Onu cüzdanımda buldum! Senin koyduğunu sandım. | Open Subtitles | لقد وجدته في محفظتي لقد ظننت أنك من وضعه |
Hayır, sana kanıtlayabilirim. Kimliğim cüzdanımda. | Open Subtitles | لا، أستطيع أن أثبت لك وضعت هويتي في محفظتي بالخارج |
cüzdanımda 12 yaşımdan beri tuttuğum prezervatifim var. | Open Subtitles | نحتاج شيئاقديما لدي واقي في محفظتي منذ ان كنت في الثانية عشرة |
Ve cüzdanımda bir tomar birlik var. | Open Subtitles | لقد حصلت على واد كبير من تلك الموجودة في حقيبتي. |
Zannedersem, yıllardır cüzdanımda taşımaktayım. | Open Subtitles | أظن أنّني أَحْملُ هذه في محفظتِي لمدة طويلة. |
Bak, itiraf ediyorum. Ben evliyim. Yüzüğümü cüzdanımda taşıyorum. | Open Subtitles | انظر أنا مرتبك أنا متزوج واحتفظ بخاتم الزواج في محفظتي |
Demek istediğim şu, cüzdanımda büyüyen boşluk dışında bir bok olduğu yok gibi. | Open Subtitles | لا أشعر بأي تغيير ، ماعدا أن محفظتي أصبحت أخف وزنا |
Bu yüzüğü altı yıldır cüzdanımda taşıyordum. | Open Subtitles | لقد إحتفظت بذلك الخاتم في محفظتي طوال 6 سنوات |
Liseden kalma bir tane cüzdanımda vardı ama süresinin dolduğundan eminim. | Open Subtitles | اعتقد أن لدي في محفظتي من أيام الدراسة لكني متأكد أنها انتهت صلاحيته سلمه لي |
Bende de, cüzdanımda ve çorabımın içinde toplam 400 dolar var. | Open Subtitles | لدَيّ حوالي 400 موزّعة بين محفظتي وجوربي |
Dört yıl boyunca cüzdanımda taşıdım, tam da bu gece kardeşime verdim. | Open Subtitles | أربع سنين، أخبأت ذلك الشيء في محفظتي والليلة أعطيته لأختي |
İyi yanı, cüzdanımda sadece üç dolar olması. | Open Subtitles | من الجيد أن محفظتي بها ثلاثة دولارات فقط |
- cüzdanımda kondom aradı. Silah koleksiyonunu gösterdi. | Open Subtitles | حاول البحث في محفظتي عن بعض مجموعات من المسدسات |
Aslında evimin anahtarları cüzdanımda olduğundan burada uyudum. | Open Subtitles | في الواقع نمت هنا، لأن مفاتيح منزلي في محفظتي |
Bunu tam üç senedir cüzdanımda taşıyorum! | Open Subtitles | أنا حَملتُ هذا في محفظتي لثلاث سَنَواتِ. |
cüzdanımda bir resmin bile var. | Open Subtitles | سأتعرف عليك بأي مكان لأني أحتفظ بصورتك في محفظتي |
En azından cüzdanımda prezervatif taşımıyorum. | Open Subtitles | أتعلم أمراً؟ على الأقل لا أحتفظ بالواقيات الذكرية في محفظتي |
cüzdanımda boş, boş duran yarım milyonum yoktu. | Open Subtitles | وعلمت كثيراً بأنني لم أحمل نصف مليون فكة في حقيبتي |
cüzdanımda biraz para var. | Open Subtitles | أنا عِنْدي بَعْض المالِ في محفظتِي. |
Anne, sigorta kartım cüzdanımda. | Open Subtitles | أمّي، بطاقتي للتأمين الصحي موجودة بمحفظتي |
Para o kadar hızlı el değiştiriyor ki muhtemelen benim cüzdanımda da işaretli bir onluk bulabilirsin. | Open Subtitles | لو تتبعت التداول السريع للعملات فربما تجد ورقة معلّمة من فئة العشرة دولارات في جيبي |
Bu tür durumlar için cüzdanımda yedek bir fare bulunur. | Open Subtitles | أنا دائماً أضع فأراً إحتياطياً فى محفظتى. لمناسبات مثل هذه |