"carlisle'ın" - Translation from Turkish to Arabic

    • كارلايل
        
    Tanrım, Carlisle'ın peynirini seçmene çok kıl oluyorum. Open Subtitles الله، أَنا مريضُ جداً منك إخْتياَر جبنِ كارلايل.
    Carlisle'ın yakınındaydık, kaleye taaruz etmeye hazır ve istekliydik. Open Subtitles بدأنا معا ،ياسيد اسك، قرب كارلايل كنا مستعدين بحرص للهجوم على القلعة عندها, السير كريستوفر داكر
    Bunlar Carlisle'ın içinden gelen raporlar ve yazana göre Majestelerine yönelik tehdit unsuru olan isyancıların yargılanmaları ile ilgili. Open Subtitles قيل هنا انهم كانوا قادمين من كارلايل وقد حكمت ضد المتمردين الذين عارضوا صاحب الجلالة
    Sör Richard Carlisle'ın kardeşi var mı ya da ondan zengin mi diye mi bakmalıyım? Open Subtitles هل أنا لتعرفي إذا ماكان للسيد ريتشارد كارلايل أخ أصغر منه ؟ واحد أغنى منه حتى ؟
    Valinda Carlisle'ın otopsi raporunu aldım. Open Subtitles حَصلَ على تقريرِ تشريحَ الجثة على Valinda كارلايل.
    Değil mi ya? Norah'yla ben 2002'de Belinda Carlisle'ın evindeki bir partide tanışmıştık. Open Subtitles أنا و (نورا) التقينا في العام 2002 في حفلة في منزل بريندا كارلايل
    Duncan Carlisle'ın özel veya profesyonel hayatı hakkında, ...herhangi bir şey olursa size haber vermemi istemiştiniz. Open Subtitles لقد طلبت مني أن أُعلمك بأي شيء غريب بخصوص "دنكان كارلايل" أو بخصوص حياته العائليه
    Cisco, ikinci kurban Bill Carlisle'ın robot mühendisi olduğunu söylemiştin. Open Subtitles (سيسكو)، قلت أن الضحية الثانية بيل كارلايل)، كان مهندس روبوتات)
    Hayır, Bayan Dunn, İngiltere'nin kuzeyinde, Carlisle'ın yakınında. Open Subtitles "لا, انه في الشمال, قرب "كارلايل
    Sizlere, pek çok açık seçik kanıt sunarak önünüzde bulunan Elinor Carlisle'ın korkunç bir katil olup en küçük bir pişmanlık duygusu hissetmediğini gösterdik. Open Subtitles لقد قدمنا أدله عديده و واضحه (بأن (ألينور كارلايل التى تقف أمامكم قاتله بلا شفقه
    Bu senin için büyük bir şans, Mary. Bayan Carlisle'ın doğru olanı yapması da güzel bir şey. Open Subtitles أنكِ محظوظه (مارى) لأن الأنسه كارلايل) قررت فعل الشئ المناسب)
    Elinor Carlisle'ın cinayetle suçlandığını mı? Open Subtitles أن (ألينور كارلايل) أتهمت بجريمة قتل؟ أجل
    Elinor Carlisle'ın da ifade ettiği gibi Mary Gerrard somonluyu seviyordu. Open Subtitles (والمفضل لدى (مارى جيرارد (كما شهدت (ألينور كارلايل - كان سمك السلمون
    Bayan Carlisle'ın davranışları garipti. Open Subtitles الانسه (كارلايل) كانت غريبه تصرفاتها غريبه
    Bayan Carlisle'ın gelişi dışında, yanından hiç ayrılmadım. Open Subtitles لم أترك جوارها (إلا عندما جاءت الانسه (كارلايل
    Mahkemede, o gece hastanızın yanından Bayan Carlisle'ın gelişi dışında hiç ayrılmadığınızı söylediniz. Open Subtitles ولقد أخبرت المحكمه أنك لم تغادرى جوار المريضه فى هذه الليله حتى جاءت (الانسه (ألينور كارلايل
    Evet, işte bu. Bayan Carlisle'ın onu öldürmesinin bir diğer nedeni de bu. Open Subtitles (أنه دافع أخر لـ(ألينور كارلايل لتزيحها من طريقها
    Carlisle'ın bununla ilgisi yok. Open Subtitles كارلايل لَيْسَ لهُ علاقة بهو.
    - Carlisle'ın her şeyle ilgisi var. Open Subtitles - كارلايل عِنْدَهُ كُلّ شيء متعلق بهو.
    - Carlisle'ın peynirini araştırmak isteyebilirsin, Ben. Open Subtitles - جبن كارلايل. إستكشفْ ذلك، بن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more