"cildime" - Translation from Turkish to Arabic

    • جلدي
        
    • بشرتي
        
    • لبشرتي
        
    • بجلدي
        
    • بشرتى
        
    Cildime bir zarar geldiği anda, bununla bağırsağını delerim. Open Subtitles إلى أن تخترق جلدي سأكون قد ثقبت أحشائك بهاذا
    "Yüzüme güneş, Cildime okyanus serinliği çarpar." Open Subtitles "الشمس تسفع وجهي، ونسيم المحيط البارد يلفح جلدي"
    Doktor dedi ki, eğer o kuş ikinci makyaj tabakasını da delip geçseymiş Cildime kalıcı hasar verebilirmiş. Open Subtitles أتعرف، الدكاترة قالوا لو إخترق ذلك الطير الطبقة الثانية من مكياجي كان سيسبب ضرر دائم لـ بشرتي
    Gözaltı torbalarıma, Cildime bir bak. Open Subtitles انظري إلي الهالات تحت عيني وعلى بشرتي
    Kokusuzdur. O zaman Cildime iyi gelmez. Open Subtitles حسناً، هذه لن تكون جيدة لبشرتي
    Cildime bir zarar gelmeden onu durdurduğum için memnunum. Open Subtitles أنا سعيد أني توقفت قبل أن يلحق ضرر بجلدي
    Kozmetik bölümüne uğradık, çünkü senin işini yaparken biraz eğlenelim dedik, bende Cildime güzel giden... bir far bulamamıştım hiç. Open Subtitles حسناً لقد توقفنا عند مستحضرات التجميل لانه إذ كان يجب علينا أن نفعل ذلك لك يجب فى نفس الوقت أن نحظى ببعض المتعة ثم وجدت مظلل العين والذى يليق معى اكثر أنت تعلم بشرتى المختلطة كلون يستمر طوال الليل
    Cildime bir şey sürmek gerçekten çok zor. Open Subtitles لايوجد طريقه لالتصاق اي شي على جلدي
    Yani aslında nemin Cildime girdiğini hissedebiliyorum. Dün gece göz kremini kullandım. Open Subtitles إذا استطيع ان اشعر بارطوبه تدخل في جلدي
    Mutlu görünen zamanların kalıntıları bile işkence gördüğü şeklinde tanımlanıyor: “Kocam ve çocuğum aile fotoğrafında gülümsüyor; Gülüşleri Cildime tutunuyor, küçük gülümseyen kancalar. ” Evdeki memnuniyetsizliği ve kocasının ona kötü muamelesi, daha sonraki şiirlerinde devam eden temalardır. TED حتى بقايا الأوقات التي بدت أسعد وُصفت بأنها كصلب المؤلف: "زوجي وابني ابتسما لي من صورة العائلة، دمغت ابتسمتهما جلدي بخطافات مبتسمة." الإساءات المنزلية التي تعرضت لها ومعاملة زوجها السيئة لها أصبحا من المواضيع الثابتة في شعرها لاحقاً.
    Cildime baksana. Saçıma dokun. Open Subtitles أنظر إلي جلدي و إلي شعري
    Cildime vuran rüzgâr bıçak gibi kesiyor. Open Subtitles الرياح على جلدي مثل السكاكين
    Cildime dokunuyorsun. Open Subtitles أنت تلمس جلدي !
    Bana baktı ve parmaklarıma, Cildime dokunmaya başladı. Open Subtitles نظرت إلي وبدأت تتفحصني أصابعي, بشرتي
    Cildime dokunamazsın. Open Subtitles أنا آسفَة لا يُمكنك لمَس بشرتي
    Tehdit etme Cildime yarıyor, değil mi? Open Subtitles تهديد... حقا جيد لبشرتي,ا?
    Cildime bağlandı. Çıkartamıyorum. Aç onu. Open Subtitles إنه ملتحم بجلدي ولا يمكنني خلعه ، فلتفتحه
    Sence Cildime yardım edebilir mi? Open Subtitles هل تظنين بإمكانها أن تساعدنى مع بشرتى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more