"cezalandırır" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعاقب
        
    • سيعاقبني
        
    • يعاقبني
        
    • يعاقبنا
        
    • لمعاقبتها
        
    • سيعاقبه
        
    Bazen insan kılığını alır ruhlarını almadan önce dünyadaki lanetlileri cezalandırır, derdi. Open Subtitles وأخبرتنى أيضاً أن الشيطان أحياناً يأخذ شكل الإنسان لكى يستطيع أن يعاقب الإناس ويعبث بأرواحهم
    Kötü şeyler yapan insanları toplumumuz böyle cezalandırır. Open Subtitles هذه هي الطريقة التي يعاقب مجتمعنا الاشخاص لفعل أشياء سيئة
    Savaşçı, kendine adaletin erişmeyeceğini sananları cezalandırır. Open Subtitles المحُارب يعاقب أولئك الذين يظنون أنهم أكبر من أن يُطبّق عليهم .العدل
    Komutan anahtarı aldığını öğrenir... ve seni cezalandırır... sonra beni de cezalandırır... daha sonra da ben seni cezalandırmak zorunda kalırım. Open Subtitles القائد سيعرف أنك أخذت المفتاح وسيعاقبك ثم سيعاقبني بعدها
    Haklıysan beni nasıl cezalandırır? Open Subtitles لو كنتي محقـة كيف سـ يعاقبني ؟
    Usta olanlar duyarsa bizi cezalandırır. Open Subtitles سيدنا سوف يعاقبنا لو عرف بهذا الامر
    Bu kadar cüretkar oldukları için cezalandırır. Ve bizim kızımız bir süre sonra içinde bir kraliçe olduğunu bile unutmuş. Open Subtitles طرقاً لمعاقبتها بسبب تجرؤها على أن تكون كذلك. وامرأتنا، بعد فترة من الزمن، حتى هي نسيت أنّ هناك ملكة بداخلها.
    Evliliğin kutsallığına inanmak zorunda. Yoksa Tanrı onu cezalandırır. Open Subtitles يجب عليه أن يصلح الزواج ، وإلا ربه سيعاقبه
    -Kendimizi bildik bileli gitmeye kalkışanları Tanrı cezalandırır. Open Subtitles سيد "كادى" .. الله يعاقب هؤلاء الذين يريدون الرحيل
    Hatayı cezalandırır mükemmelden azıyla yetinmezdi. Open Subtitles كان يعاقب كلّ فشل ...ولا يقبل بما هو أقلّ من
    - Tanrın inanmayanları cezalandırır mı? Open Subtitles إلهك يعاقب هؤلاء الذين لا يؤمنون ؟
    Üreyen çiftler bölgeye giren genci çok ciddi bir şekilde cezalandırır. Open Subtitles يعاقب الزوجان اليافعَ المتعدّي بشدّة
    Tanrı iyiyi ödüllendirir ve kötüyü cezalandırır. Open Subtitles -الرب يكافئ الصالح و يعاقب الفاسد
    Tanrı zayıfı cezalandırır ve seni de cezalandıracaktır. Open Subtitles الرب يعاقب المسئ اخرس
    O günahı cezalandırır. Open Subtitles إنه يعاقب المخطئين.
    - Beni değil May. O, kötüleri cezalandırır. Open Subtitles -لن يعاقبني يا (ماي) بل يعاقب الأشرار
    - "Tanrı günahkârları cezalandırır." dedi. Open Subtitles - يقول أن الرب يعاقب المذنب."
    Eğer bunu yaparsam Tanrı beni cezalandırır. Open Subtitles إذا فعلت ذلك فلا بد من أن الله سيعاقبني
    Babam beni cezalandırır. Bana fahişe der. Open Subtitles والدي سيعاقبني سيناديني بالعاهرة
    Dediklerini yapmazsam beni cezalandırır. Open Subtitles إذا لم افعل ما يقوله, هو يعاقبني!
    Yoksa Tanrı bizi de cezalandırır. Open Subtitles أو قد يعاقبنا الرب كذلك
    Konsey konuyu araştırır ve gerekirse suçluyu cezalandırır. Open Subtitles حسناً، تحريات المجلس، خصص عقاب لمعاقبتها.
    Eğer Wuntch bir davada çalıştığını öğrenirse onu cezalandırır. Open Subtitles إن إكتشف (وانتش) انه يعمل على قضية سيعاقبه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more