| Cuma gününe öylesine biriyle ilk randevuma çıkacağım. Öylesine biri mi? | Open Subtitles | لديّ فقط أول موعد غرامي مع رجل ما في يوم الجمعة |
| Ruhsat için Springfield'daki adamdan Cuma gününe randevu aldık. | Open Subtitles | ولدينا موعد يوم الجمعة مع الرجل الذي في سبيرنغفيلد بشأن الرخصة |
| Motosiklet servisi için başvurular Cuma... gününe kadar yönetim binasına teslim edilmelidir. | Open Subtitles | الطلبات لخدمة الدراجة البخارية سيعاد في بناية الإدارة بحلول يوم الجمعة |
| Bu yüzden size tavsiyem, elması Cuma gününe kadar bana emanet etmeniz. | Open Subtitles | لذلك أنا أشير عليكِ بأن تدعي الماسة في عهدتي حتى بعد يوم الجمعة |
| İlginç, çünkü ben senin için Cuma gününe randevu aldım. | Open Subtitles | مشوق , لأنني أخذت لك موعداً ليوم الجمعة بعد الظهر |
| Sarışınlar ile kumrallar arasındaki kavga Cuma gününe kadar ertelenmiştir. | Open Subtitles | تم تأجيل القتال بين الدمويين والبغيضين حتى يوم الجمعه القادم |
| Ona paramı Cuma gününe kadar istediğimi söyle. | Open Subtitles | ابلغه انى اريد النقود يوم الجمعة. هل تستطيع فعل ذلك؟ |
| Cuma gününe kadar, batı sahiline olan bütün yerleri kapsayacak kadar üretebilirim. | Open Subtitles | حسناً ، أستطيع صناعة ما يكفي لتغطية الساحل الغربي بأكمله بحلول يوم الجمعة |
| İşte sana mal. Ama parayı Cuma gününe kadar istiyorum. | Open Subtitles | إليك الممنوعات؛ أريد المال يوم الجمعة كموعد نهائي |
| Grup fen çalışması Cuma gününe kadar kiminle çalışacağınıza karar verin ve bu kağıda yazın. | Open Subtitles | سيتمّ عرض المشاريع العلميّة الثنائية يوم الجمعة لذا اختاروا من تريدون العمل معه وقّعوا على الورقة كما هي |
| Cuma gününe kadar bana versin demiştim, ne oldu ki ? | Open Subtitles | ربع مليون دولار في المراهنة على البطولة أخبرته أنني أريد المبلغ بحلول يوم الجمعة. |
| Şimdi onun kafasının içindekilere yönelebiliriz, ve bu sefer Cuma gününe kadar, istediğimiz her şeyi almış olacağız. | Open Subtitles | بإمكاننا معرفة كل الأمور المرسخة في دماغه وبحلول هذا الوقت من يوم الجمعة سنكون امتلكنا كل ما نريد |
| Cuma gününe olan tarih ödevini bitirdim zaten. | Open Subtitles | أنا بالفعل قمت بهذا الشئ الذي يخص التاريخ الذي يخص يوم الجمعة |
| - Halledeyim gitsin. Cuma gününe sezaryen doğum ayarladım. | Open Subtitles | ربما انتهي من الأمر كله سجلت يوم الجمعة العملية القيصيرية |
| Cuma gününe kadar bulacağıma garanti veriyorum. | Open Subtitles | سيظهر. اضمن لك سأجد هذا الخاتم يوم الجمعة. |
| Kardeşimi Yo Gabba Gabba şovunu seyretmeye götürmek için Cuma gününe müdireden izin istemek üzere randevu alacaktım. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أحدد موعداً لأرى المدير، كي أخذ عذراً بالغياب يوم الجمعة كي آخذ أخيّ، لنرى يو غابا غابا، مباشرةً |
| Cuma gününe kadar yapabilmemin imkânı yok. | Open Subtitles | محال أن أكون متاحة يوم الجمعة. هل تمازحني؟ |
| Cuma gününe bir toplantı ayarlayayım. | Open Subtitles | لذا, قمت بالتفاهم معه بشأن ان نجتمع معه يوم الجمعة |
| Cuma gününe kül tablası yapmam lazım ama daha sırlamaya bile başlamadım. | Open Subtitles | مطلوب مني طفاية سجائر يوم الجمعة ولم أبدأ فيها بعد |
| Bundan sonra yaz çok hızlı geçmişti. Ta ki profesörlüğe başlamadan önceki son Cuma gününe kadar. | Open Subtitles | بعد ذلك ، الصيف استمر بالتقدم بشكل سريع حتى وصل ليوم الجمعة فجأة ، قبل أول يوم لي كمدرس جامعي |
| Tezin tamamı hâlâ daktiloya geçiriliyor ama Cuma gününe kadar elinizde olur. | Open Subtitles | الأطروحة الكاملة لا تزال قيد الطباعه و لكنها ستكون أمامك يوم الجمعه |
| Cuma gününe kadar 100 km. yol yapacağıma dair fizik tedavi uzmanımla iddiaya girdim. | Open Subtitles | راهنت الطبيب أن أقوم بمئة دورة بحلول الجمعة |