"burnumun" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنفي
        
    • انفي
        
    • أنفِي
        
    • انفى
        
    • أنفى
        
    • ناظري
        
    • مُفسد
        
    100 km hızla, 80 tane vagon, Burnumun ucundan geçti, gitti. Open Subtitles ستون ميلاً في الساعة، وثمانون سيّارة كلها تبعدُ إنشات عن أنفي
    Burası, sağda Burnumun üzeri ve şimdi buraya gidiyoruz, tam şuraya TED هذا أنفي إلى اليمين، والآن سوف نذهب هنا، هناك تماما
    Bir tabak alabilir miyim, yoksa Peter Burnumun üzerine mi koyacak? Open Subtitles هل يمكن أن أحصل على واحدة منهن في صحن أم أن بيتر سيوازنها على أنفي
    Burnumun dibinden çeyrek kilometreye bir dolar veririm. Open Subtitles على بعد ربع ميل من حافة انفي هناك ظبي على حافة الجبل
    İkinci ipucu Burnumun altında olacak diyor. Open Subtitles تقُولُ المُلاحظةَ التالية سَيَكُونُ تماماً تحت أنفِي
    Aynaya bakıyorum ve kahverengi gözlerimin nereden geldiğini merak ediyorum veya Burnumun neden hafifçe kalkık olduğunu veya neden gitar çalmayı çok sevdiğimi ya da günde 3 tane gofret yesem de neden 1 gram bile almadığımı. Open Subtitles أنظر إلى المرآة, و اتسائل من أين أتت عينايْ البُنيتان, أو لماذا أنفي يرتفع قليلاً في النهاية, أو لماذا أحب عزف الغيتار,
    O raporu Burnumun dibinden çaldığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنكي سرقتي هذا التقرير بالرغم من أنفي
    Önce Burnumun iyileşmesini bekleyecekler. - Sonra tekrar kıracaklar. - Aman Tanrım. Open Subtitles علي أن أنتظر أنفي ليشفى ثم يكسرونه ثانية
    Doktorlar Burnumun ucunda hiç kıkırdak olmadığını söyledi sonra bunu yapmak zorunda kaldılar. Open Subtitles أكتشف الأطباء أن أنفي ليس به أي غضروف لذا أضطررنا للقيام بهذا
    Ben söyleyemem. Seninle arabadaydım. Burnumun her yerinde ot kokusu var. Open Subtitles لا استطيع ان اقول كنت في السيارة معك أنفي مليء برائحة الحشيش
    Peki, eğer bir cami olsaydım, ki değilim, tüm ılımlılar Burnumun arkasında olurdu, atılarak ortaya çıkar ve ayaklanırlardı. Open Subtitles صحيح , فلو كنت مسجداً و أنا لست كذلك فسيكون المعتدلون كلهم خلف أنفي مندفعين و يحاولون الخروج
    Sana Burnumun büyük olduğunu incinebileceğini söyledim. Open Subtitles لقد أخبرتكِ بأن أنفي طويل, لذ يمكن أن يتأذى
    Tina'nın beklenmedik kişisel dönüşümünden sonra, doktordan Burnumun değişince nasıl görüneceğini gösteren, kompozisyonlar geldi ve sonuçlardan gerçekten memnun olduğumu söylemeliyim. Open Subtitles بجانب تحول تينا المفاجئ التراكيب عادت للطبيب مبينة أن أنفي تغير قليلا
    Burnumun da bir deliği tıkalı. Muhtemelen bir saat sonra öbür deliği tıkanacak. Open Subtitles و أنفي تفعل الشئ الذي يكون ، واحدة مسدودة ثم بعد ساعة الاخري تصبح مسدودة
    Burnumun dibindeydin, her gün seni görebiliyor, sesini duyabiliyor ve kokunu alabiliyordum. Open Subtitles تحت أنفي... حيثُ يُمكن أن أراكِ، وأسمع صوتكِ، وأشمّكِ في كل يومٍ.
    Spor salonu kaşarı bunca zaman Burnumun dibindeymiş. Open Subtitles كان الصالة الرياضية بائعة الهوى تحت أنفي طوال الوقت.
    Doktor parmağımı sokmazsam, bu kadar çok Burnumun kanamayacağını söyledi. Open Subtitles الطبيب قال لن أصاب بنزيف انف إن لم اضع اصابعي في انفي كثيراً
    Bir zamanlar Bay Feeney yatağımda uyuduğunda Burnumun ısırılmasıyla uyandırdı beni. Open Subtitles في احدى المرات السيد فيني نام على سريري وايقضني بان عظ انفي
    Burnumun dibinde olup bitenleri göremediğime hayret ediyorsunuzdur. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَتسائلَ كَمْ أنا يُمكنُ أَنْ أكُونَ أعمى جداً إلى الذي كَانَ يَحْدثُ حقَّ تحت أنفِي.
    Deneyelim. Şimdi, sen tam buraya, Burnumun ucuna bak, tamam mı? Open Subtitles حسنا،اريد ان اختبرك انظر الى هنا عند نهاية انفى
    Burnumun ucunda. St. Mark Kilisesi'nde. Open Subtitles -تحت أنفى مباشرة ، فى كنيسة " سان مارك "
    Onun bütün gün Burnumun ucunda, bu masada yattığını ve okyanusun dibine doğru... sürüklenmediğini söyle. Open Subtitles , أسفل ناظري . . على الطاولة يخضع لجراحة و ليس متروك وحده في قاع المحيط
    Ağzımla Burnumun yer değiştirmiş gibi olduğunu biliyorum ama doktor en yakın zamanda eski tatlılığıma kavuşacağıma dair söz verdi. Open Subtitles أعلم ان وجهَي مُفسد قليلًا، لكن الطبيب وعدنّي بأنني سأعود كما كنت جميلًا من قبل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more