"cevap verdim" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقد أجبت
        
    • أجبت على
        
    • أجبته
        
    • أجبتُ على
        
    • أجيب على
        
    • وأجبته بجواب
        
    • قمت بالرد
        
    • أنا أجبت
        
    • أنني أجبتُ
        
    • أجبت عليه
        
    • اجبت
        
    Ne kadar saçma olsa da, sorduğunuz sorulara cevap verdim. Ama bu iş burada biter! Open Subtitles لقد أجبت على كل الأسئلة ، ولكني لن أفعل أي شيء آخر
    Son e-postana cevap verdim ama senden cevap alamadım. Open Subtitles لقد أجبت على رسالتك الالكترونية الأخيرة ولكنى لم اتلقى أى رد منك
    Ben de cevap verdim "Bize görgülü olmayı öğretmeye geldiler ama başaracaklarını sanmıyorum, çünkü biz tanrıyız." Open Subtitles أجبته: "لقد أتوا ليعلمونا الأخلاق" "ولكنهم لن ينجحوا في ذلك"
    Bu soruya şimdiye kadar 5 kez cevap verdim. Open Subtitles قدّ أجبتُ على السؤال خمسة مرّات إلى الآن.
    Yukarıda adını bile duymadığım zenci projeleri sorularına cevap verdim. Open Subtitles كُنت في الأعلى أجيب على أسئلة عن زنجي لم أسمع به قط
    Bana bir soru sordu, ben de nazikçe cevap verdim. Open Subtitles سألني سؤالاً, وأجبته بجواب كامل مراعياً لشعور الآخرين
    Senin sorularına cevap verdim. Şimdi cevap verme sırası sende. Open Subtitles لقد أجبت كفاية من أسئلتكِ الآن دوركِ لتُجيبي
    Kusura bakma, meşguldün, telefonuna ben cevap verdim. Open Subtitles أنا آسفة جداً، لقد أجبت علي هاتفك لقد كنت مشغولاً
    - Her sorunuza cevap verdim. Open Subtitles هذا سخيف. لقد أجبت عن كلّ أسئلتك.
    YANLIŞIN VAR, HER ARADIĞINDA CEVAP VERDİM. Open Subtitles هذا ليس عدلاً لقد أجبت كل اتصالاتكِ
    kendimi, iyi bir şeyler yapmak isterken buldum, sonra, bir gazete ilanına cevap verdim. Open Subtitles وجدت نفسي أبحث عن القيام بشيء جيّد لذلك أجبت على إعلان جريدة
    Ama ben ona diğer herkese cevap verdiğim gibi cevap verdim. Open Subtitles ولكني أجبته بنفس جوابي للجميع.
    Bir süre önce okulun mail listesinde kopya eser ile ilgili bir duyuruya cevap verdim. Open Subtitles منذُ فتره أجبتُ على إعلان في قائمة خادم المدرسة لأجل النسخ
    Coco, Lionel'ın birkaç sorusuna cevap verdim sadece. Open Subtitles "كوكو"، كنت فقط أجيب على بعض الأسئلة التي طرحها "ليونيل" علي.
    Bana bir soru sordu, ben de nazikçe cevap verdim. Open Subtitles سألني سؤالاً, وأجبته بجواب كامل مراعياً لشعور الآخرين
    Neden bana yazdıklarını anlamasam da, kibarca cevap verdim. Open Subtitles على الرغم من أنني لم أفهم سبب ضمهم لي بالمجموعة قمت بالرد بشكل مؤدب
    Taşıyıcı anne arayan bir çiftin ilanına cevap verdim. Open Subtitles أنا أجبت إعلان لزوجان يريدون بديل.
    Anketörümün bana dediğine göre kasaba meclis toplantısında yanlış cevap verdim. Open Subtitles استطلاعات الرأي الخاصة بي أبلغتني أنني أجبتُ بشكلٍ خاطئ في اجتماع لمجلس البلدية.
    Bir kadın kızına sevgili bulmak için bir ilan vermiş. Ben de cevap verdim. Open Subtitles هذه الام وضعت أعلانا بانها تبحث عن رفيق لابنتها , وأنا أجبت عليه
    Benzinlikte benzin alıyordum ve çep telefonuma cevap verdim. Open Subtitles كنت املئ الخزان بالجازولين و اجبت هاتفي النقال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more