Bu yüzden, cinsel yolla bulaşan hastalık ilaçlarından verin ve dua edin de test sonuçları hatalı olsun. | Open Subtitles | لذا فاعطوه أدوية الأمراض التناسلية و تمنوا أن تكون الفحوصات خاطئة |
Şu an uymuyor. cinsel yolla bulaşan hastalıkları var, belki yanlış olana baktık. | Open Subtitles | الأمراض التناسلية ربما اخترنا المرض الخاطئ |
Hatta bu kızlar HIV, AIDS ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanıyor. | TED | وقد يصبن بفيروس ومرض الإيدز وغيرها من الأمراض المنقولة جنسيا |
Veteriner bulaşıcı zührevi tümör teşhisi koydu, köpekleri etkileyen cinsel yolla bulaşan bir kanser. | TED | ﺷﺨﺺ ﺍﻟﻄﺒﻴﺐ ﻫﺬﺍ ﻋﻠﻲ ﺍﻧﻪ ﻭﺭﻡ ﺗﻨﺎﺳﻠﻲ ينتقل بالاتصال الجنسي يصيب الكلاب |
Çünkü şu an senin cinsel yolla bulaşan hastalığının olmaması olmayacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | إنه بسبب إن لم تكوني تعانين الان من الأمراض الجنسية لا يعني أنك لن تعانين منها يوماً ما |
Ama cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı hiçbir koruma sağlamaz. | Open Subtitles | إنهم لن يفعلوا أية شيء لحمايتكِ ضد الأمرض المنتقلة عن طريق الجنس. |
cinsel yolla bulaşan bir tür hastalığa yakalanmışım gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أني اصبت بمرض تناسلي من نوع ما، صراحتاً لا أعلم كيف اصبت به |
cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmanız için önce prezervatif alacaksınız. | Open Subtitles | الدفع أولاً قبل الحصول على الواقي الذكري لعدم نقل الأمراض التناسلية |
Penis fotoğraflarına bakıp dikkatimiz dağılmadan önce cinsel yolla geçen hastalıklar hakkında kısa bir konuşma yapmak istiyorum. | Open Subtitles | الآن و قبل أن يتشتت تفكيرنا بالنظر إلي صور العضو الذكري أرغب في نقاش صريح عن مشكلة الأمراض التناسلية |
İç Savaş ve cinsel yolla bulaşan hastalıkları öğrendik. | Open Subtitles | أخذت علماً بـــ الحرب الأهلية و الأمراض التناسلية |
cinsel yolla bulaşan hastalıklar içinde azitromisin. | Open Subtitles | و الأزيثرومايسن للأمراض التناسلية |
Çünkü cinsel yolla bulaşan hastalıkları güvendiğin kişilerden kaparsın. | Open Subtitles | - لأنك تصاب بالعدوى التناسلية من الذين تثق بهم |
Örneğin cinsel yolla bulaşan hastalıklar cinsel ilişki ile yayılır | TED | على سبيل المثال ، الأمراض المنقولة جنسيا ستنتشر عبر الروابط الجنسية |
Adam görünüşe göre bir mali işler müdürüne ve onun asistanına yeni karısının ona cinsel yolla bulaşan hastalık verdiğini bilmesini istemiyor. | Open Subtitles | حسنا, لكن واضح أن الرجل لا يريد أن يخبر المحاسب و طبيبته المساعده أن زوجته الجديدة اعطته مرضا جنسيا |
cinsel yolla bulaşan Fae sıvısı, Baküs seks klübü, gizemli kapı. | Open Subtitles | مادة فاي تنقل جنسيا نادي باكوس الجنسي ، باب غامض |
AIDS cinsel yolla bulaşan ve öldüren bir enfeksiyon. | TED | إذن, الإيدز هو مرض ينتقل عن طريق الإتصال الجنسي, و هو قاتل |
Evden dışarı çıkmamak da tam bir koruma sağlamıyor çünkü artık biliyoruz ki cinsel yolla da bulaşabiliyor. | TED | وليس البقاء في البيت حماية مضمونة إمّا لأننا عرفنا الآن أنه يمكنُ أن ينتقل عن طريق الاتصال الجنسي. |
Ve cinsel yolla bulaşabileceğinin? | Open Subtitles | وأنّك قد تصاب به من خلال الإتّصال الجنسي ؟ |
- Forma cinsel yolla bulaşan hastalığım olmadığını yazmıştım ama. | Open Subtitles | هناكخطورةبالفعلبنسبة90بالمائة... لقد كتبت هنا إني لا أُعاني من الأمراض الجنسية |
- Japonya savaşı çıktığından beri en büyük tehlikemiz düşman birlikleri ya da gerilla saldırıları değil cinsel yolla bulaşan hastalıklar. | Open Subtitles | و أكبر تهديد لنا هو ليس قوات أعدائنا أو حتى هجوم العصابات لكن الأمراض التي تنتقل عن طريق الجنس |
Tüm hayatınızı korkarak yaşarsanız-- yani, hayat cinsel yolla bulaşan ölüm oranı yüzde yüz olan bir hastalıktır. | TED | إذا عشت كل حياتك بخوف أعني، أن الحياة هي كالأمراض المنقولة جنسياً والتي تسبب الوفاة بنسبة 100 بالمئة. |
Evet ama hakkında men edici soruşturma açılması eve cinsel yolla bulaşan hastalık götürmenden iyidir. | Open Subtitles | أجل، الذهاب إلى المنزل مع تهمة عرقلة الملاحقة القضائية تبقى أفضل من إحضار مرض تناسلي إلى المنزل |