"buzulun" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجبل الجليديّ
        
    • جليدي
        
    • جليدية
        
    • الكتل الجليديّة
        
    • الجليدي
        
    • من الأنهار الجليدية
        
    • الكتل الجليدية
        
    Aynı zamanda beni buzulun tam içine götürecekler. Open Subtitles ومن خلال الجبل الجليديّ سيؤدي مباشرة إلى الشرق الأوسط
    Sıcak suyla buzulun dibini eritip mağara açmak için bilimadamları iki gün yoğun bir biçimde çalışmak zorunda. Open Subtitles يستغرق العلماء يومين من العمل الشاق باستخدام الماء الساخن لإذابة كهف في أسفل الجبل الجليديّ
    Hazır olmadığım şey ise bir buzul hızıyla ilerliyor gibi görünen süreçti, harekete geçmesi bir buzulun hızıyla oluyordu. TED فلم أكن مستعدًا أن تسير الأمور ببطء شديد، مثل السرعة التي يسير بها نهر جليدي.
    Vadideki devasa bir buzulun eteğine kamp kurdular. Open Subtitles لقد أقاموا المعسكر فوق نهر جليدي فوق الوادي
    - Şu anda bir buzulun üstündeyiz yavaş hareket etmek zorundayız, doktor. Open Subtitles -نحن على كتلة جليدية الآن . يجب ان ناخذها ببطء يا دكتور,انزل.
    Burası bir buzulun ön kısmı. İster inanın ister inanmayın, oldukça küçük bir buzul. Open Subtitles هذه واجهة كتلةٍ جليدية طافية، صغيرة نسبياً، صدق أو لا تصدق
    Grönland'ın geniş buz tabakasının üstünde birikmiş olan buzulun kardan oluştuğunu ilk o fark etmişti. Open Subtitles وهو أوّل من أدرك أنّ أصل الكتل الجليديّة من الثلج التي تراكمت كطبقات جليد مرتفعة عند أعلى نقطة في جرينلاند
    buzulun oraya gidersem belki de onları görebilirim diye düşündüm. Open Subtitles و قلت ربما من أسفل النهر الجليدي سأتمكن من رؤيتهم
    Bense burada Bhutan'daki 7.000 metre yüksekliğinde, 21.000 fitlik bir buzulun önünde oturur durumdayım. TED هنا أنا جالس على ارتفاع 7000 متر، و 21000 قدم من الأنهار الجليدية في بوتان.
    Rink'ten beri bilimadamları devamlı buraya gelip buzulun durumunu inceliyor. Open Subtitles ، والآن ، منذ مجيء السيد هنريك يأتي العلماء هنا لرصد حالة الكتل الجليدية
    Bir buzulun dibindeyiz. Üzerimizde buz var. - Ve gittikçe üzerimize kapanıyor. Open Subtitles في أسفل الجبل الجليديّ حيث يكمن الجليد فوقنا تماماً ، وهو يغلق علينا تماماً
    Burası en alt kısım. Bütün buzulun 2 metrelik dibi. Erozyona sebep olan kısım işte bu. Open Subtitles هذا بأسفل الجبل الجليديّ كله بمترين ، وهذا ما يؤدي إلى التآكل
    Fakat o sadece buzulun üst tarafı. Open Subtitles لكن هذا فقط كسرة من انهيار جليدي
    Şu an bir buzulun üstündeyiz. Open Subtitles - نحن فوق نهر جليدي الان
    İsviçre dağlarındaki bir buzulun içinde Kate. Open Subtitles انها في كتلهٍ جليدية في الجبال السويسريه , كيت
    En sonunda 11. günde havalanabildik ve arka arkaya giden 2 helikopter beni buzulun köşesine bıraktı. TED وأخيراً، صباح اليوم الحادي عشر، اتضحت لنا جميع الأمور، تحميل طائرات الهيلوكبتر-- طائرتان نطيران جنباً إلى جنب-- انخفض بي على حافة قمة جليدية.
    Gerçek sebep buzulun hızlanmış olması. Open Subtitles بل وبسبب زيادة سرعة تحرك الكتل الجليديّة أيضاً
    Eğer haklıysa, bu, buzulun neden bu hızla hareket ettiğini açıklayabilir. Open Subtitles إذا كان مصيباً ، فهذا يفسر سرعة تحرك الكتل الجليديّة
    Yani su miktarı arttıkça, buzulun akış hızı da artıyor. Open Subtitles فكلما زاد حجم الماء، جرى الطوف الجليدي بسرعةٍ أكبر
    Böylece aynı noktalara; önce Nisan, ardından Ekim'de gidip buzulun altı ayda nasıl değiştiğini belgeleyebilecektik.. Open Subtitles حول ذلك الجبل الجليدي حيث أود ان اعود بالضبط و تصويره في إطار منفرد. تعرف، واحد في إبريل، وواحد في أكتوبر،
    Meteoroloji uzmanları ve çevrebilimciler büyük kasırgaların yükselişini ve dünyadaki birçok buzulun yıllar içinde erimesini gösterdiler. TED وقد عرض علماء الأرصاد الجوية وعلماء البيئة نمو الأعاصير الكبرى وانحسار العديد من الأنهار الجليدية على مر السنين
    Ancak Konnie suların, doğrudan buzulun tabanına aktığını düşünüyor. Open Subtitles ولكن كوني يعتقد بأنها تذهب مباشرة إلى قاعدة الكتل الجليدية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more