Koşu bantları 1800’lerde İngiliz mahkumlarını cezalandırmak için yapılmıştır. | TED | كما ترى، خلال القرن التاسع عشر، تم إنشاء المشايات لمعاقبة السجناء الإنكليز. |
İntikamın güçlü eliyim yollara layık olmayanları cezalandırmak için gönderilen! | Open Subtitles | التي ارسلت لمعاقبة من لا يستحقون القيادة |
Hatta beni cezalandırmak için, bizi lanetlediğini bile düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت لربّما هي كانت وضع اللعنة علينا لمعاقبتي. |
Bilmen gereken diğer şey, seni cezalandırmak için, bazı kötü ruhlu, sünepe birileriyle ki, benim gibi, birlikte çıkar. | Open Subtitles | والشيء الاخر لعلمك انه سوف تسعى لمعاقبتك بالخروج مع شخص فنان في المراوغة مثل , حسناً, انا |
Onlar için, bu büyük ulusun bütün kaynaklarının, sorumluları bulmak ve cezalandırmak için kullanılacağına söz veriyorum. | Open Subtitles | وأَعِدهُم بتكريس كل إمكانات هذا البلد لإيجاد و معاقبة المسئول عن هذا الفعل الشنيع |
Karını cezalandırmak için bunu mu seçtin? | Open Subtitles | هل هذه الطريقة التي اخترتها لتعاقب زوجتك ؟ |
İnsanları cezalandırmak için çılgınca yollar bulmakla o kadar meşgulsünüz ki çocuklarımı ne kadar sevdiğimi göremiyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ مشغولةٌ جداً بالتفكير بطرق مجنونة لمعاقبة الناس لدرجة أنّكِ لم تري كم هو مقدار حُبّي لأبنائي |
24 saat, bir adamı eski karısı hamile kaldı diye cezalandırmak için yeterli bir süre. | Open Subtitles | يوم واحد يكفى لمعاقبة رجل لمجرد أن زوجته السابقة حملت |
24 saat, bir adamı eski karısı hamile kaldı diye cezalandırmak için yeterli bir süre. | Open Subtitles | يوم واحد يكفى لمعاقبة رجل لمجرد أن زوجته السابقة حملت |
Azıcık peşinde koştum diye hayatımı mahveden duygusal bir ajanı cezalandırmak için burada değilim. | Open Subtitles | لست هنا لمعاقبة عميلة حاولت العبث بحياتي بسبب خطأ. |
Hayır, beni cezalandırmak için öldürür. Şimdi olay şu... | Open Subtitles | لا , كان سيقتلهم لمعاقبتي هذا هو الاتفاق |
Şimdi ise Tanrı'nın en itaatkâr oğlu beni cezalandırmak için kutsal savaş ilan ediyor. | Open Subtitles | والآن ابن الرب المطيع يشعل حرباً مقدسة لمعاقبتي |
Annem beni cezalandırmak için kullanırdı ateşi bense şimdi cezalandırılmamak için kullanacağım. | Open Subtitles | استخدمتْ والدتي النار لمعاقبتي و الآن سأستخدمها لئلّا أُعاقب |
Seni buraya cezalandırmak için koymadım. | Open Subtitles | لم أضعك هنا لمعاقبتك. |
- Bunu seni cezalandırmak için söylemiyorum ama Tanrı biliyor ya, hak ediyorsun. | Open Subtitles | مارغريت ... -لا أقول هذا لمعاقبتك ، على الرغم من أنّ الله وحده يعلم كم تستحق أنْ تعاقب. |
Onlar için, bu büyük ulusun bütün kaynaklarının, sorumluları bulmak ve cezalandırmak için kullanılacağına söz veriyorum. | Open Subtitles | وأَعِدهُم بتكريس كل إمكانات هذا البلد لإيجاد و معاقبة المسئول عن هذا الفعل الشنيع |
Eski kocasını cezalandırmak için çocuklarını öldüren kadın işte. | Open Subtitles | إمرأة تقتل أطفالها لتعاقب زوجها السابق |
Bunu beni cezalandırmak için yapıyor. Nedeni bu, öyle değil mi? | Open Subtitles | .إنها تفعل ذلك كي تعاقبني هذا كل ما في الأمر, أليس كذلك؟ |
Romalılar bunu topluma zararlı işler yapanları cezalandırmak için kullanırmış. | Open Subtitles | الرومان استخدموا الصلب لعقاب الذين تصرّفوا بما يضرّ الصالح العام. |
Bu yüzden mi morga gitti, kendini cezalandırmak için mi? | Open Subtitles | ألهذا السبب ذهب إلى المشرحة، ليعاقب نفسه؟ |
Selçuklular Allah'ın onları günahkarları cezalandırmak için seçtiklerine inanırlar. | Open Subtitles | السلاجقة يظنون أن الله اختارهم ليعاقبوا المخطئين |
Bence kesikler cezalandırmak için. | Open Subtitles | اعتقد ان التقطيع من اجل العقاب |
Karma'nın bizi cezalandırmak için buraya getirdiğine inanamıyorum. Yani, böcekler, kutu ve kusmuk. | Open Subtitles | لا أصدق بأن العاقبة الأخلاقية تضعنا في كل هذا لتعاقبنا فقط،أعني، الحشرات والصندوق، والتخريب |
Hiç sahip olamadığın oğulun babalığı hakkında beni cezalandırmak için son fırsatın bu! | Open Subtitles | انها فرصتك الأخيرة لتعاقبني لأنجاب ابن لم تستطع انت أنجابه |
Tanrı'nın bizi cezalandırmak için gönderdiği kara habercisi olmasa tam da bu anda ortaya çıkar mıydı? | Open Subtitles | لم عساه أن يظهر في هذه اللحظة إذا لم يكن مرسل من الأقدار مرسل لعقابنا |
Bizi cezalandırmak için çok değişik yöntemleri vardı. Kimseye söyledin mi? | Open Subtitles | كان لديها الكثير من الوسائل المبتكرة لمعاقبتنا. |