"buraya gelmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • المجيء إلى هنا
        
    • القدوم إلى هنا
        
    • المجيئ هنا
        
    • المجئ هنا
        
    • القدوم هنا
        
    • العودة إلى هنا
        
    • القدوم إلي
        
    • القدوم لهنا
        
    Johnny cevap vermiyor. buraya gelmeye karar vermeden önce aradım. Open Subtitles إنه لا يجب , لقد حاولت قبل المجيء إلى هنا
    buraya gelmeye yeni başladığımda annem ne kadar güzel olduğunu söyleyip duruyordu. Open Subtitles ،أولاً ،بدأت المجيء إلى هنا .وكانت أمي تقول دائماً إنها ظريفة
    Biz Peder Ferreira'nın öğretilerini öğretmek için... buraya gelmeye karar verdik. Open Subtitles لذا قرّرنا القدوم إلى هنا و نشر تعاليم القديس فيريرا
    Ama yine de buraya gelmeye devam ediyor. Demek ki acı çekmekten hoşlanıyor. Open Subtitles لكي يبقى على المجيئ هنا فإنه يجب أن يكون متألم
    buraya gelmeye karar verdiğimizden beri her şey. Open Subtitles كل شئ حدث من وقتما قررنا المجئ هنا
    Burası benim bahçem. Kasaba halkı buraya gelmeye cesaret edemez. Open Subtitles هذه حديقتي , لا أحد من القروين يجرؤ على القدوم هنا
    O zaman buraya gelmeye zahmet etmeyin. Open Subtitles إذاً لا تكلف نفسك عناء العودة إلى هنا على الإطلاق
    Ardından onu terapiye başlattık ve biz de buraya gelmeye başladık. Open Subtitles سنبدأ بعلاجه النفسي في الأسبوع المقبل وبدأنا المجيء إلى هنا
    Küçükken buraya gelmeye bayılırdı. Open Subtitles أحبت المجيء إلى هنا عندما كانت أصغر سنا.
    Diyelim ki buraya gelmeye karar verdi. Open Subtitles دعونا نقول انه تقرر المجيء إلى هنا.
    Seni buraya gelmeye zorladım, şimdi burada kapalı kaldın. Open Subtitles أجبرتك على المجيء إلى هنا وقد علقت.
    buraya gelmeye bile çekiniyordum. Open Subtitles كنتُ خائفة من المجيء إلى هنا.
    Dalga geçiyorsun. buraya gelmeye nasıl karar verdin? Open Subtitles أنت تمزح , كيف يمكنك أن تقرر القدوم إلى هنا ؟
    buraya gelmeye niyetlendi ama aniden birşey çıktı. Open Subtitles كان ينوي القدوم إلى هنا ولكن شيئاً ما قد طرأ
    Ben ilk kez 60'lı yıllarda buraya gelmeye başladım, burası zaten bir efsane idi. Open Subtitles عندما بدأت القدوم إلى هنا في الستينيات هذا المكان كان أسطوريا بالفعل
    Ama yine de buraya gelmeye devam ediyor. Demek ki acı çekmekten hoşlanıyor. Open Subtitles لكي يبقى على المجيئ هنا فإنه يجب أن يكون متألم
    Sonra Joong Won'u düşününce buraya gelmeye devam etmenin iyi olduğuna karar verdim. Open Subtitles ولكن، بالتفكير في "جونغ وون"، أعتقد أنّني فعلت شيء جيّد بإستمراري في المجيئ هنا
    Üç çocuktan sonra ikinci balayımız için buraya gelmeye karar verdik. Open Subtitles -معروف وبعدثلاثأطفال.. قررنا المجيئ هنا لشهر عسلنا الثاني
    buraya gelmeye devam ettikçe bunu anlarsınız. Open Subtitles سترى كيفية الحال عندما تتعود المجئ هنا.
    Aslında Bay Shelby bazılarımızın evliliğinizi kutlamak için bugün buraya gelmeye razı olmasının tek nedeni emsal niteliğindeki harp sicilinizdi. Open Subtitles تعلم سيد (شيلبي) بعضنا قبل المجئ هنا اليوم ليبارك هذا الاتحاد بسبب سجل الحرب المثالي الخاص بك
    Az önce yaptığın numaralardan sonra buraya gelmeye nasıl cüret edersin? Open Subtitles كيف تجرئين على القدوم هنا بعد ما قلتيه للتو؟
    - ...ama buraya gelmeye çalıştım. Open Subtitles -لكنني واظبت على محاولة العودة إلى هنا
    Yani iki hafta önce silah zoruyla kaçırılıp buraya getirilmenden iki hafta önce ben buraya gelmeye karar vermeden bir hafta önce öğle yemeğine gitmek için tam olarak nereden alınacağımı biliyordun ha? Open Subtitles قبل إسبوعين من إختطافك تحت تهديد السلاح وأحضروك إلي هنا رغماً عنك قبل أسبوع من أن أفكر حتي في القدوم إلي هنا
    Seni buraya gelmeye mecbur hissettirecek kadar endişelendirdiğim için üzgünüm, tatlım. Open Subtitles عزيزتي، آسفة لأنني جعلتكِ تقلقين للغاية حتى شعرتِ أنه يجب عليكِ القدوم لهنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more