burada doğdu, doğuya taşındı. tek çocuk, ailesi Phoenix'te yaşıyor, | Open Subtitles | لقد ولد هنا, و إنتقل للشرق, و هو الإبن الوحيد, |
Yanılıyor olmalısın, o köpek burada doğdu ve ismide Rat. | Open Subtitles | لا بد أنك مخطئ ، هذا الكلب ولد هنا و اسمه "رات" |
Burası onun ülkesi. O burada doğdu. | Open Subtitles | هذه بلاده لقد ولد هنا |
Haruko burada doğdu, o da senin ve benim gibi vatanına sadık. | Open Subtitles | هاروكو ولدت هنا . انها مواليه للوطن مثلى و مثلك |
O burada doğdu, burada yaşıyoruz, buradan ayrılmayı da düşünmüyoruz. | Open Subtitles | لقد ولدت هنا ونحن نعيش هنا ولم نخطط للرحيل |
O burada kalacak çünkü burada doğdu. | Open Subtitles | سيبقى هنا لأنّه وُلد هنا |
Güzellik burada doğdu. Güzellik burada yaşar. | Open Subtitles | هذا المكان الذي ولد فيه بلينج هذا المكان يعيش بلينج |
Benimle ilgili her güzel şey burada doğdu. | Open Subtitles | كل شيء جيد بي ولد هنا |
Michel Costa burada doğdu ve burada öldü. | Open Subtitles | (ميشيل كوستا) ولد هنا و توفي هنا |
Babamız burada doğdu. | Open Subtitles | ابي ولد هنا |
Baban burada doğdu. | Open Subtitles | والدك ولد هنا |
burada doğdu. | Open Subtitles | لقد ولد هنا |
- OutKast burada doğdu, değil mi? - Evet, evet. | Open Subtitles | (اوتكسات) ولد هنا أجل. |
Benimle ilgili her güzel şey burada doğdu. | Open Subtitles | كل شيء بالنسبةِ لي جيد. عندما ولدت هنا. |
O burada doğdu. Amerikan vatandaşı. | Open Subtitles | لقد ولدت هنا إنها مواطنة أمريكية |
Babası Margaret Thatcher'ın Büyükelçisi olarak BM'de çalıştı ve kendisi de burada doğdu. | Open Subtitles | والدها كان سفير(مارجريرت ثاتشر)لدى الأمم المتحدة وقد ولدت هنا. (مارجريت ثاتشر=رئيسة وزراء بريطانيا سابقًا) |
Çünkü burada doğdu. | Open Subtitles | لأنها ولدت هنا |
burada doğdu. | Open Subtitles | ولدت هنا |
Tony burada doğdu. | Open Subtitles | توني وُلد هنا. |
Ne de olsa karanlık yolcum burada doğdu. | Open Subtitles | ففي نهاية المطاف"{\pos(192,170)}..." "هو المكان الذي ولد فيه راكبي المظلم" |