| Bu dünya o çocuklardan çok daha büyük canavarlarla doldurulmuştur, Alex. | Open Subtitles | يمتلئ هذا العالم مع الوحوش أسوأ بكثير من أولئك الأولاد، أليكس. |
| Gerçek vücudunuz yatıyorken yüzdüğünüze, uçtuğunuza veya çıplak ellerle canavarlarla savaştığınıza inanabilirsiniz. | TED | فيمكن أن تصدّق أنك تسبح أو تطير أو تحارب الوحوش بيديك العاريتين، في حين يكون جسدك الحقيقي مستلقيًا في السرير. |
| - Bu canavarlarla ilgili aynı şekilde hissediyoruz sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أعتقد أننا نحمل نفس الشعور ضد هؤلاء الوحوش |
| Dracula kıyafetli bir adam, yeşil canavarlarla ilgili yayın yapıyor. | Open Subtitles | هناك رجل بالداخل يرتدي مثل دراكولا يصور مواد بصحبة وحوش خضراء صغيرة |
| Yani küçük canavarlarla dolu bir yere giriyorum ve her gün plan yapıyorum. | Open Subtitles | اعني اني ادخل الى غرفة مليئة بالوحوش الصغيرة وكل يوم لدي خطة |
| Ama aynı zamanda canavarlarla savaşan gerçek kahramanlar da var. Ben de onlardanım. | Open Subtitles | لكن هناك أبطال حقيقون لمحاربة تلك الوحوش , وذلك أنا |
| Bu cam gibi denizin aşağısı canavarlarla dolu bir dünya. | Open Subtitles | في هذا القاع الزجاجى هناك عالم من الوحوش الطافية |
| Sanırım canavarlarla dövüşerek geçen bir buçuk yılın sonunda bir korku filmini kaldırabilirim. | Open Subtitles | أعتقد أنه بعد سنة ونصف من مصارعة الوحوش يمكنني مشاهدة فلم رعب |
| canavarlarla da doğal yoldan savaşabilirsin, sopalarla taşlarla. | Open Subtitles | حسنا، يمكنك أيضا قتال الوحوش بطريقة طبيعية، باستعمال العصي و الحجارة |
| Bu canavarlarla yüzleşme cesaretini gösteren kişi bizim dostumuzdur. | Open Subtitles | أي رجل شجاع بستطاعته مواجهة هذه الوحوش هو صديق |
| canavarlarla, gangsterlerle ve vampirlerle savaştık. | Open Subtitles | قالتنا الوحوش, وأفراد العصابات يا مصاص الدماء |
| -Bilgisayar manyağı olup da zindanlara girip canavarlarla savaşırken "Jethro" pek uygun olmaz. | Open Subtitles | عندما تكون مهووس بالعاب الكمبيوتر تغزو القصور وتقاتل الوحوش لا تتملص من ذلك جيثرو |
| korkunç maskelerle, veya plastik örümceklerle, ya da canlı gibi görünen canavarlarla ilgisi yoktur.. | Open Subtitles | بالأقنعة المرعبة أو العناكب البلاستيكية أو الوحوش الحيّة |
| O canavarlarla barış yapmak isteyenler benim insanlarım olamaz. | Open Subtitles | أي أحد يريد أن .. يسالم هؤلاء .. الوحوش ليس من أبناء بلدي |
| Yanlış canavarlarla uğraşıyorsun, balkabağı. | Open Subtitles | لقد عبثتم مع الوحوش الخاطئة ، يا قرع العسل |
| canavarlarla savaşan insanlar kavga esnasında canavara dönüşmemek için dikkat etmelidirler. | Open Subtitles | الرجل الذي يحارب الوحوش يجب عليه أن يحذر لكي لا يصبح وحشاً مثلها |
| Yatağın altındaki canavarlarla savaştım, onu eğlendirdim sırdaşı oldum. | Open Subtitles | معارك الوحوش تحت السرير أكون المشجّع حافظ الأسرار |
| Vahşi yaratıklarla, kötü krallarla, korkunç canavarlarla savaşmış ve ailesini öldürmenin kefaretini ödemek adına bilinmeyen dünyalara gitmiştir. | Open Subtitles | لقد قاتل وحوش شرسة وملوك أشرار وحوش بشعة |
| Aslanların arasında dururum. Yırtıcı canavarlarla yaşamaya mahkumum. | Open Subtitles | أنا ساكن بين الاسود واضطر للعيش وسط وحوش مفترسة، |
| Muhtemelen kana susamış canavarlarla dolu olmalı. | Open Subtitles | فهذه غابة برية مليئة بالوحوش المجانين المتعطشون للدماء |
| Servet ve zafer uğruna büyü ve canavarlarla savaştılar. Bu gölge oyunlarının sonucu bir savaş çıktı. Bu savaş dünyayı yok etmekle tehdit ediyordu. | Open Subtitles | كانوا يتبارزون بوحوش سحريه من اجل الثروه و المجد بسبب العاب الظل هذه حدثت حرب هددت العالم |
| Kaçıklarla, canavarlarla, her tip tahtası eksikle doludur orası bilirsiniz. | Open Subtitles | أنه ملئ بالمجانين والوحوش,خصوصاً ذلك الرجل المجنون كبير السن |
| Onlara ne zaman uyuşturucu karteliyle değil de, canavarlarla savaştığımızı söyleyeceğiz? | Open Subtitles | متى سنخبرهم اننا نقاتل وحوشا ً وليس منظمة مخدرات ؟ |