"casey" - Translation from Turkish to Arabic

    • كايسي
        
    • كايسى
        
    • كاسي
        
    • كاسى
        
    • ياكايسي
        
    • كَيسي
        
    • يا كيسي
        
    • مع كيسي
        
    • قضية رائجة
        
    • كايس
        
    • كيسي لا
        
    Bernie, Casey, siz dışarıda bekleyin. Bry, sen odaya geç. Open Subtitles برني ، كايسي أنتما في الخارج براي أنت داخل الغرفة
    - Casey'nin şu televizyon bağışı hakkındaki tavrı umurumda değil. Open Subtitles لن أمانع تفسيراً من كايسي بخصوص الشاشة المسطحة إنس الأمر
    Bayan Alisch, Bay Shilale ve Bayan Casey oradaydı. TED السيدة أليش كانت هناك. السيد شاليل كان هناك السيدة كايسي كانت هناك.
    Evet dedi. Casey Martin'e golf arabası verilmelidir. TED لقد قالوا نعم، أن كايسي مارتن ينبغي أن يُعطى عربة غولف.
    Küçük Casey rayda ilerliyor Rayda ilerliyor dumanlı bacasıyla. Open Subtitles كايسى الصغيرة قادمة أسفل المسار مع كومة مدخنة
    Bu manşetleri görmüş olmalısınız. Bu Catherine Casey. Emekliye ayrılan ilk baby-boomer. TED أعني ربما تكونوا قد رأيتم تلك العنواين. هذه هي كاثرين كاسي و هي أول جيل الطفرة, تحصل على التأمين الإجتماعي.
    Ve Casey Jones yetişkin vücuduna hapsolmuş 9 yaşında bir çocuk. Open Subtitles و هاهو كايسي جونز طفل في التاسعة من العمر عالق في جسد رجل راشد
    Dört yüz yıldır bekliyoruz, ve Casey geç kaldı. Open Subtitles إن انتظرت أربعمائة عام سيبقى كايسي متأخراً
    Haydi, Casey. Basitliğini sevmen gerek. Bizim milyonda birimiz kadar ama hepimizi yere seriyor. Open Subtitles هيا كايسي عليك أن تحبه ببساطته حجمه 1 على مليار من حجمنا ويقتلنا
    Casey virüsü kemirgenlere, maymunlara enjekte etti... ve bir ay içinde virüsün genetik gelişimini öğrenmiş olacağız. Open Subtitles زرع كايسي الفيروس في قوارض وقرود وإذا لم نواجه مشاكل
    Taşıyıcı orada, Casey. Herkesle konuşmadı. Open Subtitles المضيف هناك كايسي لم يسأل الجميع قال إنه كلم الجميع
    Onunla bu gece geç bir akşam yemeği yiyeceğim, Casey ile erken bir yemek yedikten sonra. - Ne? - Evet, evet. Open Subtitles ستكون عندي وجبة متأخرة معها بعد الوجبة المبكرة من كايسي.
    Herneyse Casey, o iyiydi, onu oradan götürdüler. Open Subtitles على أى حال ، كان كايسي بخير وقد أخرجناه من هناك
    İşin doğrusu Bay Furlong Casey bir yaratık olduğunuzu düşünüyor. Open Subtitles حَسناً،هو مثل هذا، سّيد فارلونج، كايسي هنا يُفكّرونُك متحول.
    Casey ona bir balayı suitiyle sürpriz yapacakmış. Open Subtitles كايسي سَيُفاجئُها مَع جناح شهرَ العسل. وأنا أَعْرفُ دونا.
    Casey bana testere kullanmasını öğretmişti. Open Subtitles كايسي شوّفَني كيف لرُؤية خلال إعادة حانةِ.
    Biliyorsun, sen Casey'le ve ben de Michael'la evlenirsek... Open Subtitles هل تعلمي أنكي إذا تزوجتي كايسي وأنا تزوجت مايكل
    Madem Casey'e kızgınsın, neden bana bağırıyorsun? Open Subtitles إذا كنت غاضبة من كايسي فلما لا تذهبي وتوبخيه هو؟
    Donna'yı Casey ile okulu asarken yakaladık. Open Subtitles ونحن مَسكنَا دونا مَع كايسي يَتغيّبُ عن مدرسةِ.
    Meredith Casey'le 9 yıl evli mi kaldı? Open Subtitles هل هو متزوج من ميريديث كايسى منذ 9 سنين؟
    Kaçınız Casey Martin'in golf arabası talebini haklı bulurdu? TED كم منكم سيقول بأن كاسي مارتن لديه الحق في إستخدام عربة الغولف؟
    Sidney, Casey ve Steve'i öldürmüş olamaz mı? Open Subtitles ماذا أذا كانت سيدنى هى من قتلت كاسى وستيف؟
    Nerede olmak istediğimi biliyorum, Casey. Open Subtitles أَعْرفُ أين أُريدُ أن أكُونَ، ياكايسي.
    "Profesör Casey, tartışmalara yol açan '2LOT'ın Masalları' kitabıyla Tanrı merkezli bir evreni savunan tüm argümanları yıkmayı istiyor." Open Subtitles "كتاب الأستاذ (كَيسي) المثير للجدل: (حكايا ق. د.
    Senin sağlam bir adam olduğunu düşünmüştüm Casey. Gerçekten. Open Subtitles ظننت حقيقيا يا كيسي يجب أن اقول أني ظننت ذلك حقا
    Casey ile bu konuda çalışırsınız, yarın gece de, annem ve babam ile güzel bir akşam yemeği yeriz. Open Subtitles تتدرب مع كيسي قليلاً وليلة الغد سنحظى بعشاء جميلاً مع امي وابي
    Senin sağlam bir adam olduğunu düşünmüştüm Casey. Open Subtitles ظننت أن لديكم قضية رائجة أتعرفون.ظننت حقاً
    Bunu yapamazsın Casey. Hayalinden vazgeçiyorsun. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعلي ذلك يا "كايس"، أنتِ تتخلي عن حلمك.
    Bu kötü oldu Casey. - Bana söylemek zorunda değilsin. Open Subtitles هذا أمر سئ كيسي لا يجب عليك إخباري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more