| Vücut sizin taleplerinize cevap verir. | TED | يستجيب الجسم للاحتياجات التي تضعها عليه. |
| Köpek provalar boyunca terbiyecisine mükemmel cevap verir. | Open Subtitles | فالكلب يستجيب للمدرب تماما خلال البروفات |
| Onu arayabilir misin, belki cevap verir de daha fazla meraklanmam en azından? | Open Subtitles | هلّا إتصلت بهـا ورأيتَ إن كـانت ستجيب وحينها سـأتوقف عن القلق؟ |
| Yalnız Virgil telefona geç cevap verir. | Open Subtitles | ،لاحظت هذا بأن فيرجل هو من يجيب الهاتف مؤخراً |
| - Şimdi ara, hemen cevap verir. | Open Subtitles | الآن سيرد على مكالماتك |
| Sorularıma cevap verir vermez sizi yanlız bırakacağım. | Open Subtitles | سأتركك وشأنك حالما تجيب على بعض الاسئله. |
| ...herkes gibi, "Ayakkabı işte Anacleto." diye mi cevap verir? | Open Subtitles | فإنه سيجيب مثل الآخرين "هذا حذاء يا " آناكليتو |
| Jane Herzfeld'le beraber terk edeceğini söyler, benim vekil de sözde şöyle cevap verir, "Ben hallederim." | Open Subtitles | حيث أجاب موكلي زعماً، "سأهتمّ بالأمر". |
| Anne soruma cevap verir misin lütfen? | Open Subtitles | ترو... أمي، هل تستطيعين الإجابة على هذا السؤال، رجاءً؟ |
| Genellikle steroid ve metotreksata cevap verir. | Open Subtitles | عادةً يستجيب للستيروئيدات القشرية والميثوتركسات |
| Beni dinle. Vücut, beynin söylediğine cevap verir. | Open Subtitles | اسْتمع إلي الجسم يستجيب إلى ما يأمره به العقل. |
| Yani biz de düşündük ki bizim onu canlı tutma amacımıza cevap verir. | Open Subtitles | لذا ظننا أنه قد يستجيب إلى نظامنا ونبقيه حي |
| Bu nedenle bazı insanlar diğerlerinden daha çok acı duyar ve bazı insanlar tedaviye cevap vermeyip kronik olarak acı çeker, fakat diğerleri tedaviye cevap verir. | TED | وهذا هو السبب في أن بعض الأشخاص شعورها بآلام أعظم من غيرهم ولماذا بعضهم طور الألم المزمن الذي لايستجيب للعلاج وبعضهم يستجيب بشكل جيد |
| Bilgisayar yalnızca benim DNA'ma cevap verir. | Open Subtitles | الحاسوب يستجيب فقط لحمضي النووي |
| "Hank" le ilgili bir soruya cevap verir misiniz? | Open Subtitles | وهل ستجيب الاسئلة عن هانك ؟ |
| - Kapı zili çalardı. - cevap verir miydin? | Open Subtitles | سيدق جرس الباب هل ستجيب أنت؟ |
| Bir soruya cevap verir misin? | Open Subtitles | هل ستجيب على سؤالي؟ |
| su cevap verir, "sekizinci adanın oraya. | Open Subtitles | الماء يجيب "ما بعد البحار السبعة إلى الأرض الثامنة |
| Çünkü sadece bir enayi bu kişilerden gelen aramalara cevap verir. | Open Subtitles | فقط المغفل هو الذي يجيب على مكالمه من أحد هؤلاء الناس , |
| Şimdi cevap verir. | Open Subtitles | سيرد عليكِ الآن |
| Gönderildi. Birkaç dakika içinde cevap verir. | Open Subtitles | أرسلتها، سيرد في غضون دقيقة |
| Sayın Başkan, bir soruma cevap verir misiniz? | Open Subtitles | سيدي العمدة هلاّ تجيب على سؤال واحد |
| Meydan okuyana meydan okumayla mektup sahibine cevap verir. | Open Subtitles | كلا سيجيب الراسل على جرأته على تحديه |
| Adam da cevap verir: | Open Subtitles | و أجاب ذلك الرجل |
| Soruma cevap verir misiniz lütfen? | Open Subtitles | يمكنك الإجابة على سؤال من الألغام؟ |
| Baba cevap verir: "Evet doğru. | TED | فأجاب الأب: "نعم، أنا آسف لذلك لكنني بالفعل كذبت على ولدي وأخبرته ذلك |