| Sanırım ne söylediğim konusunda gayet ciddiydim. Beni hiç dinlemiyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنني عنيت ما قلته أنت لم تستمع لي دوماً |
| İlk gece çok iyi vakit geçirdiğimi söylerken, ciddiydim. | Open Subtitles | هل تعرف , أنا عنيت ما كنت أقول عندما قلت أنني حظيت بوقت ممتع معك أول ليله |
| Ben de bu yazı hatırlamak istediğimi söylerken ciddiydim. | Open Subtitles | و قد عنيتُ ما قلته بشأن رغبتي بتذكّر هذا الصيف |
| 35 yıllık çalışma deneyimimde, sanırım 4 kez gerçekten de ciddiydim. | TED | وعلى مدى سنوات خبرتي العملية التي تمتد لخمس وثلاثين عاما أعتقد بأنني كنت جادة أربع مرات |
| - Teşekkür ederim. - Sadece şunu söyleyeyim, hepsinde ciddiydim. | Open Subtitles | ـ شكرا لك ـ و لكنى قصدت كل ما قلته |
| Alışılmadık demişken hafta sonu konusunda ciddiydim. | Open Subtitles | وبالحديث عن بعيدة عن الأنظار، كنتُ جاداً حول نهاية هذا الأسبوع. |
| Ama sorumluluk hakkında söylediklerimde ciddiydim. | Open Subtitles | لكني عنيت في الحقيقة ما قلت حول المسؤولية. |
| Bir keresinde bir fahişeye onu sevdiğimi söylemiştim ve lanet olsun, çok ciddiydim. | Open Subtitles | لقد اخبرت غانية ذات مرة اننى احبها و اللعنة على ذلك ، لقد عنيت هذا |
| Dediğim her şeyde ciddiydim ama biliyorum ki bunlar sadece kelimeydiler, sen bağlılık istiyorsun. | Open Subtitles | أنا عنيت كل كلمة قلتها ,لكن أعرف أنها مجرد كلمات أنتِ تريدين إلتزام |
| Daha önce, seni düşünen insanlarla senin düşündüğün insanların arasında olmakla alakalı söylediğim şeylerde ciddiydim. | Open Subtitles | لقد عنيت ما قلته من قبل بشأن أن نكون بجوار الأشخاص الذين يهتمون بنا ومن تهتمين بهم حقاً |
| Canınızı bağışlayacağım dediğimde ciddiydim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنني سأدعك على قيد الحياة وقد عنيت هذا |
| Göz kırp, kafa salla, herhangi bir şey, anında sana geri dönerim. Uçakta söylediklerimde ciddiydim. | Open Subtitles | اغمز أو احن رأسك، أي شيء وسأعود معك، عنيت ما قلته على الطائرة |
| Başka bir hayatta ikimiz hakkında söylediklerimde ciddiydim. | Open Subtitles | عنيتُ ما قلت عنكِ و عني في الحياة الآخرى |
| Bir oda için cinayet bile işlerim derken ciddiydim, paylaşmaya bile razıyım. | Open Subtitles | انا قلت انى سأقاتل من اجل المكتب وانا عنيتُ ذلك, حتى لو شاركنى به احد |
| Ve ben... çok ciddiydim... uzun zaman çok uzun. | Open Subtitles | وأنا كنت جادة جدا لفترة طويلة طويلة جدا |
| bugün kahramnımsın dediğimde dediğimde ciddiydim. | Open Subtitles | لقد قصدت ما قلت كما تعلم أنت كنت بطلي الليلة |
| O gün söylediklerimde ciddiydim. | Open Subtitles | كنت جاداً بما قلته اليوم السابق |
| Birine ilk kez o an "seni seviyorum" dedim ve ciddiydim. | Open Subtitles | وكانت تلك المرّة الأولى التي أقول فيها أُحبك لأحد وأنا أعنيها |
| Bunu bana annemin yaptığını söylediğimde, ciddiydim. | Open Subtitles | . عندما قلت ان والدتي من فعلت هذا بي ,فقد عنيته |
| Bir de, diğer şey. İyi bir polis olduğunu söylemiştim. ciddiydim. | Open Subtitles | ثمّة شيء آخر بشأنّك، وهو أنّكَ شرطيّ جيّد، إنّي أعني ذلك. |
| O zaman aklıma gelen en iyi tavsiyelerdi ve her kelimesinde ciddiydim. | Open Subtitles | إنها أفضل نصائح كانت عندي وعنيت كل شيء بها |
| Sana ilişkimizin yürümeyeceğini anlattığımda ciddiydim. | Open Subtitles | وعندما أخبرتك بأن هذا لن ينجح كنت أعني ذالك, وأنا لم أقله براحة |
| Ve çocuklar hayatımda ilk kez bu konuda ciddiydim. | Open Subtitles | و يا أولاد .. لأول مرة في حياتي كنت اعنيها حقاً |
| Size nasıl zor bir durum yaşadığınızı bildiğimi söylediğimde ciddiydim. | Open Subtitles | عندما أقول لك ذلك فأنا أعرف ما تمرّين به , أنا أعني ذلك |
| ciddiydim. Bir konuyu özel olarak derhal konuşmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد كنت جادا جدا, هناك أمر ارى اننا يجب ان نناقشه معا على انفراد |
| Üç yıl önce rozetini alırken, seni tekrar aramızda görmekten büyük mutluluk duyacağımı söyledim ve ciddiydim. | Open Subtitles | أخبرتُك لا شيءَ أعطِني سرورَ أكثرَ مِنْ لرُؤية أنت أعدتَ تنصيب، وأنا عَنيتُ ذلك. |
| Evet, ona belli koşullarda "Yalan yok" dedim ve bunda ciddiydim. | Open Subtitles | لقد قلت انه لا يعجبني و عنيتها |