"coast" - Translation from Turkish to Arabic

    • كوست
        
    • الساحل
        
    • ساحل
        
    • كوستا
        
    Miriam, Gold Coast'ta bir bot aracılık işi yaptığını söylüyor. Open Subtitles مريام تقول انه يعمل في بيع القوارب في جولد كوست
    Bu da Central Coast'un her şubesini çok başarılıymış gibi gösteriyordu. Open Subtitles كما لو كان كل فرع من سنترال كوست يفعل ازدهارا كبيرا لرجال الأعمال.
    Belediye, Gold Coast ve burası arasında bir bariyer olmadığını fark etti. Open Subtitles بنى عندما،المدينة رات أنه لا يوجد مانع من هنا إلى الساحل الذهبي.
    East Coast'a karşı West Coast olayına noktayı koyan ben oldum. Open Subtitles انا من وضع حدا لهذه كان الساحل الشرقي مقابل الساحل الغربي.
    Gulf Coast'ta yaşayabilmelerinin imkânı yok, tabii buraya getirilmedikleri sürece. Open Subtitles و الطقس الصحراوي الجاف لأمريكا اللاتينية يستحيل ان تتواجد على ساحل الخليج إلا ان جلبت الى هنا
    Bay Rossi, o Gold Coast'e geri dönüyor gibi görünüyor. Open Subtitles السيد روسي، على ما يبدو عاد إلى جولد كوست.
    Palm Coast Yatırım bir bankadır ve Save Pay'le alakası yoktur. Open Subtitles "بالم كوست سيفنغ" هو مصرف ولا علاقة بنا بـ "سيف باي".
    REDONDO Coast TIP MERKEZİ Pazar, 15 Ağustos 2016 - 13.31 Open Subtitles مركز ريدوندو كوست الطبي الاحد,15اغسطس 2016 1: 31 عصرا
    Orada soldaki adam. Golf Coast şirketinin başkanı. Senin seçmenin, benim müvekkilim. Open Subtitles رئيس شركة "غولف كوست باور"، ناخبك، و عميلي أنا
    Merhaba, ben Gold Coast Gayrimenkul'den Brian. Üzgünüm size cevap veremedim. Open Subtitles "مرحباً، (براين سبيّر) من (غولد كوست) العقارية يتحدث، آسفٌ لتفويت مكالمتكم"
    - Günaydın. ...Gold Coast'daki malikanesinden hapse götürülmek üzere alındı. Open Subtitles كان يؤخذ للحجز خارج " جولد كوست بينثاوس "
    Babam ise bir İngiliz kolonisi olan Gold Coast'da doğup Gana'da büyüdü ve son 30 yıldır da Suudi Arabistan Krallığı'nda yaşıyor. TED أبي ولد في الساحل الذهبي، وهي مستعمرة بريطانية، تربى في غانا، وعاش لأكثر من30 سنة في المملكة العربية السعودية.
    Yarım saat içinde Gold Coast'taki sörf yarışmasının fotoğraflarını çekmem gerek. Open Subtitles "يفترض أن ألتقط صوراً مصيريه في "الساحل الذهبي قبل 30 دقيقه
    Onu heyecanlandırma ama ilk West Coast rakamları geldi... Open Subtitles لا تجعله يتحمّس، أولى أرقام الساحل الغربي وردت،
    Onu heyecanlandırma ama ilk West Coast rakamları geldi... Open Subtitles لا تجعله يتحمّس، أولى أرقام الساحل الغربي وردت،
    Her neyse, Central Coast'taki bir restoran zinciri için çalışıyorum. Open Subtitles دائماً على أية حال، أعمل لدى سلسلة مطاعم في الساحل المركزي
    Gold Coast'ta iki tane, ve babamın tiyatrosunda bir. Open Subtitles ,اثنان في الساحل الذهبي وواحدٌ في مسرح والدي
    İzini Kent Coast'a kadar sürdüğümüz bir kontörlü hat almış. Open Subtitles لقد إشترى هاتفاً وقمنا بتتبعه ووجدناه في ساحل كينت.
    Argus'un bizi Coast City'ye götürecek helikopteri var. Open Subtitles رقيب ديه الانتظار المروحية لنقلنا إلى ساحل مدينة، على الأقل حتى سنقوم جميعا أن نكون معا.
    Yakıtın sizin Gulf Coast'daki rafinerinizden geldiğini söylüyorlar. Open Subtitles يقولون أنه كان في طريقه إلى إحدى مصافي التكرير خاصتك على ساحل الخليج
    Ben Coast kursu için geldim, tıpkı senin gibi. Open Subtitles جئت إلى هنا من أجل دروس كوستا مثلك تماماً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more