Siz soruşturmanızı yürütürken birisi ölecek olursa sizi Cenazeye sürükleyerek görürüm. | Open Subtitles | أي شخص آخر سيموت بينما أنتِ تُجرين تحقيقكِ سأسحبكِ إلى الجنازة |
Mecbursun. Aksi söz konusu bile olamaz. Cenazeye gitmen şart. | Open Subtitles | يتحتّم عليك ذلك، لا مجال للسؤال، يجب أن تحضر الجنازة. |
Daha önce hiç ev işi Cenazeye gitmemiştim. | Open Subtitles | أتعلم ، لم أكن يوما في جنازة بيتية من قبل |
Yarın Venedik'teki Cenazeye katıl. Bizi merak etme. | Open Subtitles | إذهبي إلى البندقيَة غداً إلى جنازة خالتك |
Çok yaşa, Daphne. Bizimle Cenazeye gelmek istediğine emin misin? | Open Subtitles | رحمك الله , هل أنك واثقة أنك ذاهبة للجنازة ؟ |
Zaten bir Cenazeye gidiyorum. Başka bir taneye daha gitmeye çalışmayacağım. | Open Subtitles | أنا ذاهب لجنازة واحدة و لا أريد الذهاب لأخرى |
Doktorum ve ailem istememesine rağmen Cenazeye gitmem şarttı. | TED | ومتجاهلةً تعليمات الاطباء .. والاهل رجعت لكي احضر الجنازة |
Cenazeye gelecek olursanız, Katie size bakmamı istedi. | Open Subtitles | اوصتني امكم بأن اهتم بكم اذا ماحضرتم الجنازة |
Cenazeye gelmemiş olması çok tuhaf, değil mi? | Open Subtitles | من الغريب أنه لم يظهر فى الجنازة ، أليس كذلك ؟ |
Sadece bir cüppeler karnavalı olmasına rağmen, sadece bu yüzden Cenazeye katıldım. | Open Subtitles | لهذا فقط سأحضر الجنازة, رغم أنها ستكون استعراضاً للكهنة |
4 yaşındayken bir Cenazeye gittiğimzi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر عندما كان عمري 4 سنوات ذهبنا الى جنازة |
Bugün bir başka Cenazeye gidecek misin baba? | Open Subtitles | هل ستذهب إلي جنازة أخري اليوم ، يا أبي ؟ |
4 yaşındayken bir Cenazeye gittiğimzi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر عندما كان عمري 4 سنوات ذهبنا الى جنازة |
Tümü siyah giyinmişti, herhalde Cenazeye falan gidiyorlardı. | Open Subtitles | وكانوا يرتدون ملابس سوداء. ربما كانوا بطريقهم الى جنازة او شىء كهذا |
Gerçekten Cenazeye gelmek istiyordum ama onun mesajını hiç almadım. | Open Subtitles | لقد اردت المجيئ للجنازة حقا لكني فقط لم اتلقى رسالته |
Gerçekten Cenazeye gelmek istiyordum ama onun mesajını hiç almadım. | Open Subtitles | لقد اردت المجيئ للجنازة حقا لكني فقط لم اتلقى رسالته |
Küçük kardeşinin Cenazeye gelmesine izin vermemen iyi bir fikirdi ve Tommy'i böyle görmemesi. | Open Subtitles | كانت فكرة جيدة ألا تدع أخوك الصغير يأتي للجنازة |
İki haftada bir, yeni bir Cenazeye gitmem için izin veriyorlardı, ama hiçbirine gitmedim. | Open Subtitles | وبدا أن كل أسبوع آخر كنت أمنح تذكر لجنازة أخرى لكنني لم أذهب أبداَ |
Bir de Karen'in ortadan kaybolup Cenazeye gelmemesi. | Open Subtitles | ما الذي حدا بها لتهرب هكذا دون أن تحضر العزاء |
..ve haberini aldık, tabii ki Cenazeye gitmek zorundaydım. | Open Subtitles | وسمعنا خبر موتها كان علي بالطبع أن أذهب لحضور جنازتها |
Daha fazla Cenazeye katılabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ان استطعت حضور المزيد من الجنازات |
Eğer kendini depresyonda hissediyorsan, sadece bir Cenazeye git. | Open Subtitles | إذا شعرتى دائما بالإكتئاب قومى بالذهاب إلى جنازه |
Cenazeye gittim. Yaptıkların çok saçma olmuş. | Open Subtitles | نعم لقد ذهبت إلى جنازته, لقد كان شيئا مريعا ما فعلت به |
Bir yabancının mezarına gömülüyorum, zaten Cenazeye katılan pek fazla kişi de yok. | Open Subtitles | الدفن في مقبرة غرباء, وبالكاد رؤية أي من المعزين |
Evet, Will'in, onu Cenazeye götürmem için ısrar ettiğini duymuş muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين ان ويل اصر على اخذه معي الى الجنازه ؟ |
Hapisteydim, oradan Cenazeye gitmeye izin vermiyorlar. | Open Subtitles | لقد كنت في السجن, انهم لا يسمحون لأحد بحضور الجنائز |
Bu küstahlıkta Cenazeye gelmeni anlayamamıştım. | Open Subtitles | لا أصدق أن لديكِ الجرأة لتأتي إلى المأتم |
Ancak misafirperverliğinin tadını çıkaran yüzlerce önemli isimden biri bile Cenazeye katılmadı. | Open Subtitles | ولكن لم يحضر أي أحد من مئات المتلألأين الذين حضروا حفلاته جاءوا للعزاء |
Babası beni aradı. Ali Cenazeye gitmek istemedi. | Open Subtitles | اتصل الاب وعلي قال انه لايريد الذهاب لجنازه |