| Ne gördün? Adamımız o değil. Kardeşinin burada yaşadığını biliyordu. | Open Subtitles | انه ليس من فعلها انه يعرف ان اخته تعيش هنا |
| Bir yere sığınmalıydım, senin burada yaşadığını hatırladım. | Open Subtitles | فاضطررت إلى عبور الشارع ومن ثُم تذكّرت بأنك تعيش هنا |
| Biliyorum. Ölü birinin bir zamanlar burada yaşadığını bilmek tuhaf. | Open Subtitles | أعلم ذلك، من الغريب أنه شخص ميت كان يعيش هنا |
| İnkâr etmeden önce Pete Lattimer'ın burada yaşadığını biliyorum tam anlamıyla Gizli Servis olmadığını da biliyorum ve soracak milyon sorum var. | Open Subtitles | انا اعرف بان بييت لايتمر يعيش هنا أعرف انه ليس من الخدمة السرية و لدي مليون سؤال عن ذلك |
| İyi, çünkü beğenmeseydin Tom Cruise' un önceden burada yaşadığını söyleyecektim. | Open Subtitles | حسنا سوف تكون اسعد اذا عرفت ان توم كروز عاش هنا |
| Şeyden biliyorum, şu mini marketteki buruşuk adam senin burada yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | انا علمت فقط لان هذا الرجل المتجعد انه يعمل فى مينى مارت لقد اخبرنى انكى تعيشين هنا |
| Bilirsin Cate, Lux'ın neden burada yaşadığını söylememesinin bir nedeni olabilir. | Open Subtitles | أتعلمين يا "كايت" ربما يود سبب لأن "لوكس" لم ترغب بإخبارك بأنها عاشت هنا |
| Bay Garby evini boşaltırken, nerdeyse iki yıldan beri burada yaşadığını belirtebilir miyim? | Open Subtitles | أيمككنى أن أذكرك أنه خلال الوقت قبل أن يرحل أستاذ "جاربى"مبناه كنتِ تسكنين هنا لما يقارب عامين |
| Babam kız arkadaşınla birlikte burada yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | قال أبي أنك تعيش هنا مع صديقتك تعرف بشأنها؟ |
| Komşuları 28 yıllık hayatı boyunca burada yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | الجيران يقولون أنها كانت تعيش هنا طوال حياتها طوال 28 سنة منها على أي حال |
| Bir süre burada yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أعلم أنها كانت تعيش هنا لفترة من الوقت |
| Büyükanne Millie, ruhunun hala burada yaşadığını söylüyor. | Open Subtitles | تقول الجدة ميلي أن روحها ما تزال تعيش هنا |
| Aileni tanıyorum. burada yaşadığını biliyorum. Akıllı ol! | Open Subtitles | أعرف عائلتك أعرفك انتك تعيش هنا |
| Lokantadan burada yaşadığını söylediler. | Open Subtitles | أخبروني في المطعم أنّها تعيش هنا |
| burada yaşadığını bilmiyordum. | Open Subtitles | . لم أملك أدنى فكرة من أنّه كان يعيش هنا |
| Merhaba, burada yaşadığını düşündüğümüz birine bakmıştık? | Open Subtitles | مرحباً, إننا نبحث عن شخص نعتقد أنه يعيش هنا, |
| Neden akrabaları artık burada yaşadığını bilmiyor ki? | Open Subtitles | لما لا يعلم أقرباؤه أنه لا يعيش هنا بعد الآن ؟ |
| Bunu iade etmezsek hala burada yaşadığını düşünecek. | Open Subtitles | ستظل تعتقد أنه يعيش هنا إن لم نقم بإعادة إرسالها |
| Nereden... Profesör'e bakmıştım. burada yaşadığını sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أبحث عن البروفيسور إعتقدتُ انه يعيش هنا |
| burada yaşadığını unutmak istiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أنسى بأنه عاش هنا |
| Ev sahibi 5 senedir burada yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | المالك يقول انه عاش هنا لخمسة سنين |
| Karanlık Lanet'ten beri burada yaşadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | تقصدين أنّك كنت تعيشين هنا منذ اندلاع اللعنة السوداء؟ |
| burada yaşadığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد إنها عاشت هنا |
| burada yaşadığını duymuştum. | Open Subtitles | سمعتُ بأنكِ تسكنين هنا |