"clayton'" - Translation from Turkish to Arabic

    • كلايتون
        
    • كليتون
        
    • كلايتن
        
    Suçlu olan Waring, Francesco ve Rice ile Clayton adındaki kadınlar dışında, elbette. Open Subtitles مستثنيا المجرمين وارنج, وفرانسيسكو والسيدات التى تُطلق على انفسهن رايس و كلايتون بالطبع
    Clayton kontrolsüz bir zarar makinesi ve şimdiye kadar yeterince kalmadı mı? Open Subtitles كلايتون هو محقق ثرثار أليس لديك الكثير من الأدلة عليه حتى الآن؟
    Clayton bunun şu şekilde açıkladı: TED والطريقة التي قدم كلايتون بها كانت على النحو التالي:
    Seni yeniden görmek ve Clayton'un burada olması çok güzel. Open Subtitles منَ الجيد رُؤيتُكِ و من الجيد أن يكون كليتون معنا
    Bay Clayton bilmenizi isterim ki kendimi hep yetersiz olarak gördüm. Open Subtitles سيد كليتون أريدك أن تعرف أنني دائماً شعرت أني غير كاف
    Adım James Clayton, Walter Burke'le görüşmeye geldim. Open Subtitles اسمي جيمس كلايتن أنا هنا لأرى والتر بورك.
    Her şey bir yana, James Clayton'ın babasıydı. Open Subtitles حسنا، بين العديد من الأشياء هو كان أبّ جيمس كلايتن
    Bay Clayton, sanırım beş dakikalık bir ara verme zamanı geldi. Open Subtitles سيد كلايتون أظن أن علينا الاستراحة لخمس دقائق
    Sanırım Bayan Clayton başka bir vasıta bulmak zorunda kalacak. Open Subtitles أظن أن آنسة كلايتون ستحتاج لوسيلة أخري للمواصلات.
    Bu haritada Clayton Uçurumu'na "Shonash Uçurumu" demişler. Open Subtitles مضحك. هذه الخريطة تطلق علي وادي كلايتون واديشوناش.
    Bayan Clayton az daha Clayton Uçurumu'nun dibini boyluyordu. Open Subtitles لقد كادت الآنسة كلايتون تنتهي في أعماق وادي كلايتون.
    Clayton Walsh'ın da aynı belirtileri gösterdiğini de duydun mu? Open Subtitles هل سمعت أيضا أن كلايتون والش جاء مع العلامات؟
    Bağırmak işe yaramaz Bay Clayton. Dilimizi anlamıyor. Open Subtitles الصراخ لن يجدي يا سيد كلايتون إنه لا يفهم الإنجليزية
    Buck Clayton, Coleman Hawkins, Teddy Wilson ya da öyle birileri. Open Subtitles وكانت مكونة من باك كلايتون و كولمان هوكينز و تيدي ويلسون أو شيء من هذا القبيل
    Burda, bir, bir ölü çocuk var sanki, tamamen çürümüş! Clayton Tepeleri alışveriş merkezinin arkasındaki arazide. Open Subtitles هناك ولد ميت هنا إنه موجود في حقل خلف مركز كلايتون هيلز للتسوق
    Bana bir deste ayarla - Üçler ve dokuzlardan. Clayton'ın hesabını kapatacağım. Open Subtitles أريد مجموعة أوراق مغشوشة ثلاثات وتسعات , وسأدخلها بلعبة كليتون
    Hill'deki gibi, Said'deki gibi, Clayton Hughes'daki gibi. Open Subtitles كما فعَلتَ معَ هيل. و معَ سعيد و حتى معَ كليتون هيوز.
    Clayton'u bırakıyordum, Leo'ya da bir merhaba demek istedim. Open Subtitles أنا فقط أُوصلُ كليتون و أردتُ أن اُسَلِّم على ليو
    Daha bu sabah karına "Bu kapıdan bir daha asla geçeceğimi tahmin etmezdim" dedim... ama Clayton hiç bu kadar mutlu olmamıştı. Open Subtitles تعلَم، لقد أخبرتُ زوجتُكَ هذا الصباح أني لا أعتقِد أني سأدخلُ مِن هذا الباب لكن كليتون سَعيد جِداً
    Konuğum, psikolog ve yazar Dr. Richard Clayton. Open Subtitles ضيفي اليوم العالم النفساني و المُؤلفَ، الدّكتورُ ريتشارد كلايتن.
    Sinirlenmekle ilgili sorunu olanlar, Dr Richard Clayton burada sizler için. Open Subtitles إذا أي شخص يَتعاملُ مع قضايا الغضبِ، الدّكتورُ ريتشارد كلايتن يَقِفُ بجانبه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more