"cardiff'" - Translation from Turkish to Arabic

    • في كارديف
        
    • إلى كارديف
        
    Cardiff'te küçük bir dükkandan. Adı da "Top Shop"tu. Open Subtitles من متجرٍ صغيرٍ في كارديف . يدعى التوب شوب
    Eminim Cardiff' te senin için birşeyler bulabiliriz. Open Subtitles أنا واثقة أننا يمكن أن نجد لكِ شيئاً في كارديف
    Cardiff bölgesinde bu tipte 2500 adet kayıtlı. Open Subtitles وتوجد ألفان وخمسمائة سيارة من هذا النوع مسجلة في كارديف
    Dur biraz. Birkaç yıl önce Cardiff'te deprem olmuştu. Open Subtitles مهلاً لحظة، لقد وقع زلزال في كارديف منذ عامين، أكان هذا بسببك ؟
    Ve Brecon'dan Cardiff'e gelmeye çalışıyorlar fakat yollar kapalı. Sadece birkaçı geçebilir. Open Subtitles تقريباً وهم يحاولون العبور إلى كارديف لكن الطريق مغلق -
    Cardiff'de son 10 yılda kaybolan insanları listeliyorum. Open Subtitles قائمة بكافة الأشخاص المفقودين في كارديف خلال العشر سنوات الماضية
    O Cardiff'çilerin seni kandırdığını biliyorum. Open Subtitles أعرف قانون البضائع التي يبيعها هؤلاء في كارديف
    23 yaşındayken, Cardiff'teki tek işim radyo kitlerini alıp sevkiyat kutusuna koymaktı. Open Subtitles عندما كنت في 23 عملي في كارديف كان فعل شئ واحد وضع عدة الراديو في الصندوق للشحن
    Cardiff'in ölüm odasında bu durumu atlatabilmek için bir yol bulduk. Open Subtitles عندما كنا في "كارديف" طوّرنا طريقة صغيرة للإستمرار في ليالي كهذه.
    Cardiff'teyken, ağır satış işleriyle ilgileniyordun. Open Subtitles عندما كنت في كارديف كنت نائب رئيس قسم المبيعات
    Baba Cardiff'te insanlar devletten ekmek almak için sıraya giriyor. Open Subtitles في (كارديف) الرجال يصطفون . للحصول على الخبز من الحكومة
    - Bilmem. 21. yüzyılda Cardiff'teyiz. Open Subtitles - . لا أعرف، نحن في كارديف في بدايات القرن الـ21 -
    - Bilmem. 21. yüzyılda Cardiff'teyiz. Open Subtitles - . لا أعرف، نحن في كارديف في بدايات القرن الـ21 -
    Noeli Cardiff' te bir arkadaşı ile geçirecekti ama dün akşam yaptuğı korkunç tartışmadan sonra beni aradı. Open Subtitles وكان المفترض أن تقضي عيد الميلاد في كارديف مع صديقة لها لكنها تشاجرت معها شجاراً عنيفاً ليلةأمسواتصلتبي...
    Bu tip şeyler öyle basitçe olmaz. En azından Cardiff'te. Open Subtitles لا تحدث مثل هذه الأشياء ليس في كارديف
    Aniden, bir yeraltı morgunda, Cardiff'te ıslak bir gecede, bir bülbülün şakımasını duyuyorum. Open Subtitles ، فجأة ، وفي مشرحة تحت أرضية ... في ليلة رطبة في كارديف أسمع شدو العندليب
    Kıyaslanabilir herhangi bir şehirle karşılaştırdığımızda Cardiff'in kaybolan insanlarla ilgili engellenemez bir hastalığı var. Open Subtitles هناك حالة مستفحلة من ... اختفاء الناس في كارديف وهي تتجاوز بكثير ما في أي مدينة أخرى
    Bana onun yerleşiminin de Cardiff'te olduğunu söyleme sakın? Open Subtitles لا تقل لي أنها في كارديف أيضاً ؟
    Efendim, lütfen, Cardiff'le konuşursanız... Open Subtitles سيدي، أرجوك. إذا تحدثت إلى كارديف..
    Önce Cardiff'i görüntüleyelim. Open Subtitles دعونا نأخذك أولاً إلى كارديف
    Eşyalarımı toplayıp Cardiff'e bilet aldım. Open Subtitles "حزمت حقائبي وإشتريت تذكرة إلى "كارديف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more