| - Eğer cesetle birlikte gelmek isterseniz... - Bir dakikaya oradayım. | Open Subtitles | ـ اذا كنت تريد مرافقة الجثة ـ ساكون هناك خلال دقيقة |
| Görünüşe bakılırsa cesetle gardiyanlardan biri kayıp ve doktorlardan biri de. | Open Subtitles | من الواضح ان الجثة مفقودة مع احد الحراس ورئيس الطاقم الطبي |
| Ortadan kaybolursan... Arabanı içinde gömülmüş bir cesetle bulacaklarını garanti ederim. | Open Subtitles | فقط أختفي وأنا سأحرص على أن يجدوا سيارة بداخلها جثة محترقة. |
| Kutu, içinde yarım bir cesetle siktiğimin çölünde gömülüyken kapağı ne işimize yarayacak? | Open Subtitles | ما فائدة الغطاء بينما في حاويتك جثة نصف مأكولة ومدفونة في الصحراء .. |
| Yani ikiniz de, evinizde bulduğumuz cesetle ilgili bir şey bilmediğiniz söylüyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً كلاكما يقول بأنه ليس له علم بالظروف المحيطة بالجثة التي وجدناها في منزلكم |
| Aklınızda kalsın, mezarlar belki beş, beş buçuk metre derinliğinde olup her biri cesetle doluydu. | Open Subtitles | من الجثث؟ لاتنسى ان الجثث كانت عند 18 الى 20 قدم تحت سطح الارض مكتظة بالجثث |
| Görünüşe göre, bütün gün cesetle kalmış. | Open Subtitles | على ما يبدو، هو كَانَ هناك طِوال النهار مَع جثّة. |
| Dokuz cesetle birlikte bulunan tek yaşayan kişi mutlaka asılır. | Open Subtitles | إن الشخص الوحيد هنا الباقى على قيد الحياة مع تسع جثث سوف يشنق نفسه بالتأكيد |
| Senin adli tıp'çın hatayı fark etmeden cesetle bir buçuk gün geçirdi. | Open Subtitles | طبيبك الشرعي كان لديه الجثة لمدة يوم و نصف بدون ملاحظة الخطأ. |
| Yetkili ajandan telefon aldım. cesetle ilgili bir sorun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تلقيت اتصالا من الضابط المسؤول قال أن ثمّة مشكلة مع الجثة |
| Bir hakim, sanık John Roy'u övdü, ancak cesetle seks yaptığını duyunca sert çıkıştı. | Open Subtitles | القاضي المحلي مدح المتهم جون روي لكنه أصيب بالفزع لمعرفته أن روي مارس الجنس مع الجثة |
| Böyle bir niyetim yok. Bu cesedi gördüğünüzü sanıyorum. Bunun cesetle bir ilgisi yok benim tanıdığım bir kız o. | Open Subtitles | لكن هذا الشيء يمنع اي شيء اعمله بعطف مع هذه الحالة انا فكرت بأن اخبركم ان تروا هذه الجثة |
| ...bazıları da cesetle etkileşime girmek için onları bıraktıkları yere döner. | Open Subtitles | و البعض يعود لمكان الواقعة ليتفاعل مع الجثة |
| O ikisinin, o cesetle bir ilgileri olduğundan eminim. | Open Subtitles | لقد عرفت أن هؤلاء الإثنان لديهم شئ حول تلك الجثة |
| Domuzdaki böcekler beş günlük cesetle aynı oranda olgunlaştı. | Open Subtitles | إذن الحشرات التي على الخنزير اكتمل نموها بمعدل نموها على جثة عمرها خمسة أيام؟ |
| Bir cesetle yattığı için diploması alınmıştı. | Open Subtitles | لقد سحبت منه رخصته الطبية بسبب نومه مع جثة |
| Bir morg çalışanıyım. Seni, bir cesetle karıştırdığımı söyle. | Open Subtitles | أنا طبيبة شرعيّة أخبرهم أنّي خلط بينك وبين جثة |
| Diyorum sana, annemin kayıp cesetle bir ilgisi olduğundan eminim. | Open Subtitles | أنا اخبرك, أنا اضمن لك, أن أُمي مرتبطة بالجثة المفقودة بطريقة ما. |
| Üç yeni cesetle kayıp kişi dosyalarını eşleştirdik, yani elimizdeki toplam dört kurbanla şüphelinin kadın tipini saptadık. | Open Subtitles | لقد قمنا بربط الجثث الثلاثة الجديدة بقضايا أشخاص مفقودين اذن مع اجمالي 4 ضحايا على اللوح |
| 120'den aşağı değil ve kokan bir cesetle at sürmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس أقل من 120 و ليس من الضروري أن تذهب مع جثّة كهذه |
| O halde niçin kendini bir cesetle penceresiz bir odaya koyan bir meslek seçtin? | Open Subtitles | لماذا عليك اختيار مهنة أن يضعك في غرف بلا نوافذ مع جثث الموتى، بعد ذلك؟ |
| cesetle beraber git. Gazetecilerin takip etmediğinden emin ol. | Open Subtitles | ستكرب مع الجثه, تأكد من عدم ملاحقة الصحفيين لك |
| Yani şüpheli otoparktan bir otobüsü çıkardı ve üzerinde bir cesetle tekrar yerine mi koydu? | Open Subtitles | إذاً قاتلنا ترك حافلة مدرسة من حيث يركنون الحافلات ثم أعادها بجثة على السقف ؟ |
| cesetle de o zaman karşılaşmış. - Kurbanımız kim? | Open Subtitles | تساءل حارس الأمن عن الشيء نفسه وذلك عندما قدِم ورأى الجثّة |
| Bagajında cesetle dolaşmaya plan denilemez. | Open Subtitles | التجوّل بجثّة داخل صندوق سيّارتكَ في هذا الحرّ... |
| Ona zarar verirsen ben de sana zarar veririm ve inan bana bugün ikinci bir cesetle uğraşacak havamda değilim. | Open Subtitles | حقًّا لما فعلت ذلك لو كنت محلّك. ما إن تؤذيه إلّا وسآذيك، ولا أشعر حقًّا برغبة في مواراة جثتين اليوم. |
| Dedektif bu fotoğrafı morgda bulunan kimliği belirsiz cesetle olan olası benzerliği görmeniz için yolladı. | Open Subtitles | التحريون أرسلوا هذه الصورة كخيط محتمل لجثة الفتاة المجهولة التي لدينا في المشرحة |
| cesetle ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | -لا أعرف ماذا أفعل بالجثّة |