أن يحدث هذا

Ve Bunun olması için çok çalışacağım.
. و سأعمل جاهداً أن يحدث هذا

- Bunun olması gerekiyor.
لا بد أن يحدث هذا

Bu sırada, Bunun olması için ne yapabiliyorsam yapacağım.
في هذه الأثناء،أنا سأعمل مهما يكن ليحث هذا.