"burada dikilip" - Translation from Turkish to Arabic

    • أقف هنا
        
    • الوقوف هنا
        
    • نقف هنا
        
    • ستقف هنا
        
    burada dikilip dedikodu yapmamalıyım. Open Subtitles على أي حال لا يجب أن أقف هنا و أقول النميمة
    Korkarım burada dikilip sizi savunmak benim için iki yüzlülük olacak. Open Subtitles لذا أخشى أن يكون نفاقاَ مني أن أقف هنا وأدعمكم
    Hayır, ben lisanslı bir profesyonelim ve burada dikilip de, etik olmayan davranışlarla beni suçlamanı dinlemeyeceğim. Open Subtitles لا،أنا محترف ولدى رخصة وأنا لن أقف هنا واكون متّهما بسلوك لا أخلاقي
    burada dikilip, hepinizin böyle değiştiğini görmeye dayanamam. Open Subtitles لا أستطيع الوقوف هنا فقط وأراكم تتغيرون جميعكم بهذه الطريقة
    burada dikilip bir trafik kazası hakkında konuşabiliriz... Şunu çeker misin? Open Subtitles نقف هنا نتجادل حول حادث مرور عرضى هل تمانع ؟
    Ve evet, burada dikilip hakaretlerime katlanacaksın. Open Subtitles ونعم, ستقف هنا وتسمعه مني
    Hayır, ben lisanslı bir profesyonelim ve burada dikilip de, etik olmayan davranışlarla beni suçlamanı dinlemeyeceğim. Open Subtitles لا،أنا محترف ولدى رخصة وأنا لن أقف هنا واكون متّهما بسلوك لا أخلاقي
    burada dikilip, 14 farklı çeşit pastayı tatmak benim işim değil. Open Subtitles أعني، ليست وظيفتي أن أقف هنا أتذوق 14 نوع من الكعك؟ فهمتني؟
    Beni savunma yapmaya zorlayan sizsiniz burada dikilip seni dinlemeyeceğim çünkü atağa geçtim. Open Subtitles أنتِ من جعلني في هذا الوضع و أنا لن أقف هنا و أستمع إليكِ لأني مقدم على الهجوم
    Elbette bugün burada dikilip konuşacaksam, Senatör hakkında konuşmak önceliğimdir ama bugün yaşamını kaybeden 119 kişiden bahsetmemek de saygısızlık olur. Open Subtitles بالطبع، كان السيناتور أول من يعترض إن كنت أقف هنا اليوم لأتحدث عنه دون أن أذكر المئة وتسعة عشر راكبًا الذين تُوفوا هذا الصباح
    burada dikilip hiçbir şey yapmadan duramam. Open Subtitles لا يمكنني أن أقف هنا و ألا أفعل شيئا
    burada dikilip sana kendimi açıklamaya çalışmayacağım. Open Subtitles ولكني لن أقف هنا وأبرر نفسي إليك
    burada dikilip sizleri tatmin edecek de değilim. Open Subtitles ولا أقف هنا لكى أستغفلكم كلكم
    Cidden burada dikilip, bu muhabbeti mi yapacağız? Open Subtitles لن أقف هنا و أجري هذا النقاش
    Cidden burada dikilip, bu muhabbeti mi yapacağız? Open Subtitles لن أقف هنا و أجري هذا النقاش
    Ve burada dikilip, bir sik yapmadan duramam. Open Subtitles ولن أقف هنا مكتوف اليدين
    Bütün gün burada dikilip - senin dudak büküp küfretmeni izleyebilirim. Open Subtitles أستطيع الوقوف هنا طوال اليوم أشاهدك غاضبة و تشتمين نفسك
    Lonnie, burada dikilip silahı çöpe atan adamı bana göstermeni istiyorum, tamam mı? Open Subtitles يا لوني. أنا أريد منك أن الوقوف هنا ويقول لي إذا كنت ترى وجه الرجل
    Sizinle burada dikilip konuşmak şöyle dursun. Open Subtitles ناهيك عن الوقوف هنا أتحدث معك.
    burada dikilip konuşarak boşuna vakit kaybediyoruz.. ..Bay. A şehri terkediyor olmalı Open Subtitles نحن نقف هنا ونتكلم بينما السيد " إيه " سيغادر المدينة
    Belki de burada dikilip seksi görünebiliriz. Open Subtitles ربما يجب فقط أن نقف هنا ونبدو مثيرتان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more