"canımı sıkan" - Translation from Turkish to Arabic

    • يزعجني
        
    • يضايقني
        
    • التي تزعجني
        
    bu gerçekten de benim canımı sıkan birşey: Eğer tartışmak savaşsa, kaybederek öğrenmek gibi üstü kapalı bir denklem var. TED هذا الشيء يزعجني حقاً: إن كان الجدل حرب، فهناك معادلة ضمنية معادلة التعلم مع الخسارة.
    canımı sıkan bunlar değil. Ne biliyor musun? Open Subtitles الآن,هذا لا يزعجني أتعلم ما الذي يزعجني؟
    canımı sıkan da bu Bay Garrison. İfademi değiştirmişler. Open Subtitles هذا ما يزعجني , السيد جاريسون لقد غيروا أقوالى
    Ağabeyinin ölümüyle harap olmuştu. Ama bu, olay yerinden ayrıldığımdan beri canımı sıkan bir şeye açıklık getirebilir. Open Subtitles لكنه سيساعدنا على تفسير شيئاً يضايقني من أن تركنا مسرح الجريمة
    O zamanlar canımı sıkan şeyleri şimdi çoktan aştım ben. Open Subtitles أيّا كان ما يضايقني حينها، لقد تجاوزته تماماً.
    canımı sıkan bir kadın yerine böcekle konuşmayı tercih etmeleri değil. Open Subtitles الأمر لا يضايقني بأنّهم بالأحرى يودون التكلّم مع حشرةِ عن التكلّمِ مع امرأة
    Clark, eğer o hatıraları geri alabilirsem, canımı sıkan sorulara cevaplar alabileceğim. Open Subtitles كلارك إذا أمكنني أعاده تلك الذكريات سيمنحوني الأجابات على الأسئلة التي تزعجني
    İnsanların sürekli canımı sıkan şeyin ne olduğunu sormaları. Open Subtitles حسنٌ، أتريد أن تعرف ماذا يزعجني؟ أجل من يسألني عمّا يزعجني
    Hırsızlardan daha çok canımı sıkan şey Tom Foss denen adamın tekrar ortalarda görünmesi. Open Subtitles هنالك شئ يزعجني أكثر من وجود دخيل في هذا البيت سيكون ظهور ذلك السافل توم فوز مجددا ً
    Şu tatil döneminde canımı sıkan bir şey de, sahte nezaket. Open Subtitles ما يزعجني أيضاً بشأن موسم العطلات هو الرسائل الكاذبة،
    Notun yazılı olduğu kâğıtla ilgili canımı sıkan bir şeyler vardı. Open Subtitles أتعرف , شيئا ما يزعجني , حول أدوات كتابة تلك الملاحظة التي عليها
    Büyüdüğüm zaman, canımı sıkan herkesi uçurabileceğim. Open Subtitles عندما أكبر ، سوف أكون قادرا على جعل أي شخص يزعجني يطير
    Bana göre istemediğim rüyalar canımı sıkan bir şeyin göstergesi ve ben bunlarla uğraşmam. Open Subtitles بالنسبة لي، الكوابيس هي إشارة لشيئاً ما يزعجني وأنا لاأتعامل معه.
    Esas canımı sıkan, enselediğinde yüzlerinde beliren ifade "rozetime leke süren bir şerefsiz olduğumu ne cüretle ima edersin?" olur. Open Subtitles ما يزعجني هو أنّه حينما تصفهم بذلك يرمقك بتلك النظرة كيف تجرؤ على تدنيس شارتي ؟
    Bak, uzun süredir canımı sıkan bir şey var. Open Subtitles أنظر، هناك شيء كان يضايقني لوقت طويل
    canımı sıkan, bizim klasımızın olmaması. Open Subtitles ما يضايقني أننا لا نمتلك أي رقي
    Benim canımı sıkan, dolandırıcılığın kötü bir şey olması değil. Open Subtitles ما يضايقني ليس أن الاحتيال لي لطيفا
    Çünkü "canımı sıkan bir şeyler var" bakışını takınmışsın. Open Subtitles لانك لديك شيء آخر يضايقني يا لوك
    Ve canımı sıkan para değil. Open Subtitles و أيضاً لس المال الذي يضايقني.
    canımı sıkan şey ise, o benim bıçağımdı... Open Subtitles ما يضايقني هو أنها سكيني
    canımı sıkan bir dava ile uğraşıyorum, yardım edebilir misin diye merak ettim. Open Subtitles .لقد كنت أصارع مع القضية التي تزعجني وتسائلت لو بإمكانك مساعدتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more