"buruşuk" - Translation from Turkish to Arabic

    • تجاعيد
        
    • مجعدة
        
    • المتجعد
        
    • التجاعيد
        
    • المجعّد
        
    • مجعّد
        
    Yüzü buruşuk' gözleri sarkmış... . ..bütün gece öksürüğünden uyuyamadım. Open Subtitles تجاعيد وجهه ابتلعت عيناه وسعاله الشديد جعلني مستيقظة طوال الليل
    Kel ve buruşuk bir şey olacağım ve kötü kokacağım. Open Subtitles سأكون أصلع ولدى تجاعيد وأشتم بألفاظ سيئة
    buruşuk bir takım giyip saçına hiç özen göstermeyerek mi ikna ettin? Open Subtitles ماذا .. بارتدائكَ بدلةً مجعدة وعدم الاهتمام بالكيفية التي سيبدو عليها شعرك
    40-50'lerinde, onlarla yatmış gibi gözüken buruşuk elbiseler. Open Subtitles في الأربعين .. في الخمسين من العمر .. ملابس مجعدة
    Yüzüm buruş buruş olmuş, takma dişlerim buruşuk ağzıma tutkalla yapıştırıImış... haldeyken de benimle birlikte olacağına dair söz veremezsin. Open Subtitles وأنت لا تستطيع أن تعدني بأنك ستكون بجانبي عندما يكثر في التجاعيد وأصناني الاصطناعية ملتسقة بفمي المتجعد بمادة لاصقة
    YaşIı, buruşuk, kırışık bir erkek bu. Genç kız filan değil senin dediğin gibi. Open Subtitles هذا هو الرجل ، البالغ من العمر ، التجاعيد ، تلاشى ، ذابل ، وليس قبل الزواج ، وانت تقول انه لر.
    Kır tabii. Nasıl olsa buruşuk kıyafetim çıplak ayaklarımın önüne geçecektir. Open Subtitles لا بأس، اكسريه لأن ثوبي المجعّد طبعًا سيصرف انتباه الجميع عن قدميّ العاريتين.
    Ama iyi durumda bir tane bulursan, buruşuk değilse altmış beş dolardır. Open Subtitles لكن إن وجدت بطاقة مسكوكة دون تجاعيد فقيمتها 65 دولاراً
    Kıpkırmızı ve buruşuk. Biber turşusuna benziyor. Open Subtitles إنها حمراء ساطعة و لديها تجاعيد مثل الفلفل المشوي.
    Ned ve Edna'nın kaderi bugünkü bölümde buruşuk midemin içinde sindirilmeyi bekleyen ekmek kırıntısı misali cevaplanacak. Open Subtitles ، مخبئ بعناية داخل حلقة اليوم مثل كسرة خبز ، داخل تجاعيد معدتي
    Yüzün biraz daha buruşuk olsa, karının boynu olabilirmişsin. Open Subtitles لقد كان لديك تجاعيد أكثر من رقبة زوجتك
    buruşuk bir alın güzel olmuyor. Open Subtitles ليس اوان تجاعيد مابين الحاجبين
    Bir zürafa gibi uzun bir boynu, ve buruşuk bir dersi var... şu şurada ki adam gibi. Open Subtitles كان لديه عنق طويل مثل الزرافة و بشرة مجعدة مثل هذا الرجل هنا -ها؟
    Ne şanslı ki, ben modelimi buruşuk parmaklı ve patlak gözlü severim. Open Subtitles للأسف, السيدة (جيسيل وولويتز) لديها حساسية ضد الكلور لحسن حظها, أحب عارضاتي أن تكون أطراف أصابيعهن مجعدة بعد الاستحمام وأحداق أعينهن واسعة
    Yani, eğer beni özlersen, sadece şuna bak... bu buruşuk korkunç canavara ve anlarsın ki orada oturuyorum Open Subtitles لذا ، لو إشتقتي إلي فقط إنظري إلى هذا الوحش المتجعد البشع وعندها ستعلمين بأني جالس هناك
    Şeyden biliyorum, şu mini marketteki buruşuk adam senin burada yaşadığını söyledi. Open Subtitles انا علمت فقط لان هذا الرجل المتجعد انه يعمل فى مينى مارت لقد اخبرنى انكى تعيشين هنا
    Bakın kim buruşuk suratını göstermeye karar vermiş. Open Subtitles انظروا من قرر أن يرينا وجهه المتجعد.
    Bak,Kıvrılmış.Ve-ve-ve Elbise buruşuk buruşuk duruyor. Open Subtitles انظري الى الياقة انها ملتوية وكل هذه التجاعيد
    Yani etrafta buruşuk kovalayanlar olduğu sürece. Open Subtitles تعلمون، ما دام هؤلاء المطاردون التجاعيد حولها.
    Meşe palamudunun dibindeki bu buruşuk nesne Knopper Mazısı olarak bilinir. Open Subtitles هذا الجسم المجعّد الغريب عند قاعدة الجوزة يُعرف بـ"بُرعم العفص".
    YaşIı cadı gibi buruşuk. Open Subtitles إنّه قبيح و مجعّد الوجه ! مثل قزم عجوز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more