"burada bir şeyler" - Translation from Turkish to Arabic

• شيء ما هنا
• شيء هنا
• شيئا هنا
• هنالك شيئاً هنا
• هُنا بمكانٍ ما

Yani, Burada bir şeyler olur zannetmiştim.
يعني أنا اعتقد هناك يهمني يكون شيء ما هنا.

Karım gelecek, evde hiç koku, hiç leke... Burada bir şeyler olduğunu gösteren hiçbir iz olmamalı.
زوجتي ستعود للبيت قريباً ولا يجب أن تكون هنالك أي رائحة أو بقعة... أو أي علامة لحدوث شيء ما هنا مفهوم؟

Merkez, sanırım bu 1038 ile ilgili Burada bir şeyler buldum.
نداء ، إلى 1038 أعتقد أنني وجدتُ شيء هنا

Burada bir şeyler gerçekleşmeden bana söylemek istediğin bir şey var mı?
أي شيء تريد قوله قبل أن يحدث أي شيء هنا ؟

Gramps, dişlerini yerine koy, ellerini kızdan çek ve dikkatini ver. Bugün Burada bir şeyler öğrenebilirsin.
إنزع طاقم أسنانك ، و إرفع يدك عن ابنتك و أعر انتباها لربما تتعلم شيئا هنا اليوم

Burada bir şeyler olmalı. Evet.
-لابد من أن هنالك شيئاً هنا

Sadece dans etmiyoruz. Burada bir şeyler var.
نحن لا نرقص وحسب، الأسحلة هُنا بمكانٍ ما.

Çünkü tüm hayatımı Burada bir şeyler kurmak için harcadım.
لأنني قضيت حياتي أحاول بناء شيء ما هنا

Burada bir şeyler olmalı.
لابد أن يوجد شيء ما هنا

Veya köpük neyse işte. Burada bir şeyler.
.أَو رغوة، أى شىء .شيء ما هنا

Burada bir şeyler olmuş Ne?
ـ شيء ما هنا ـ ماهو؟

Burada bir şeyler deniyoruz.
إننا نحاول عمل شيء ما هنا

Burada bir şeyler olmalı.
لابد أنه يوجد شيء ما هنا.

Burada bir şeyler kurmak adına çok büyük fedakârlıklarda bulundum. Bunu benden almalarına izin vermeyeceğim.
ضحّيت بالكثير لبناء شيء هنا ولن أسمح لهما بأخذه

Ben alırım içeri. Burada bir şeyler yapan bir tek ben varım. Rosie!
حسن، أنا سأدخله أنا المسؤولة عن كل شيء هنا

- Teşekkür ederim. Burada bir şeyler olursa haber vermemi istemiştin.
قلت لي أن أخبرك إذا جرى شيء هنا

Hey Alex. Sanırım Burada bir şeyler var. Ne var?
أليكس، أعتقد حصلنا على شيء هنا ماذا؟

Burada bir şeyler olabilir. Mısır falan...
لابد أن يوجد شيء هنا ذرة أو شيء كهذا ؟

- Tabii ki fakat neden Burada bir şeyler yapmıyoruz ki?
-بالطبع لكن لماذا لا نقوم بعمل شيء هنا ؟

Ama Burada bir şeyler bulabilirim sanırım. Fırında tavuk var.
أعتقد أنني أستطيع أن أجد شيئا هنا

Evet, belki Burada bir şeyler saklıyorlardır. Bilemiyorum.
نعم ربما يخفون شيئا هنا لا اعرف