"cihazına bağlı" - Translation from Turkish to Arabic

    • على جهاز
        
    • موصلة بجهاز
        
    Bu kız hayatının geri kalanında bir solunum cihazına bağlı kalabilir. Open Subtitles هذه الفتاة يمكن أن تقضي بقية حياتها على جهاز تنفس
    Solunum cihazına bağlı olamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أكون على جهاز للتنفس الصناعي
    Solunum cihazına bağlı ve şimdilik o cihaz sayesinde yaşıyor. Open Subtitles أعضائه تصاب بالفشل إنه على جهاز تنفس صناعي وهو يتنفس له الآن
    Şimdilik yok. Zaten solunum cihazına bağlı. Open Subtitles ليس الآن إنها موصلة بجهاز تنفس
    Ve Edie solunum cihazına bağlı. Open Subtitles و (إيدي) موصلة بجهاز تنفس
    Saint Mary hastanesindeyim. Bebeğim solunum cihazına bağlı ve kurtarma ekibi gerek. Open Subtitles أنا عالق في مستشفى القديسة ماري، ولدي طفلة على جهاز التنفس ونحتاج إلى فريق إنقاذ
    Suni solunum cihazına bağlı olduğu için konuşamaz. Open Subtitles هو لا يُمكنهُ التحدّث الآن لأنّهُ على جهاز التنفس الصناعي.
    Son saygılarını sunmak için muayene odasına girdiğinde, cesedin, beyin aktivitesi durmasına rağmen solunum cihazına bağlı olduğunu fark etti. Open Subtitles عندما حضر لغرفة الفحص ليُلقي وداعه الأخير لاحظ أن الجثة مازالت على جهاز التنفس الصناعي
    "Süpermen" oyuncusu Christopher Reeve'nin onu felç ve solunum cihazına bağlı bırakan attan düşüşü sonrasında neler yaptığını okudum. TED قرأت كل شيءٍ حقّقه كريستوفر رييف الذي مثّل دور الرجل الخارق سوبرمان، بعد أن سقط من على حصان الذي أدّى إلى شلله من عنقه وما دون وأبقاه على جهاز التهوية.
    Solunum cihazına bağlı olmaya bayılırım. Open Subtitles احب ان اكون على جهاز تنفس صناعي
    Öncelikli durum. Solunum cihazına bağlı olanlara soluk Torbası getirin hemen. Open Subtitles ،الأولوية أيّ واحد على جهاز تنفّس إجعلي أكياس "آمبو" مستمرة
    Solunum cihazına bağlı. Open Subtitles انه الان على جهاز التنفس الاصطناعي
    Neden solunum cihazına bağlı değil? Open Subtitles لماذا هي لا على جهاز التنفس الصناعي؟
    Solunum cihazına bağlı, tüple beslenir, konuşamaz, göremez, duyamaz hâlde ve sadece hissedebilirken, ona kanser gibi birşey enjekte eder, vücudundaki her hücre acı içinde çığlık atana ve her saniye cehennemde sonsuzluk hissi yaratana kadar ilacın onu çürütüp mahvedişini izlerdim. TED سأبقيه على قيد الحياة على جهاز تنفس، على أنبوب تغذية. لا يستطيع التحدث أو الحركة أو السمع أو الرؤية، فقط الإحساس، وسأقوم بعدها بحقنه بمادة مسرطنة فستتفاقم وتسبب له البثور إلى أن تصرخ كل خلية من خلاياه ألماً، إلى أن تصبح كل ثانية خلوداً في الجحيم.
    Solunum cihazına bağlı. Open Subtitles إنه على جهاز التنفس الصناعي
    Solunum cihazına bağlı tutun. Open Subtitles وأبقيه على جهاز التنفس
    Solunum cihazına bağlı. Open Subtitles إنه على جهاز التنفس الصناعي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more