Bir gün, Sirius yakıtı bitip de kırmızı bir deve dönüştüğünde yapıtaşı olan tüm maddelerini beyaz Cüceye yayacak. | Open Subtitles | وفي يوم ما, حين ينفذ وقود سيريوس ويصبح عملاقاً أحمر سيقذف مادته بإتجاه جاره القزم الأبيض |
İki yıldız birbirlerinin yörüngesinde yakın bir biçimde dönerken dev, dıştaki gaz tabakalarını Cüceye aktarır. | Open Subtitles | في الوقت الذي يدورُ فيه النجمان حول بعضهما بشكلٍ أقرب يُطلقُ العملاق طبقات غازه الخارجية على القزم. |
Beş, altı, yedi, sekiz... Cüceye geçiş bedeli ödemelisin çocuğun deliğine girebilmek için Cüceye geçiş bedelini ödemelisin içine girmek için eğer çocuğun deliğine girmek istiyorsan, Cüceye geçiş bedeli ödemelisin | Open Subtitles | . عليك أن تدفع للقزم لكي تضاجع الفتى عليك أن تدفع للقزم لكي تحصل عليه |
Cüceye geçiş bedeli ödemelisin çocuğun deliğine girebilmek için. | Open Subtitles | عليك أن تدفع المال للقزم إذا أردت مُضاجعة الفتى |
Ne yaparsanız yapın, Cüceye gözlerinizi dikmeyin. | Open Subtitles | و أياً كان الموقف لا تحدق بالقزم أى قزم ؟ |
Bundan 6 milyar yıl sonra, o da bir beyaz Cüceye dönüşecek. | Open Subtitles | فبعد ستة مليارات سنة من الآن ستصبح شمسنا قزم أبيض |
Sana diyecek bir şeyim yok. Senin gibi bir Cüceye. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوله لك لقزم وغد مثلك |
Ona 50 bin dolar verecektim. Cüceye değer bile vermiyordu. | Open Subtitles | لم يكن يقدّر القزم حتى لقد كان مجنوناً |
O Cüceye olan hislerin gerçek değil. | Open Subtitles | شعورك تجاه ذاك القزم ليس حقيقياً |
Neden bir Cüceye ihtiyaçları olsun ki? | Open Subtitles | وفيم سيحتاجون القزم? |
Hey, şu Cüceye bak. | Open Subtitles | انظر الى هذا القزم |
Cüceye geçiş bedelini ödemelisin içine girmek için... | Open Subtitles | عليك أن تدفع المال للقزم إذا أردت مُضاحعته |
Küçük çocuğun deliğini istiyorsan, Cüceye geçiş bedelini ödemelisin, içine girmek için Cüceye geçiş bedeli ödemelisin. | Open Subtitles | إذا أردت مضاجعة الطفل فغليك أن تدفع المال للقزم عليك أن تدفع المال للقزم لتضاجعه |
Her şeye inandığın için. Sırf sana, bir prens olduğunu söylediği için buz barda o Cüceye içki ısmarladığın zamana benziyor. | Open Subtitles | إنّه مثل تلك المرّة التي إشتريت تلك المشروبات للقزم |
O Cüceye karşı hislerin gerçek değil. | Open Subtitles | ما كنت تشعر للقزم ليست حقيقية. |
74 yaşında bir Cüceye hayatta her zaman ihtiyaç duyabilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تعلم متى ستحتاج إلى قزم عجوز |
Şimdi bir beyaz Cüceye dönüşen, ölmekte olan neredeyse ölmüş bir yıldız göreceğiz. | Open Subtitles | تحولت الآن إلى قزم أبيض نجم على شفير الموت |
Güneş'in kırmızı dev sürecinde ısınacaklar ancak güneş bir kez beyaz Cüceye dönüştüğünde bu devler yine mevcut durumlarındaki gibi yaşamlarına devam edecekler kendi içlerindeki hidrojen ve helyumu kullanacaklar ancak olduklarından daha da soğuk bir hale geleceklerdir. | Open Subtitles | ستكون حرارتها قد ارتفعت خلال مرحلة العملاق الأحمر التي حدثت للشمس لكن بمجرد أن تتحول الشمس إلى قزم أبيض |
Bir Cüceye at sakinleştiriciyi nasıl satarsın! | Open Subtitles | لا يمكنكي أن تبيعي مهدئ الخيل لقزم |
Sanırım buradaki ilk erkek arkadaşımın bir avuş Cüceye dönüşmesine üzüldüm. | Open Subtitles | انا اضن اني حزينة لأن حبيبي تبين انه فقط مجموعة من الاقزام |
Sonra bir Cüceye başka bir cüceyle vurdum. | Open Subtitles | وبعدها ضربت قزماً بقزم آخر |
Bir Cüceye kıyasla çok büyük laflar ediyorsun. | Open Subtitles | تعْرف، تستعمل الكثير من الكلمات الكبيرة مقارنة بقزم صغير |