| buzdağı olduğunu söylüyorum... çünkü kütlenin %90'ından fazlası su yüzeyinin altında. | Open Subtitles | قلت أن تكون جبل جليدي لانه 90% من كتلتك تحت السطح |
| Neredeyse yarısı görünmez halde. Bir çeşit buzdağı gibi. | Open Subtitles | الواضح هنا هو نصف المشروع فقط إنه مثل جبل جليدي |
| buzdağı Antarktika'nın bir mikrokozmosudur. | Open Subtitles | الجبل الجليدي هو صورة مصغرة من القارة القطبية الجنوبية. |
| Güneye doğru ilerledikçe okyanusta daha da çok buzdağı görüyoruz. | Open Subtitles | يمكننا مشاهدة المزيد والمزيد من جبال الجليد في المحيط |
| Bir geminin gövdesini delmek için buzdağı şart değil. | Open Subtitles | لا، أنت لست بحاجة إلى جبل ثلجي لتفجير هيكل. |
| Her yıl Grönland'ın buzullarından on binlerce buzdağı oluşuyor. | Open Subtitles | في كل عام عشرات آلاف الجبال الجليدية تلدها كتل (جرينلاند) الطافية |
| Elbette, kemik iliği kanseri olmak Titanik ve buzdağı gibi. | Open Subtitles | بالطبع لدى سرطان العظام (كانت كبداية (تيتانيك) وال(الجبل الجليدى |
| Evet, buzdağı görülüp Titanik'i uyarıldı ama hepiniz çoktan yönlendirildiğiniz için tam yol ileri devam ettiniz. | Open Subtitles | لذا , اجل , إن رأيت جبل الجليد فالتحذر التايتانِك ولكنك فقط وجهتها على كل حال بكامل قوتها |
| 10 yıl önce yeni ufuklar açan bir yolculuktu,... büyük B-15 buzdağını keşfettiğimiz bir yolculuk. Tarihteki en geniş buzdağı,Ross'dan ayrılan buz kaya tabakası. | TED | منذ عشرة أعوام، كنا في رحلة أولية، حيث إستكشفنا هذا الجبل الجليدي الضخم، بي-15، وهو اكبر جبل جليدي في التاريخ، قد إنفصل عن مسطح "روس" الثلجي. |
| Yemekten sonra, "Titanik 2", buzdağı modelinin yanındaki raylı sisteme geçecek. | Open Subtitles | بعد العشاء, الـ(تايتانيك) رقم 2 ستُربط بنظام سكك حديدية.. بالقرب من جبل جليدي مطابق للأصل.. |
| Ve dün bir buzdağı gördüm. | Open Subtitles | والبارحة رأيتُ جبل جليدي |
| O bir buzdağı. | Open Subtitles | - هذا جبل جليدي |
| Hayır, buzdağı, Ari. | Open Subtitles | كلا، بل جبل جليدي يا (آري) |
| Ya da bir buzdağı. Artık önce hangisi karşıma çıkarsa. | Open Subtitles | او جبل جليدي |
| Sesin ayaklarımın altından gelişini hissedebiliyorum ve ses bana buzdağı kuzeye gidiyor diyordu. | Open Subtitles | أستطيع أن أشعر بالصوت يخرج من تحت قدمي ويقولون لي: أن هذا الجبل الجليدي قادم من الشمال. |
| O kadar büyük bir buzdağı ki Şeria Nehri'nin 1000 yıllık akışına eşit su içermektedir. | Open Subtitles | هذا الجبل الجليدي من الضخامة بحيث أن المياه التي يحتويها ستكفي لتدفق نهر الأردن لمدة 1000سنة. |
| B15 buzdağı Ross buz kalıbından kırılıp ayrılmıştı. | TED | انفصل الجبل الجليدي B15 عن الجرف الجليدي روس. |
| Buraya da "buzdağı bakımevi" diyorlar. | Open Subtitles | ويدعى هذا بـِ " حضانة جبال الجليد " |
| -Bir buzdağı satınaldım. | Open Subtitles | -أنا بخير -لقد إشتريت جبل ثلجي |
| Bana bir buzdağı lazım. | Open Subtitles | يلزمنا جبل ثلجي |
| Her yıl Grönland'ın buzullarından on binlerce buzdağı oluşuyor. | Open Subtitles | في كل عام عشرات آلاف الجبال الجليدية تلدها كتل (جرينلاند) الطافية |
| Diğer bir deyişle eğer Titanik te zaman yolcularımız olmuş olsaydı kaptanı buzdağları konusunda uyarmış olabilirlerdi ama yine de o uyarıları dikkate almazdı, tıpkı diğer buzdağı uyarılarını dikkate almadığı gibi, çünkü biz biliyoruz ki gemi bir buzdağına çarparak battı. | Open Subtitles | بمعنى آخر ، لو وُجِد مُسافِرون عبر الزمن (على متن سفينة (تايتانيك لكانوا رُبما حذّروا القُبطان بشأن الجبل الجليدى لكنّه لم يكترِث لهم لكانوا رُبما حذّروا القُبطان بشأن الجبل الجليدى لكنّه لم يكترِث لهم |
| buzdağı başıboş okyanusta yüzmekte ve ayaklarımın altında buzdağının gümbürtüsünü hissedebiliyorum. | Open Subtitles | عائم متشرد في المحيط، وتحت قدمي... يمكنني أن أشعر بقعقعة جبل الجليد. |