"canavarların" - Translation from Turkish to Arabic

• الوحوش
• وحوش
• للوحوش
• وحوشاً
• لوحوش
• وحوشا
• وحوشك
• ووحوش
• هذا الوحش

Öylesine titiz çalışmışlar ki insanların canavarların varlığından bile haberleri yok.
وقد أبلوا حسنا حتّى البشر اليوم لا يعلمون بأمر وجود الوحوش

Son hanedanlıktan bu yana sınırı geçen canavarların neredeyse tamamı yakalandı.
منذ السّلالة الماضية تمَ الإمساك بجميع الوحوش الذين عبروا الحدود تقريبا

Fakat bizler, nihayetinde o canavarların ötede durmadıklarını, içimizde yaşadıklarını fark ettik.
ولكن في النهاية، اكتشفنا أن الوحوش لا تقبع هناك بل هي توجد في داخلنا.

İnsan yiyen canavarların araştırılıp yok edilmesinde, tüm sivil ve askeri çalışanlar görev aldı.
عبر الولاية للبحث عن تلك الوحوش و تدميرها

Asya'da, tüm vücudunu kaplayan uzunlukta kulaklara sahip canavarların var olduğunu öğrendik.
في آسيا، علمنا عن وحوش ذات آذان طويلة جدا لدرجة أن يمكن ان تغطي جسم الكائن بأكمله.

20. yüzyıldayız, Kemp canavarların da, cinler ve hayaletler gibi modası çoktan geçti.
نحن فى القرن العشرون.. يا كيمب الوحوش أصبحت موضة قديمة كالأشباح والعفاريت

Bize dünyanın, şu masa kadar düz olduğunu kenarlarında canavarların nöbet tuttuğunu anlatıp durdular.
يقولون أن هذه مسطحة ..مثل الطاولة أن الوحوش تحرس حافة العالم

Yakalanamadıklarında da, bu suçları hayali canavarların işlediğini düşünürüz.
عندما لا يتم القبض عليهم، نحن نلوم الوحوش الخياليين على جرائمهم

Tanrı'nın bir hizmetkarı haçı alıp bu canavarların kıçına sokabilir.
خادم الرب يمكنه أن يحمل صليبا و يدفعه فى هؤلاء الوحوش

Ne tür bir canavar olduğunu bilmiyorum ama burada olduğunu biliyorum. Ben canavarların canını yakarım.
أيّا كان نوعك يا شبح أعرف بأنك هنا , وأنا آؤذي الوحوش

canavarların hala dışarıda olduğuna herkes mutabık mı?
هل الجميع متفق على أن الوحوش مازالت بالخارج؟

Hayır, sadece komutanını arayıp canavarların yine peşinde olduğunu söylememizi istedi.
كلا, كل ما أخبرته لي أن أتصل بمشرفها و ندعه يعلم إن الوحوش تلاحقها مجدداً

Ve hepsinin itaat ettiği adam, ..."canavarların kralı", Tamao Serizawa.
و الرجل الذي يتبعونه هو ملك الوحوش تاماو سيريزاوا

Umarım kuyruklu canavarların hepsini kısa sürede yakalayabiliriz.
لو أننا نُمسكُ جميع الوحوش المذيّلة بسرعة

Mürtaj kliniğine gidip mürtaj yaptırmalısınız. Ben, bu canavarların çocuğunun hayatında yer almasına izin vereyim deme.
بين لا تستطيع جعل هؤلاء الوحوش أخذ اي جزء من حياة طفلك

Bu canavarların, politikacılara ve partilerine ne kadar ödeme yaptığı hakkında bilginiz var mı?
هل تعلمين كم دفعت الأموال من هؤلاء الوحوش إلى السياسيين في جميع حفلاتهم ؟

Edebiyattaki ve filmlerdeki canavarların geçmişi hakkında bir kitap yazmaya çalışıyorum.
و أحاول كتابة كتاب عن تاريخ الوحوش في الأفلامِ والأدب.

Kilisenin inancına göre, Şeytan insanın işine burnunu sokar, canavarların değil.
تؤمن الكنيسة بأن الشيطان يتدخل في تصرفات الرجال وليس في تصرفات الوحوش

Seçeneğin yoktu, biliyorum. Sadece, iki gün önce gerçekten canavarların var olduğunu bilmiyordu.
كل ما في الأمر ، أنها منذ يومين ، لم تكن تعرف أنهم وحوش حقيقيون

Annem her zaman bana canavarların gerçek olmadığını söyledi. - Ama varlar.
كانت أمى تقول دائما أنه لاوجود للوحوش لكنها موجوده

Evren gerçek canavarların yaşam mekanı. Onları göremiyoruz fakat orada olduklarını biliyoruz.
يحوي الكون وحوشاً حقيقية لا يمكننا رؤيتها ولكنّنا نعلم أنّها موجودة

Beni, ailemi katleden canavarların elinden kurtardın ve ailemi katleden başka canavarların eline verdin.
لقد حررتني من الوحوش الذين قتلوا عائلتي، وأعطيتني لوحوش آخرين قتلوا عائلتي أيضاً

Orada canavarların olduğunu duydum.
لقد سمعت ان هنالك وحوشا فيها

- canavarların bir işe yaramıyor.
وحوشك بدون فائدة

Uçan adamların ve canavarların dünyasında ülkemizi ancak böyle koruruz.
بعالمٍ ذاخر برجال يطيرون ووحوش تبقى هذه الطريقة الوحيدة لحماية بلدنا

Siz benden, efsanevi canavarların varlığına inanmamı mı istiyorsunuz?
هل تريدين ان اصدق ان هذا الوحش من اسطوره