Söylediğini geri almaya çalışıyorsun, çünkü Burada olduğum için suçluluk duyuyorsun. | Open Subtitles | تريد أن تسحب كلامك لأنك تشعر بالذنب تجاه وجودي هنا |
Ki bu da muhtemelen neden Burada olduğum hakkında konuşmamızı gerektirir. | Open Subtitles | التي ربما يجب أن نبدأ بالحديث عنها وهذا هو سبب وجودي هنا |
Burada olduğum sürece güvende olacağımı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف انني آمنة ، طالما أني هنا. |
Bu yüzden, Burada olduğum müddetçe size tek bir söz verebilirim. | Open Subtitles | لذا , طالما أنني هنا بإمكاني أن أعدكم بشيء واحد |
Burada olduğum ve bu özel olayın parçası olduğum için. | Open Subtitles | أن أكون هنا وأن أكون جزءً من هذا اليوم الميمون |
Francis, Burada olduğum için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا سعيد جداً بوجودي هنا يا فرانسيس وسوف أفعل ما تريدني أن أفعل. |
Söylemem gerek, Burada olduğum için kendimi bir garip hissediyorum. | Open Subtitles | يفترض ان اخبرك أني اشعر ببعض الغرابة كوني هنا |
Ben Burada olduğum sürece, hiç kimse seni öldüremez. | Open Subtitles | طالما أنا موجود هنا لن يستطيع أحد قتل أحد آخر |
Her konuda öfkeliyim. Burada olduğum için öfkeliyim. | Open Subtitles | أنا غاضب بشأن كلّ شيء أنا غاضب بشأن وجودي هنا |
Burada olduğum için o kadar suçlu hissettiler ki kendilerini tamamen unuttular. | Open Subtitles | انهم مذنبون جدا في وجودي هنا, لديهم نسيان تام عن انفسهم. |
Bende Burada olduğum için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | حسناً .. أنا متحمسة لـ وجودي هنا |
Burada olduğum süre zarfında öğrendiğim şey; | Open Subtitles | شيء واحد تعلمته في فترة وجودي هنا |
- Burda olduğun için çok mutluyuz. - Ben de Burada olduğum için mutluyum. | Open Subtitles | نحن مسرورون لوجودك هنا - أنا مسرور أني هنا - |
Mamafih, artık Burada olduğum için, yapabilirim. | Open Subtitles | بما أني هنا, فقد أفعلهااا. |
- Burada olduğum için şanslısın o zaman. | Open Subtitles | حسنا، أنت محظوظ أني هنا |
Tabii bu, Burada olduğum için mutlu ve minnettar olmadığım anlamına gelmiyor yani sağ ol ortak. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يعني انني لست ،سعيداً وممتناً أنني هنا لذا شكراً لك، ياشريك |
Ama size şunu söyleyeyim, Burada olduğum için bana dua edin. | Open Subtitles | لكن دعوني اخبركم بهذا، عليكم أن تسعدوا أنني هنا |
Burada olduğum için şanslıyım. Bir çatıcım vardı. Bir uçaktaydım. | Open Subtitles | أنا محظوظ أن أكون هنا كان لدي روفي عندما كنت على الطائرة |
Evet, adı her neyse, ben Burada olduğum için şanslısınız çünkü tek başıma tüm bir Japon Alayı'nı indirmeyi planlıyorum! | Open Subtitles | لا بأس، أياً كان اسمها أنتم يا رفاق محظوظين بوجودي هنا لأنني أخطط للقضاء على فوج كامل من اليابانيين بمفردي! |
Bize katılmana çok sevindim. Burada olduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | انا سعيد جداً انك معنا الان - انا ممتن جداً كوني هنا - |
Sonunda Burada olduğum için, çok mutluyum. | Open Subtitles | و اليوم أنا موجود هنا و السعادة تغمرني |
Oh, Burada olduğum için ben de aynı şeyleri hissediyorum. | Open Subtitles | وأنا لدي نفس الشعور لكوني هنا أشعر بأنني محظوظة جدا |