"burada olmamın tek" - Translation from Turkish to Arabic

    • الوحيد لوجودي هنا
        
    • الوحيد لوجودى هنا
        
    • أنا هنا فقط
        
    • الوحيد لتواجدي هنا
        
    Burada olmamın tek nedeni,... bu çalışma grubunun dersin bir zorunluluğu olması. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا هو أن مجموعه الدراسه أجباريه للدوره
    Bunu bilmiyor muyum? Ama Burada olmamın tek nedeni dikkatleri ait olduğu yere çekmek. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا الآن هو وضع الآنتباه في مكانة الرئيسي
    Burada olmamın tek sebebi, neden ve nasıl suikaste uğradığını bulmak. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا هي محاولة أن أعرف لماذا وكيف تم اغتياله
    Hatırla Detektif, Burada olmamın tek nedeni ben istediğim için. Open Subtitles لاحظ, أيها المحقق, أن السبب الوحيد لوجودى هنا 000 هو لأنى أريد هذا
    Unutma Detektif, Burada olmamın tek nedeni ben istediğim için. Open Subtitles لاحظ, أيها المحقق, أن السبب الوحيد لوجودى هنا هو لأنى أريد هذا
    Burada olmamın tek sebebi Chicago vatandaşları için iyi şeyler yapmak. Open Subtitles أنا هنا فقط لأقوم ببعض الخير لشعب شيكاغو
    Burada olmamın tek sebebi gerçekten bir fark yaratmaya çalışmaktı. Open Subtitles السبب الوحيد لتواجدي هنا هو مساعدتك لتحقيق التغيير الحقيقي
    Burada olmamın tek nedeni borcunu kapatmasını sağlamak. Open Subtitles الدّاعي الوحيد لوجودي هنا هوّ مساعدته لسداد مديونيته
    Bu gece Burada olmamın tek sebebi bir hayır gecesine ev sahipliği yapıyor olmamız. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا الليلة هو التزامنا باستضافة هذه الحفلة
    Burada olmamın tek sebebi, Catherine'in bu iş için en iyisi olması. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا لان كاثرين افضل شخص لهذه الوظيفة
    Ayrıca hepimiz biliyoruz ki Burada olmamın tek sebebi... Open Subtitles علاوةً على هذا، كلنا نعرف أن السبب الوحيد لوجودي هنا هو لأنكم دمّرتم
    Burada olmamın tek sebebi Kanada topraklarında olmamız ve temyiz mahkemesinin beni uzak tutan mahkeme kararını iptal etmiş olması. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا هو أنّنا على الأراضي الكندية، ونقضت محكمة الاستئناف أمركم القضائي بإبعادي من هنا.
    Burada olmamın tek sebebi çıktığımda birlikte olabilmemiz. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا حتى انت وانا يمكننا ان نكون مع بعضنا عندما اخرج
    Burada olmamın tek nedeni oğluna veda etmeni sağlamak. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودي هنا هو أن تودع أبنك
    Burada olmamın tek nedeni, bensiz başa çıkamayacağınızdan endişelenmem. Open Subtitles فالسبب الوحيد لوجودي هنا هو... أنني قلق بشأن كيف ستتدبّرون أمركم من دوني
    - Burada olmamın tek sebebi bu değil mi? Open Subtitles هذا هو السبب الوحيد لوجودي هنا ، أليس كذلك؟ لا (مايك) ، توقف
    Siz ne düşünürseniz düşünün, Burada olmamın tek nedeni gerçeği öğrenmek. Open Subtitles على الرغم مِنْ ما قَدْ تَعتقدُى السبب الوحيد لوجودى هنا هو أَنْ أَحْصلَ على الحقيقةِ
    Burada olmamın tek sebebi o kolyeyi geri almak. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودى هنا لاسترجاع القلادة
    Burada olmamın tek sebebi o iki deniz piyadesinin evlerine sağ salim dönmelerini görmek istememdir. Open Subtitles السبب الوحيد لوجودى هنا ، لأنى أودّ رؤية جنديين المارينز، و أن يعودوا أحياء.
    Burada olmamın tek sebebi kendimi öldürecek cesaretimin olmaması. Open Subtitles أنا هنا فقط لأنني لا أملك الشجاعة لقتل نفسي
    Burada olmamın tek nedeni Silvio'nun arkadaşı olmam. Sen de Silvio'nun arkadaşısın. Open Subtitles أنا هنا فقط لأنني صديق لـ (سيلفيو) و أنت صديق لـ (سيلفيو)
    Burada olmamın tek sebebi bu. Open Subtitles هذا هو السبب الوحيد لتواجدي هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more